Tıp Bayramı
Tıp Bayramı kavramına hep soğuk bakmışımdır. Herkesin bir görevi oluyor dünya üzerinde. Mimarların, mühendislerin, sanatçıların, sigortacıların, iktisatçıların, akademisyenlerin, askerlerin, polislerin, çöpçülerin, tornacıların, kaportacıların vb. Bu liste uzar da uzar. Hiçbir mesleğin diğerine göre bir üstünlüğünün olmadığını düşünürüm. Tıp çalışanları hayat kurtarıyor da İtfaiyeciler, polisler kurtarmıyor mu? Her meslek grubunun kendine has özellikleri ve faydaları vardır. Bir mesleği diğerinden ayırmak pek de adil gelmemektedir bana. Bir ay çöpleriniz toplanmazsa ne olur, şöyle bir düşünün lütfen. Her taraf pislik iç inde kalır ve her türlü hastalığa zemin hazırlanmış olur. Çiftçi ekmezse buğdayı ekmek nereden gelir? Öğretmenler olmazsa kim öğretir alfabeyi? (Gerçi onlar için de bir gün belirlenerek gönülleri alınmış ya) Madenciler, yerin yüzlerce metre altında birkaç yılda bir facia ve yüzlerce şehit. Ne yazık ki onlar için ‘’ bu işin fıtratında var’’ deniliyor. Daha nice örnekler ve kıyaslamalar yapmak mümkündür.
Bu nedenle sadece Sağlık çalışanları için değil hiçbir meslek grubunun bir Bayram gününün olmasını kendimce pek sağlıklı bulmuyorum. Ancak, bir gerçeği de göz ardı etmek gafletine düşmek istemiyorum. Bir yılı aşkın bir süredir yaşadığımız kaos ve çaresizlik, tıbbın ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Özellikle ülkemizde sağlık çalışanlarımızın doktorundan hemşiresine kadar çok saygın bir mesleği icra ettiklerini gösterdi. Milyonlarcasının bir gram bile etmediği, milyonlarca büyütülmüş mercekler altında görülebilen bir virüsün insanoğlunun ne kadar aciz olduğunu göstermesi açısından da çok önemli.
Dünyayı sürekli olarak tehdit eden emperyalizmin sadece kendi çıkarları için silahlar ürettiği ve ürettiği bu silahları satmak için savaşlar çıkardığı sağduyulu herkes tarafından bilinmekte olan bir gerçektir. Sürekli olarak dünyanın dengeleriyle oynamakta ve dünya iklimini dahi bozmaktadırlar. Kimi senaryolara göre suni olarak ortaya çıkarılan kimi bilim insanlarına göre ise dünyanın genleriyle oynanması sonucu oluşan bu virüs, zorunlu olarak tüm dünya ülkelerinin bir araya gelmesine ve bir aşı bulma çabalarına girmelerine neden olmuştur.
Pek de kısa bir zamanda sonuç alınamayacak olan bu virüsle savaşta ülkemin doktorlarının, hemşirelerinin, hastabakıcılarının ve tüm sağlık çalışanlarının insanüstü bir çaba gösterdiği taraflı tarafsız herkesin kabul ettiği bir gerçektir.
Her ne kadar ilke olarak “Bayram” olgusuna karşı olsam da sağlık çalışanlarımızın senede bir gün değil, her gün onurlandırılması gerektiğine inanıyorum. Hele hele insanlık suçu olarak nitelediğim doktorlara yapılan saldırıları şiddetle kınıyor ve yapılacak yasal düzenlemeler ile bu vahşi olayların önüne geçilmesini diliyorum. Çünkü eğitimlisi, eğitimsizi pek çok saldırı yapan vahşiler ancak caydırıcı yasalarla durdurulabilecektir.
Tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum.