Tik Tak

Artık köşemde zaman zaman konuklarım olacak.

Küçük yaşta okur yazar olunca yaşıtlarım okumayı sökerken ben gazete okuyordum. En sevdiğimse röportajlardı, okuduklarımın tamamını anlayabilmek için büyümem gerekti ama tadını almaya yetti.
Bu gün ilk konuğumuzu misafir ediyoruz, siz evinize ben de köşeme .

– Fatih bey sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba Fatih Serhat Yurttakal. Sivas’ta 1977’de doğmuş bir tornacı ailenin çocuğuyum.2003’te evlilik nedeniyle Belçika’ya gittim aile mesleğini sürdürürken saatçilikle tanıştım bir ustanın yanında antika saatleri restore etmeye başladım, 2018’e kadar bu işi Belçika’da yaptım 2018’de yurda dönme kararı aldım. Ülkemde bu işle ilgili bir boşluk olduğunu fark ettim atölye sorunu da vardı. Bursa’ya geldim antika saatleri, parçalarını, tamirat ve tadilatlarını yapabileceğim bir atölye kurdum. Bursa’da ülke genelinde ve yurt dışında antika saatlerin restorasyonunu, bakımını yapıyorum.

-Sizi tanıyorum, size ve yaptığınız işe çok saygı duyuyorum, okuyucularımın da sizi tanımalarını çok istedim. Yaptığınız işin değerinin bilinmesini duyulmasını isterim, yaptığınız iş de, siz de alışılagelmiş değil, yeteneğiniz gibi sıra dışı ve özel. Sizinle tanışma nedenimiz bir kule saatinin bakımı ve restorasyonu idi. Sohbet ettikçe ne güzel yol açtığınızı gördüm, zor ve farklı bir işi çocukluktan değil, bir yetişkinken öğreniyorsunuz ve bu kadar iyi yapıyorsunuz. Nasıl yapabildiniz, neyi farklı yaptığınızda dünyada bir isim oldunuz?

-Sadece kule saati yapmıyorum buradaki eksiklerden dolayı bu biraz öne çıktı. Aslında benim işim, yaşını başını almış, en az 200 yıllık saatlerleydi. Tutkumu mesleğe çevirdim, bu nedenle bakımlarını ve restorasyonlarını yapıyorum, koleksiyonerlerle çalışıyorum, saat hep insanların ilgisini çekmiş. Gizemli bir kutu, zaman insanların en değer verdiği herkes içinde en önemli şeydir, zaman ölçen aygıt insanları hep cezbetmiş ilgisini çekmiş beni de cezbetti. Çünkü ben aynı zamanda bir mekanik sevdalısıyım zaten ilgim saatlerin mekaniği ile başladı, saate geç başladım ama mekaniğe babam ve dedem sayesinde erken başlamıştım altyapım vardı, daha sonra yurt dışında bu işin membağında, iyi bir ustadan öğrendim. Saat tutkusu ilginç bir şekilde artarak çoğalıyor, mutlu olduğum bir iş.

-Bir insanın işini tarif ederken söyleyebileceği en güzel cümleyi kurdunuz “mutlu olduğum bir iş”. İnsan sevdiği işi çok iyi yapar, siz herkesten farklı olarak bakıyor, başka görüyorsunuz. Diğer saatçilerin, bizim göremediğimiz bir şey görüyorsunuz?

-Şöyle diyebiliriz ben bu işi yurt dışında öğrendim bu bir avantaj, iyi ustalardan kaynağında öğrendim, sevdam olduğu için çok mücadele ettim, çok okudum, çok müze, şehir, ülke gezdim hala da geziyorum. Merak uyandıran bir saat nerede olursa olsun mutlaka giderim, onu bulurum, inceler bilgi edinirim fark buradan çıkıyor diyebiliriz.

-Sizin olaylara bakış açınız genelden farklı, zor ve ince bir iş yapıyorsunuz. Bu olmaz, uğraşılmaz demiyorsunuz.

Saatlere ayırdığım zaman, enerji, potansiyelim bir yere kadar fazlası ne yazık ki mümkün olamıyor.
O sebeple seçici oluyorum, hikayesi olan özel saatlerle ilgileniyorum. Firmamın adını ‘Nadir Saat’ koydum, nadir olan saatlere zaman ayırmayı uygun görüyorum, saatlerin hepsi bu ilgiyi hak ediyor ama zamansızlık beni seçici yapıyor. Kıymetli bir zamanım var ve bunu en kıymetli saatlere kullanmak zorundayım.
-Bu işi yaparken özgür hissediyor musunuz, rahat mısınız? Bu iş yaşam şekliniz haline gelmiş işi yapalım, akşam olsun bitsin mantığıyla çalışmadığınızı gözlemliyorum.

-Ülkedeki en büyük eksikliklerden biri akşam işi kapatınca, saati hayatlarından çıkarıyorlar sadece ticari yapıyorlar. Ben aksine günün her saati iş olarak değerlendiriyorum, akşam uyurken bile saatleri düşünüyorum, hayatıma artarak yerleşiyor. Saati sadece yapmak değil, kim yaptı, hangi usta nasıl yaptıyı önemsiyorum. İşi ustasına, aslında uygun yapabilmek önemli. Amaç tamir edip, tik tak sesi alabilmek değil, gayretim, amacım aslına uygun yapabilmekte. Mesleğin, meslektaşlarımın bakış açısının farklılaştığı yer belki de burası.

-Siz dünya basınında tanınıyorsunuz, ödül törenlerine katılıyorsunuz, bizim hayranı olduğumuz markaların üreticileri tarafından davet ediliyorsunuz. Gerçekten dünyada saatçilikte özel isimlerden birisiniz, böyle olmak nasıl bir his?

– Tutkunu olduğum bir işte tanınmak, meslektaşlarım tarafından saygı görmek güzel gerçekten ama bu kendi kendine olmadı bunun için çok gayret gösterdim. Sağ olsun eşimle birlikte saatlerle ilgili her yere gidiyoruz, zaman ayırıyoruz. Yaptığım iş sadece ülkemde değil, yurt dışında da az kalmış ustalar tarafından yapılan bir iş. 300-400 yaşında bir saatin restorasyonu, onların parçalarını imal etmek gerçekten artık dünyada az kalmış işlerden biri. Bir koleksiyonerin yapılmasını hak eden bir saati varsa, bizi bir şekilde buluyor, o özel saatle yollarımız kesişiyor. Bir koleksiyoner de iyi bir saat sevdalısıdır, iyi bir ustayla tanışmak durumunda kalır. Aslında dünya küçük bir yer ve saat sevdalıları birbirini buluyorlar.

-Size ihtiyacı olan sizi nasıl ulaşabiliyor?

-Sektör küçük, öyle bir saat, saatten anlayan bir koleksiyonerindir mutlaka ve bu saat tutkunları birbirini tanır ve iletişim bir şekilde kurulur. Saatte yapılacak bir şey varsa ve yaptırmayı kafaya koyduysa 1 2 denemeden sonra yolu benimle mutlaka kesişir.

-Bakışlarınız, beden diliniz konuşurken gözledim sizi pes edecek birine benzemiyorsunuz ama yine de sormak istiyorum “tamam buraya kadar, yeter artık” dediğiniz oldu mu?

-Saatler için değil de iş için, Türkiye’de zamana değer veren insan sayısı çok az. Buradaki topluma mal olmuş saatlerin, bakımını restorasyonunu yaparken zorlanıyorum. (Kurumlar tarafından) Bu yüzden artık eski heyecanım kalmadı, oranın o saati, buranın bu saati kurtarayım onarayım demiyorum. Eski enerjim, eski düşüncelerim kalmadı.

-Sizi yormuşuz ne güzel!Bazı işler kişiye bedel ödetir, bazı işler aile, eş dost, tüm çevreye bedel ödetir, sizin eşinizle birlikte olmanız bir avantaj ama sanıyorum o da sizin kadar yoruluyor.

Sektör ve tutku farklı, zor olduğu için gayet tabii hem yoruluyor, hem de onun güveni, bana inanması sayesinde ben birçok şeyi başardım. Çok bilgiye ulaşabildim, saatler edinebildim, saat söz konusu olduğunda maddi manevi desteğini hep verdi.Onun varlığı benim en büyük avantajım. Seyahatlerimi, organizasyonlarımı en ince ayrıntısına kadar yapar. Birden fazla yabancı dili çok iyi konuştuğu için, kaynaklardan tercümeleri bana o yapar. Tüm bunlar büyük bir şans, ben onun sayesinde hep bir adım öndeyim.

-İkinize de çok teşekkür ederim, bazı insanlarla tanışmak güzeldir, bazı insanları tanıdığın için her aklına geldiğinde mutlu olursun, sizler öylesiniz. Sizi ve eşinizi tanımak keyifliydi Benim her röportaj için planladığım bir imza sorum var. ‘Dünyayı sevgi kurtaracak’ derim her zaman, Sevgi nedir?

Kendine ve etrafındaki insanlara iyi hissettirebilmektir.

Teşekkür ederim iyi ki bizim insanımızsınız, iyi ki buradasınız.

Aslıhan& Fatih Serhat Yurttakal iki harika insan şehrimizde bizler için güzel işler yapıyorlar ve bu gün köşemize konuk oldular.