Türk futbolunun paydaşları utanmalıdır!
Eyyyy,
Türk futbolunun kerameti kendinden menkul, ‘küçük dağları ben yarattım, benim dediklerim doğrudur’ diyerek,
tüm silahlarıyla, orantısız güç kullanarak, güçlü camialara yaranmaya çalışarak, eli kolu bağlı, konuşturulmayan/konuşamayan/kendini savunamayan hakemleri, her kaybedilen maç sonrası günah keçisi ilan eden, taraftarına şirin gözükmek için hakemleri ateşe atan, hakemin anında görüp düdük çaldığı bir pozisyonda ahkâm kesmek için aynı görüntüyü 3-5 kere izleyip, ağır çekim/yakın çekim isteyen, hakemleri doğrayan, küçük düşüren, hakaret eden, hatta hedef gösteren, sözde(!) Türk futbolunun marka değerini korumayı amaç edinmiş “narsistler…”
Gördünüz değil mi?
“Hakem olmayınca futbol da olmuyormuş!”
Senin başkanlığın, yöneticiliğin, teknik adamlığın, futbolculuğun, kalemşörlüğün, taraftarlığın, sadece figüranlıktan ibaretmiş.
*
Alt liglerde oynanan maçlarda hakemlerin kovalanmasını, dövülmesini, maç esnasında koro halinde
ana/avrat küfredilmesini görmezden gelen TFF, nihayet bir Süper Lig maçında üstelik bir kulübün başkanı tarafından hakemin yumruklanması, ardından yerde tekmelenmesi üzerine, “yeterrrrr” demesini öğrenebildi.
*
Futbolun bir oyun olduğunu, kazanmak kadar kaybetmenin de doğal karşılanması gerektiğini, yöneticinin, teknik adamın, futbolcunun yaptığı hata kadar hakeminde hata yapabileceğini ve bu hatalarda kasıt aranmaması gerektiğini ne zaman öğreneceğiz?
Diyelim ki, hakem size göre hatalı bir maç yönetti, puan kaybettiniz.
Hak aramanın yolu yordamı belliyken, “hem yargıç hem de cellat olarak cezayı siz mi keseceksiniz?”
Hukuki süreçler, toplumsal kurallar hiçe sayılarak herkes “kendine göre bir suç ve ceza tanımı” yaparsa, o toplumda yaşanacak tek sonuç, “yalnızca kaostur.”
*
FIFA kokartlı, Uluslararası Elit Hakemler Kategorisinde yer alan Halil Umut Meler’in şahsında tüm futbol hatta diğer spor branşlarının da hakemleri derin bir travmanın şokunu yaşamaktadır.
Kuşkusuz Meler, üzerine gelen magandanın niyetini bilebilse, en azından kendini savunmak üzere gardını alabilirdi.(Bu arada yediği yumrukla sarsılan Meler’i korumak için bedenini siper eden 4.hakemi kutlarken, yardımcı hakemlerin panik ortamı da olsa ortadan toz olmalarını es geçemiyorum.)
Sinsice saldıran, alınan ifadesinde attığı yumruk ile tokadı karıştıran(!), hakeme tükürmeyi meşru sayan bu ilkel yaratık ile, yere düşen Meler’i acımasızca tekmeleyen yancılarının alacağı ceza, ibretlik olmalı, “kamu vicdanı” rahatlatılmalıdır!
Bu insanlık dışı saldırıda mağdur olan Halil Umut Meler’e, ailesine, yeni doğan çocuğuna ve hakem arkadaşlarına geçmiş olsun temennisiyle acil şifalar diliyorum.
Bu acı olayın Türk futbolunun kurtuluşu için bir milat olmasını ve tekrarlanmaması için “ağırlaştırılmış cezai yaptırımların” uygulanmasını talep ediyorum.