Dolar 37,9076
Euro 41,0017
Altın 3.794,46
BİST 9.659,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 14°C
Yağmurlu
Bursa
14°C
Yağmurlu
Çar 15°C
Per 16°C
Cum 17°C
Cts 18°C

TEPEGÖZ DEĞİL TÖPEKÖS ve bir reflekse bakarak hareket!

27 Şubat 2025 18:31
68
A+
A-

Ayna ayna söyle bana benden daha güzeli var mı bu dünya da demiş cadı!  Cadının bilgisine de saygı duyuyorum ama ‘camdan kalp seni gösterir başka birşey göstermez’ Sen karşında kimi görmek istiyorsan. ayna onu gösterecektir ve aynalar hiç yalan söylemez. Ruhunuz  çırılçıplak bir ayna ise hiçbizaman yalan söylemez. Cam altındaki mezarlar da yalan söylemez. Tarihimiz okadar soyuldu ki, tek kalanlar cam ayna altındaki mezarlar oldu ve elime bir iğne battı canım yandı acaba Bingöl de deprem mi olacaktı. Bu sırada ben bu hikayede ayna olabilirim olsam olsam. Cadılık benlik değil. Benim saçlarım dümdüz ipek gibidir. Annem çok ince bol tüylü fırçası ile tarardı benim saçlarımı:)

İğne battı canımı yaktı, tombul kuş(dünyanın en tombul uçamayan tek papağanı) KAKAPO arabaya koş, arabanın tekeri, İstanbul un şekeri (hangi saray da yaşıyor İstanbul un şekeri) Batan iğne ne peki Corona aşıları mı dersiniz.  Hopp Hopp altın top, bundan başka oyun yok!! Dediğim anda oyun bitti.

Ayna olun dostlar, karşınızdakine tutun aynayı ve o da görsün suretini, Bugün, küçük bir Besaş ekmek şubesinin, 1 tl indirip yapıp ekmak sattığına tanık oldum. Dedim ki :’ siz niye indiriyorsunuz, büyük hırsızlar indirsin’ Küçük esnaf nekadar da suçlu hissediyordu kendini, büyük hırsızlar ise hep haklıydılar. Kendilerini aklayacak bir çaba içindeydiler ve bu masum olan insanların üzerinde suçluluk hissi yaratıyordu. Tabi bu suçluluk hissi ufacık bir çocuğun baklava çaldığında demir parmaklıklar ardına gitmesine sebep oluyordu. ‘Ama yapmayın dedi kadın, o daha bir çocuk ve hala soğuk kış gecelerinde sırtına havlu koyasım var onun ve yapmayın dedi TENGRİ o daha bir çocuk. Çok sevdiğim bir Repliktir.  Youtube kanalımdan izleyebilirsiniz. Destek olursanız ayna olursunuz. Çok kıymetli paylaşımlarım var orada. Devamının gelmesini istiyorsanız lütfen beğeni, emoji, memoji…

Biz halk olarak suçlu hissedersek kendimizi, ne yazıkki ‘ekmekçi amca’ da panik halde, kendini indirim yaparak rahatlatmaya çalışacaktır. Suçluluk hissi bizim en önce ardımıza bakmadan kurtulmamız gereken bir ağırlıktır. Hem de gülle gibi bir ağırlıktır. Bırak sen ne diye suçlu hissediyorsun, hırsızlığın büyüğünü kim yaptıysa o suçlu hissetsin. Bir de yol almak demek geçmişe perde çekip yol almak demektir. Bu çok zor olsa da şu ‘an’ ne yapıyorsan geçmişin ve geleceğin zaten sil baştan yazılıyordur. Bu da bir Rezonans Kanunu meselesidir. Onu da sonra anlatırım. Tepegöz yani Töpekös, ( ki bu kişi hakikatten tek gözlüydü ve sizin bildiğiniz tepegözü buldu.) Töpekes kutupluluğu kırarak herşeyi yakalar ve bunu tek gözü ile yapar. Kimin rezonansa girdiğini, kimin çıktığını, kimin hizalandığını çok iyi farkeder. Ben yazılarımda sizi kutupluluk üstüne çıkarmaya ve zamanı bir nebze de olsa yavaşlatmaya çalışıyorum. Çünkü ben de bu şekilde bipolar lık tan kurtuluyorum. Fakat asıl mesele belki ben bir polar, Sertap 2 polar, Yılmaz 3 polar.. meselesidir. (Teşbih te hata aranmaz):)  Bunu başka bir yazımda anlatacağım. Polarite dediğimiz sarkaç eskiden dengeli bir şekilde sağa sola çarpardı, aynı guguklu kuş saatinde olduğu gibi. Rahmin de bir frekansı vardı ama maalesef artık oradaki büyü de bozuldu, an içinde kalmaya çalışan yaratıcı zihinleri çok yoran bir sistemle karşı karşıyayız, Türkiye nin Mai denizi Lityum, tuz ve su kaynaklarıydı, ki Bir polara çok iyi gelen şey Lityum, tuz ve su dur. İş bukadar basittir aslında. Orayı da kötüye kullandılar. Orası rahimin bekçiliği, dişil enerjinin dengelenme yeriydi. Kedilerin eviydi ve kediler MAİ MAİ diye bağırırlardı ve sadece Mart ayında çiftleşirlerdi. Kedi artık kızgınlık döneminden kurtulamadığı için, Mai (Mahrem Ananın İni), doğal oluşumu bozulduğu için ne yazıkki, polarite de arttı.

Ütopik ama gerçek konuları çok seviyorum. Ben dizinize vuruyorum buradan ve sizde refleks olarak bacaklarınızı kaldırıyorsunuz. Ozaman dize vurmaya devam edelim dostlar.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.