TRT’ye atanması yargıya taşındı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile TRT Genel Müdürlüğü’ne Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri atanmasına yönelik tartışmalar sürerken HKP avukatları harekete geçerek konuyu Danıştay’a taşıdı.
HKP avukatları Cumhurbaşkanlığı atama kararının yetki, şekil, sebep, konu, amaç yönlerinden hukuka aykırı olduğunu belirterek yürütmenin durdurulması ve iptal edilmesi istemiyle Cumhurbaşkanlığı hakkında Danıştay’da dava açtı.
“ANAYASAYA AYKIRIDIR”
HKP avukatları tarafından Danıştay’a verilen dava dilekçesinde, “Bu atama kararı başta Anayasa olmak üzere 2954 Sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu ile genel idari prensiplere aykırıdır. Dava konusu atama kararı genel kamu menfaatinin korunması, sağlanması için değil siyasi ve ideolojik saikle yapılmıştır” denildi.
“ATANAN KİŞİLER AKP MENSUBUDUR”
Dilekçede, 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 5’inci maddesinde yer alan genel yayın esaslarına yer verildi. Dilekçenin devamında, “Bu yasa maddesinde belirtilen esasların tam tersini sergileyen kişiler kuruma yönetici olarak atanmıştır. Özellikle, atananların “tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak” ilkesini hayata geçirmeleri mümkün değildir. Atanan kişilerin iktidar partisi AKP mensubu kişiler olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından parti üyelikleri sorgulandığında eminiz ki birçoğu AKP’nin kayıtlı üyesi çıkacaktır” ifadelerine yer verildi. Dilekçede, TRT Yönetim Kuruluna atanan Hilal Kaplan’ın FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’e yazdığı şiir, övgüler dizdiği videoları ve yazıları hatırlatıldı.
Danıştay’da açılan davanın ardından HKP MYK üyesi Av. Doğan Erkan konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
Tayyip Erdoğan ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetmeye devam ediyor. Hiçbir liyakat esası, hukuk ölçütü, eşitlik prensibi, idari hukukuna egemen prensibler, kamu yararı, idari işlemlerin belirliliği ilkesi, hukuk devleti ilkesi gibi ilkelerden bi haber olduğu için, haberdar olsa bile işine gelmediği için bütün devlet kurumlarını AKP’lileştirdi.
Son icraatı TRT yönetimine yine yandaşları atamak oldu. Bunlardan en çok dikkat çeken isimde Hilal Kaplan’dı. Hilal Kaplan, Fethullah Gülen’e öyle bir şiir yazmıştı ki o şiiri bir başkası yazsa sivil ölüme mahkum edilmişti, kamudan ihraç edilmişti, hapishanede sürünüyordu. Ama söz konusu Hilal Kaplan olunca yükselmeye devam ediyor. Herhalde Hilal Kaplan’a da yerleşik FETÖ borsasının siyasal alanı uygulanıyor. Hilal Kaplan, FETÖ övgülerinin yanı sıra şu şiiri yazmıştı. Şiir’inin girişi şöyleydi, “Dağlarına bahar gelmiş memleketimin, GÜLEN de görse bu güneşi…” diye başlıyordu. Oradaki Gülen’den kastı Fethullah Gülen. Bu şiirin yazarı bugün TRT yönetimine atanmış durumda.
“BİZ LAİKLİĞİ, ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Oysa bizzat 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 5’inci maddesinde genel esaslar belirlenmiş durumda bunlardan bir tanesi, “Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak” bunu TRT kanunu söylüyor. Ancak TRT bugün eski FETÖ artıkları eliyle AKP kurumuna dönüştürülmüş durumda. Zaten dönüştürülmüştü ama bütünüyle teslim edilmiş oldu. Biz buna karşı bu atama kamu yararına, eşitlik ilkesine dayanmamaktadır. İdeolojik saikle yapılmış idari bir işlemdir. İdeolojik saikle yapılan idari işlemler sebep ve amaç yönlerinden hukuka aykırıdır. Bu nedenlerle az önce bu atamanın iptal edilmesi için Danıştay’da dava açtık. Biz kamu kurumlarını, kamu ilkeleri, toplumsal ilkeleri, laikliği, özgürlüğü, hürriyeti savunmaya devam edeceğiz. Bugün iptal ettiremesek de, bir gün mutlaka bu kamu kurumlarının ele geçme işlemlerini tek tek iptal ettireceğiz.