Dolar 34,4818
Euro 36,2436
Altın 2.959,84
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Az Bulutlu
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Cum 18°C
Cts 6°C
Paz 8°C
Pts 9°C

Yabancı yatırımcı Türkiye’ye ilgi gösterecek

Yabancı yatırımcı Türkiye’ye ilgi gösterecek
14 Haziran 2020 14:00
377
A+
A-

BOSİAD sanayicileri ile online ortamda buluşan Ekonomist Erkin Şahinöz, özel bankaların kredi büyüme hızını takip etmelerini önerirken, Avrupa’nın Türkiye’ye ilgi göstereceğini söyledi.

Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş insanları Derneği (BOSİAD), Ekonomist ve Amerika Merkez Başkanı FED Eski Araştırma Direktörü Erkin Şahinöz’ün katılımı ile dijital ortamda “Covid-19 Sonrası Ekonomi ve Risk Yönetimi” konulu webinar semineri düzenledi. Bölge sanayicilerinin katılımıyla gerçekleştirilen programda Şahinöz; Covid-19 salgınının ekonomiye etkileri, normalleşme adımları, yakın gelecek öngörüleri ve sanayicilerin alacağı tedbirler konularını yorumladı.

Programın açılışında konuşan BOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Çağan, global yayılıma neden olarak ciddi bir krize dönüşen COVID-19 salgınının, ülkelerin ticaret hacimlerini düşürdüğünü, talepte büyük bir daralmaya neden olduğunu ve üretimi durma noktasına getirdiğini söyledi. Çağan, “Geride kalan 2,5 ayda tüm dünyada halklar tüketim ihtiyaçlarını, üretici ise yatırım kararlarını etkiledi. Siparişler, diğer ülkelerdeki ekonomik daralma nedeniyle durdu, kapasite kullanım endeksleri birden ve ciddi oranda azaldı. Dolayısıyla ekonomide büyük bir kayıp yaşandı. Yeni normali yaşadığımız bu dönemde ise çarklar yavaş yavaş dönmeye başlıyor. Son çeyrekte ise kriz öncesi verileri yakalayacağımızı düşünüyorum. Türkiye’nin, Avrupa’ya yakınlığı ve salgınla başarılı şekilde mücadele ettiği yönündeki imajı da ülkemizi tercihte ilk sıraya taşıyacak ve Türkiye ilk ayağa kalkan ülkelerden biri olacaktır” dedi.

Rasim Çağan konuşmasının ardından Erkin Şahinöz’e, “2018 yılı krizinden yorgun olarak çıkan Türkiye bu krizi nasıl iyi yönetebildi? Hükümetin bu krizi yönetirken aldığı kararların ileride yan etkilerini yaşar mıyız? Bu konuda ne gibi önlemler almalıyız?” sorularını yöneltti.

DARALMA HIZ KESİYOR

İş dünyası temsilcilerine, geleceği okuyabilmek için CDS göstergesi, PMI endeksi ve özel bankaların kredi verme hızı verilerini mutlaka takip etmelerini öneren Ekonomist Erkin Şahinöz, “İş dünyasının pazardaki rekabette geriye düşmemesi için mutlaka bu verileri takip etmesi gerekiyor. Özellikle sürekli ihracat yaptığınız ülkelerin PMI endekslerine bakın. Endeks 50’nin altındaysa küçülme, 50’nin üstündeyse büyümeye işaret eder. Türkiye 2020’nin Ocak ve Şubat aylarında kırmızı çizgiyi geçmişti. Martta ise önce 48, nisanda da 33’e düştü ama mayıs ayı bir ışık verdi ve endeks mayısta 40’a çıktı. Ülke daralıyor ama daralmanın hız kesiyor olması çok önemli” diye konuştu.

SEZGİ İLE DEĞİL BİLGİ İLE HAREKET EDİN

Sanayicilere, her cuma günü Merkez Bankası’nın web sitesinde yayınlanan özel bankaların kredi verme hızına takip etmelerini de tavsiye eden Şahinöz şunları söyledi:

“Ben özel bankaları 8 haftadır büyük bir dikkatle takip ediyorum. Şu an kredi büyüme hızı yüzde 30. Dolayısıyla içiniz rahat olsun, 3 aya kalmaz PMI endeksi 50 olacaktır. Yani yeniden büyümeye geçeriz. Benim düşüncem; Hindistan gibi bir ülke yeni bir başkent olmazsa, virüs mutasyon geçirmezse, Türkiye’de virüsün eğrisi azalır ve ikinci dalga yaşanmazsa, yani bu üçü olmazsa bu ekonomi 4. çeyrekte V harfi yapıp krizden çıkar. Buna hazırlanalım, aksi halde yarışta geri kalırız. Verileri objektif yorumlamak için bu dönem en iyi kaynağınız verinin bizzat kendisi olsun. Sezgi ile değil bilgi ile hareket etmemiz lazım. Dolayısıyla ekonomide V’ye hazırlanabilirsiniz. Şu an size lazım olan özel bankaların kredi büyüme hızı, PMI endeksi, CDS. Bunlar sizin için en önemli pusula.”

DÜNÜN YÖNTEMLERİ İLE BUGÜNÜ YÖNETMEK, YARIN OLMAMAK DEMEK!

Konuşmasında, şirketlerin bilançolarını döndürmek ve net işletme sermayelerini güçlendirmek için bugün kredi kullanmayı ciddi anlamda düşünmeleri gerektiğini de söyleyen Şahinöz, şöyle devam etti:

“Şu an kredi almak için en uygun zaman. Devlet bankaları çok önemli bir görev üstlendi ve piyasayı düşük faizle destekliyor. Önümüzdeki günlerde kredi faizlerinde yaşanabilecek 2-3 puan yukarı yönlü bir eğilimden önce, şimdi, hemen 12 aydan daha uzun vadeli kredi çekip, bilançolara bu kaynakları yerleştirmek lazım. Şirketler zarar etse de birkaç yıl yaşayabilirler, ancak nakit akışını yönetemezlerse devam edemezler. V’yi yaşayacaksak bu nakit kaynağı bize lazım olacak. Aynı zamanda, artık şirketlerimiz içinde süreç şematizasyonunu yapmak; nerelerde veri toplamada gecikme var, bunu en sıkı bir şekilde telafi edip, dün akşam itibarıyla bilanço hazırlayan şirketler listesine girmemiz lazım. Dijital dönüşümün başlangıcı burası. Bilançoları ve verileri günlük okuyabilmeli ve anında pozisyon almalıyız. 3 aylık bilançolarla değil, dün geceki bilanço ile şirketleri yönetebilmeliyiz. Büyük bir emekle kazandıklarımızı, finansal tarafta yok etmememiz lazım. Bugünler hepimizin gözünü açması için çok büyük bir fırsat. Şirketlerinize bir finansal checkup, dijital checkup yapın, nerede olduğunuzu görün. Ve üst yönetimlerin mutlaka finansa hakim olması lazım. Bu açıkları gidermek lazım. Çok acımasız bir dönemden geçiyoruz, dünün yöntemleri ile bugünü yönetmek, yarın olmamak demektir.”

YABANCI YATIRIMCI TÜRKİYE’YE İLGİSİZ KALAMAYACAK

Bugün Amerika ve dünyadaki birçok ülkede borsaların virüs öncesi düzeyleri yakalamaya başladığını da açıklayan Şahinöz, şunları kaydetti:

“Hem açıkları kapatmak hem de rekabette geri kalmamak için yılın son çeyreğini ve önümüzdeki 15 ayı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Dolar kurunun 7,26 ile zirve yaptıktan sonra bugün normal seviyelere gelmesi de, kur şokunun korkutucu boyutlarda olmayacağını gösteriyor. Kurun düşmesindeki en önemli etken ise aslında vatandaşın bankadaki dövizini bozdurmasıydı. Türkiye’de bankalardaki toplam mevduatın yüzde 50’si dövizde ve bu rakam 97 milyar dolar. Sadece vatandaşa ait bankadaki kısım ve inanılmaz bir kaynak bu. Ve vatandaş son haftalarda yaklaşık 9 milyar dolar döviz sattı. Dolardaki 6,50 bandı ise Türkiye’nin fiyat avantajı sağlaması açısından kıymetli. Yabancı yatırımcı bir noktadan sonra bu döviz rakamı ile Türkiye’ye ilgisiz kalamayacak. Şu an Çin’den gelen bir talep var. Çünkü bu krizin kazananı Çin. Krize nakitte giren ülkeler kazançlı çıkar. Çin 4,5 trilyon dolarlık nakdin üzerinde oturan bir dev ve tedarik zincirini ilk ayağa kaldıran ülke. Şimdi de dünyada kelepir vaziyette yatırım arıyor.”

Webinar seminerinde sanayiciler, Erkin Şahinöz’e swap uygulamaları, uluslararası finansal gelişmeler ve çeşitli konularda sorular da yönelttiler.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.