Tuz Gölü’ndeki faciayı anlattı (ÖZEL)
Tuz Gölü’ndeki flamingo ölümlerini, çektiği video ile tüm Türkiye’nin duymasını sağlayan Aksaray Fotoğraf Sanatı Derneği (AKFOD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Tunç Ankara Masası’na konuştu. Tunç, “Görünen şu ki Tuz Gölü şu an ölüyor. Kurtarmazsak Tuz Gölü diye bir göl kalmayacak” dedi.
ANKARA (Ankara Masası) – Ankara, Konya ve Aksaray sınırları içerisinde yer alan Tuz Gölü, son günlerde felaket görüntüleriyle gündeme geldi. AKFOD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve kuş fotoğrafçısı Fahri Tunç’un çektiği video ile Tuz Gölü’nün kuraklığı ve flamingo ölümleri sosyal medyanın gündemine oturdu.
Kuş ölümleriyle ilgili Ankara Masası’na konuşan Fahri Tunç, “8 yıldır flamingoların ve Tuz Gölü çevresindeki hayvanların yaban hayatlarını incelerim. Yıl içerisinde de flamingolar geldikten sonra 4-5 kere ziyaret ederim. Kuluçka dönemlerinde, kuluçka merkezlerine geldiler mi diye kontrol ederim. Kuluçka merkezlerine normal yollarla ulaşmanın imkanı yok. Çünkü merkez adalar dediğimiz, gölün tam ortasında bir bölgede. Kuluçka sonrası çıkan yavrular koloni olarak beslenecekleri alana yani Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Gölyazı beldesine gelirler. Gölyazı’nda iki tane kanal girişi var oranın ağzında beslenirler. Gece dinlenmek için yavaşça gölün içine doğru hareket ederler. Şu an ne beslenecekleri alanda ne de dinlenecekleri alanda su var. Hayvanlar su bulamadıkça alanlar arası gidip geliyor ve aradaki mesafe her gün artıyor. Sonra küçük ve cılız yavrular ölüyor.” şeklinde konuştu.
“BU KADAR KAHROLMAMIŞTIM”
Her yıl bu dönemde 10-35 arası ölümler olduğunu belirten Tunç, “Yıl içerisinde de toplam ölümler maksimum 150-200 oluyor. Ama bu sefer Tuz Gölü’ne çekim yapmaya gittiğimizde hayatımın şokunu yaşadım. Hayatımda bu kadar üzüldüğüm, kahrolduğum başka bir gün olmamıştır. Çünkü yavruların hiçbirini bulamadım. Aşağı gidiyorum, yukarı gidiyorum, arıyorum yok. Başka yerde olmaları imkansız çünkü beslenecekleri tek alan orası. Ben Tuz Gölü’nün içine doğru 8 kilometre yürüdüm. Cihanbeyli tarafına doğru 12 kilometre gittim. En son Tuz Gölü’nün üst tarafına doğru gittim ve çektiğim manzaraları herkes gördü. Yetkililer açıklıyor, her sene 500 yavru ölüyor diye. Tamam bunu kabul ederim ama bu sene yavru yok. Yetişkin flamingolar da yavrularını kaybedince zaten gidiyor. Şu an o nedenle Tuz Gölü’nde flamingo yok.” dedi.
Tuz Gölü’ndeki kuraklığa tarımın sebep olduğunu iddia eden Fahri Tunç, “İlkokulda hepimiz öğrendik. Konya Ovası, Türkiye’nin tahıl ambarıdır. Şu anda Konya Ovası’nda tahıldan başka her şey yetişiyor. Osmaniye’nin Kırmıtlı ilçesinin ortasından nehir geçiyor. Konya ve Aksaray’daki nehirleri toplasanız o nehir gibi büyük olamaz ama o insanlar, ‘burada mısır yetiştiremezsiniz’ diyor. Sebebi de mısırın su isteyen bir bitki olması. Onlar ekmezken Konya’da, Aksaray’da her yere mısır, yonca, pancar, ayçiçeği ekildi. Çok para kazandırdığı için. Ayçiçeği Trakya’da yetişir, mısır yağış alan yerlerde olur. Ama şu an bu taraflarda aklınıza gelebilecek her yere, devasa tarlalara mısır ekiliyor. Konya yoluna çıkın, yüz binlerce dönüm yonca ekilmiş. Yonca bir biçimde 8 defa sulanır. 4 defa biçim yapıldı 32 defa sulandı. Bir de her seferinde 4 saat su ister. 7/24 Tuz Gölü’nün zemininden su çekiyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Bu mesele sadece benim çektiğim video görüntüleri meselesi olmaktan çıktı” diyen Tunç şöyle devam etti: “Tuz Gölü havzasında 20 bin tane ruhsatlı su kuyusu varsa, 100 bin tane ruhsatsız su kuyusu var. Herkes pompa vuruyor. Tuz Gölü’ndeki çekilme bu kadar değildi, bu kadar olmamalıydı. Biri çıkıyor diyor ki; ‘Tuz Gölü’nün haritası tarım nedeniyle bozulmadı.’ Ne ile bozuldu? Su seviyelerinin bu kadar düşmesinin sebebi tarım değil mi? Burada köylüleri de suçlamamak gerekir. Onların da arpaları, buğdayları para etmezse alternatif ürünlere yönelecek. Bununla ilgili kapsamlı bir çalışma yapılması lazım. Tarım Bakanlığı bununla ilgili mutlaka bir fizibilite çalışması hazırlatacaktır. bırakacaktır. ‘Tarımdan olmuyor’ diyerek bu olayın üstünü kapatmak öyle kolay değil. Bu mesele sadece benim çektiğim video görüntüleri meselesi olmaktan çıktı. Bu Türkiye’nin meselesi haline geldi. Benim 4 aylık ve 21 yaşındaki çocuğumun geleceği haline geldi. Geleceğimizi tüketiyoruz.”
GÖL DEĞİL, ÇÖL OLACAK MAALESEF
Fahri Tunç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tuz Gölü’ndeki biyoçeşitliliği yeniden kazanmak adına şunlar yapılmalı diye haberler çıkıyor. Ben yetkili değilim, doğa gönüllüsüyüm ama ben de bu konuyla ilgili araştırmalar yapıyorum. TÜİK’ten rakamlar alıyorum, devletten belgeler alıyorum. Bu havza ile ilgili bilimsel olarak kanıtlanmış çalışmalarla ilgili bilgi edinip öyle konuşmaya gayret ediyorum. Güzelliklerini anlatırken Ankara, Konya, Aksaray ‘Tuz Gölü bizim’ diyor; iş sahip çıkmaya gelince Ankara, ‘ödeneğimiz yok’, Aksaray ‘ben küçük bir ilim, ödeneğim yok’, Konya ‘benim gölle ilgili sorunum yok’ diyor. Ama görünen şu ki Tuz Gölü şu an ölüyor. Can çekişmiyor, ölüyor. Kurtarmak Tuz Gölü diye bir göl kalmayacak. Göl değil bir çöl olacak maalesef.”