Uçun Kuşlar Uçun İzmir’e Doğru
Bazı dostlar diyorlar ki, “Neden siyasi yazılar yazmıyorsun? Ülkenin ve dünyanın neredeyse tamamı yangın yerine dönmüş, sen hala neler yazıyorsun?” Haksız değiller de bana gerek kalmıyor ki. Ülkede herkes bir numaralı siyasetçi olmuş ya da siyaset bilimcisi. Herkes her gün yepyeni bilgiler ve belgeler hakkında neler demiyor ki, aklım karışıyor. Ya ben çok aptalım ya da herkes çok akıllı!
İktidar mensupları ve yandaş medyasını dinleyince mutluluktan kanat takıp uçasım geliyor. Dünya devleri arasında ilk sıralarda olduğumuzu gururla öğreniyorum. İyi de neden hala neredeyse dünyanın tüm ülkelerine vizesiz gidemiyorum? Bunu anlamadığım gibi dolar neden alçaktan uçan tayyare gibi hep yükseklerde? Herkes darbeci ve eleştiriye tahammül sıfır. Muhalefet dış mihraklarla bir olmuş iktidarı devirmeye çalışıyor.
Muhalefete ve az da olsa yandaş medyasına bakıyorum, eyvahhh. Ülke batmış, açlık ve sefalet kol geziyor. İnsanlar yiyecek ekmek bulamıyor, özgürlükler bitmiş, demokrasi ve hukuk askıya alınmış. Dünyadaki tüm ülkeler bize düşman olmuş. Kıbrıs elden gidiyormuş, burnumuzun dibindeki 18 adaya Rumlar yerleşmiş. Ekonomi bitmiş, insanlar perişan. Da, herkes en lüks otomobillere biniyor, yeni yapılan binaların hepsi ultra lüks. Ne garip bir çelişki.
Her iki taraf da miş miş miş, mış mış mış. İnanıyorum ki her iki tarafın da bazı söylemleri doğrudur. Ancak, bazı söylemler var ki çocuklar dahi inanmaz. İşte böyle bir ortamda o kadar çok yazan, çizen ve konuşan var ki, benim gibi sadece bir üniversite bitirmiş ve sadece bir lisanı olan bir zavallının siyasetle ilgili yazması pek sağlıklı olmayacaktır!!! Bazen haddimi aşan işler yapıyorsam da bu konuda haddimi biliyorum.
Ha bildiğim ve inandığım bir şey var ki, son nefesime kadar ondan asla ödün vermeyeceğim ve o yoldan asla dönmeyeceğim. İnancıma göre yaşarım ve bu kimseyi ilgilendirmez.. Başkalarının inancının beni ilgilendirmediği gibi. Özgürlükten yanayım uçan kuşlar gibi. Dünyanın hiç bir yerindeki hiçbir lider umurumda olmaz. Zira en muhteşemi bizde var ve onun izinde yürümeye çalışırım. Her yerde de gururla ve onurla haykırırım Yaşa Mustafa Kemal Paşa, adın yazılacak mücevher taşa.
Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru diye türkü söylerim bazen sazımla birlikte, çok da duygulanım. İzmir deyince nedense aklımın her köşesine uygarlık ve çağdaşlık gelir, ruhuma çadır kurar ve yerleşir. Düşmana ilk kurşunu atan yazar Hasan Tahsin gelir. Gerçek adı Osman Nevres olan bu kahraman Türk, İzmir’e çıkartma yapan Yunan Efzon alayı işgalcilerine 15 Mayıs 1919 günü ilk kurşunu sıkarak ilk Türk direnişini başlatmıştır. Aynı anda şehit olan bu kahraman yazarımızın yurdudur İzmir. 9 Eylül 1922 günü Yunan işgalcilerinin denize döküldüğü yerdir İzmir.
Sevinç pastanesidir, sevgililerin buluşma yeridir. Kordonda buz gibi bira içilebilen ve insanların birbirlerine gülümsediği ve selam verdiği yerdir İzmir. Bornova’dır, Karşıyaka’dır, Çeşme’dir, Kuşadası’dır ve her yerdir İzmir. Kuşların özgürlüğe uçar gibi uçtuğu yerdir İzmir. Sevgidir, sevgilidir, dostluktur, çağdaşlıktır ve hasrettir İzmir.
Güverteye çıktım, uzandım yattım
Komutan gelince selama kalktım
Anayı babayı sılaya attım
Uçun kuşlar uçun sılaya doğru.
Anadan babadan bir haber yok mu?