Varlıktan önce söz vardı
1905 yılında Freud gördüğü bir vakayı anlatıyor. Karanlıkta kalan bir çocuk ile halası arasında geçen diyalog:
“Hala, konuş benimle. Korkuyorum, çünkü çok karanlık.”
Halası ona cevap verdi: “Bunun ne faydası olacak? Beni göremiyorsun ki.”
“O önemli değil,” dedi çocuk. “Birisi konuştuğunda, aydınlık oluyor.”
Bu yazıyı defalarca okudum, her defa derin bir nefes aldım başımı kaldırıp derinlere daldım düşündüm.
Size de aynı etkiyi yaptı mı?
Karanlıkta ışık olmak.
Sesinizle karanlığı aydınlatmak.
Bir insanın bir insana yapabileceği en değerli davranış belki de bu.
Gözün aydın olsun denir, yeni çiftler için birbirlerinin göz aydınlığı olsunlar denir. Varmış bu sözlerin bir hikmeti, gördük mü bak atalar bir psikolojinin babası Freud değil ama biliyormuşlar insan doğasını.
Aslında tabiatın en basit mantıklı parçasıyız.
Ayrıntılı incelendiğinde komplike olduğumuz da doğru bir bilgi lakin basit bir işleyişimiz var.
Ruhumuz doygunsa bizden mükemmeli yok.
Her zorluğu aşan bir canlı türüyüz.
Sevilmek, taktir edilmek, saygı görmek, dinlenilmek, varlığımızın görülmesi gibi yüksek performans gerektirmeyen eylemlerle biz mutluyuz.
Kim ne zaman nasıl bir haletiruhiyede bilemeyiz elbette. Bununla birlikte bizim için ne kadar önem arz ettiğiyle doğru orantılı ona bunu hissettirmek belki de karanlığına ışık tutmak olacaktır.
Sadece kişinin kötü bir ruh halinde olmasına da gerek yok ortada bir kırgınlık varsa ve kişiler birbiri için değer arz ediyorlarsa bunun için adım atmakta karanlıklara ışık tutmak olur.
Özlediğimiz ya da sevdiğimiz için de olur.
Jest maksatlı da olur.
Ölüm o kadar ani ki.
Hayat gerçekten çok kısa ve bazen çok sert virajları var, yaşam umulandan daha erken bitiyor.
Bu yazıyı okuyanların ve Bursa’nın pek çoğunun tanıdığı değerli bir isim bugün sonsuzluğa uğurlandı.
Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi önce ki dönem başkanı Fikri Düşünceli.
Çok erken ve ani bir gidişle sevdiklerini geride bıraktı.
O kadar çok insan biriktirmiş, öyle çok sevilmiş ki ardında bıraktığı kalabalığın sevgisi ve üzüntüsü adeta somuttu.
Sevenlerine rahmet ve sabır diliyorum.
Bu kadar çok insana belki ışık oldu, belki ses oldu bilinmez ama bir şekilde bu kadar hayata dokunmuş.
Bu günkü hal anlatmaya çalıştığım duruma uygundu paylaşmak istedim.
Nasılsın diye sorup cevabı gerçekten dinlemek, seni ve çabanı görüyorum demek, benim için önemlisin demek, kırgınlığı ifade etmek, kızgınlığı noktalamak, sevgiyi söylemek, tebessüme sebep olmak ve daha buna benzer pek çok şey.
Bizi yormayacak, bizden bir şey almayacak hatta karşı taraftan daha çok, bize iyi hissettirecek davranışlar.
Bunu yapmaya ego mu engel diye düşünmek bile istemiyorum o kadar insanlığı kaybetmiş olmayalım da akıl edemedik diyelim.
Sonra şunu da hatırlamakta fayda var ‘yarınlar’.
Bu gün ki mevcut durum yarın değişirse ne olur?
Hiç bir şey sonsuza kadar sürmüyor gerçek olan tek şey insanın anlaşılma ihtiyacı.
Sevme ve sevilme ihtiyacını da unutmuyoruz.
“Hala, konuş benimle. Korkuyorum, çünkü çok karanlık.
Birisi konuştuğunda, aydınlık oluyor.”
(Varlıktan önce söz vardı Kitab-ı Mukaddes’in Yuhanna bölümünün ilk ayetidir.)
İnsanlara zor zamanlarında fiziki olarak ulaşamıyorsak bile onların yanında olduğumuzu hissettirmek çok önemlidir. Tıpkı depremde göçük altında kalan biri ile konuşmak ona ümit ve cesaret vermek gibi bir şey
👏👏👏👏çok güzel olmuş yüreğinize kaleminize sağlık umarım yolumuz bizi karanlıkta bile aydınlatacak insanlarla kesiştirsin .❤️🥰
Ne kadar güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık. Her kayip acıdır ama iyi insanların, ışık olmuş, yol göstermiş insanların kaybı daha güç kabulleniliyor. Bu dünyadan gelip geçerken, dilerim pek çok kalbe dokunur, yara sarar, iyilik kapıları aralarız. Sevgiyle.
Yüce kitabimiz Kur’an-ı Kerim’de yazi konusunu destekleyecek onlarca ayet varken, Tahrif edilmis Incil’den bir soz alınmasi; yazinin sonuç cumlesi olarak uygun olmamiş. 🤔