Dolar 34,5564
Euro 36,3052
Altın 2.998,23
BİST 9.390,67
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 19°C
Kar Yağışlı
Bursa
19°C
Kar Yağışlı
Cts 7°C
Paz 8°C
Pts 7°C
Sal 10°C

Toprak Gönüllü

Toprak Gönüllü
23 Temmuz 2021 09:55
269
A+
A-

“Düşündüm de, çıplak ayağıyla toprağı çiğnememiş adamdan hayır gelmiyor, bir tarafı eksik kalıyor. Saksı çiçeği benzeri gürbüz oluyor belki, ama karçiçeğinin cana yakınlığı yok onda. İki gün suyunu geciktir, süzülür gider. Hep birilerinin eline bakar, desteksiz ayakta duramaz. Doğada yolunu yitirse, bir hafta yaşayamaz.” Böyle söylüyor Operatör Doktor Celal Kılıç.

Ayakkabıyla çorapla değil çıplak ayakla basmalı toprağa. Yalınayak çiğnemeli onu doğanın eti,  insanınkine değmeli. Toprak da, öyle saksı toprağı ya da beton duvarlarla tutsak edilmiş topaklığından utandırılmış küçük bahçe toprağı değil: dağ, orman, tarla toprağı gibi özgür toprak olmalı ki, dokunana özgürlük bulaştırsın. Olgunlaşmış, dengeli, bilge insan için “Ayağı yere değmiş…”deyimi kullanılır. Sahil kumundan söz etmiyorum, zaten topraktan sayılsaydı adına “kum” denmezdi.

İnsan, verimliliğinin şaşırtıcılığını görmek için, elleriyle de mıncıklamalı toprağı. Yalnızca ayağı kayıp düştüğünde değil: sevgiyle, saygıyla avuçlamalı onu. Bir tohum ekip, on, yüz, bin, milyon almalı. Üretkenliği öğrenip “Benim sadık yarim…” diyebilecek bilgeliğe ermeli.

Sürdürülebilir kalkınmanın yolu ülke topraklarını bilinçli işlemek, yok olmasına karşı “Hayrettin KARACA” gibi canımız ve kanımız gibi korumalı. Sürdürülebilir kalkınmanın yolu; ağaçları keserek madenlere yol vermek olmamalıdır. Gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir ülke bırakmak istiyorsak, doğadaki tüm canlıların yaşaması için seferber olmalıyız. Dereleri kurutarak, ağaçları keserek, kentleri betonlaştırarak bir ülke kalkınamaz. Tarım alanlarını yapılaşmaya açarak, oksijen deposu olan orman alanlarını birkaç müteahhitte peşkeş çekerek yaşanılabilir bir ülke bırakamayız.

Toprak gönüllü olsanız, dersem kızmazsınız herhalde. İnsanca kalın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.