‘Teknoloji ile gerçek olmayan dünya sergileniyor’
Dünya bir yandan koronavirüs ile mücadele ederken diğer yandan da salgının ruh sağlığına bıraktığı olumsuz etkilerle başa çıkmaya çalışıyor. Bu sorunların başında ise online kanalların kullanım oranının artması ile birlikte ‘Dijital Tükenmişlik’ geliyor.
Evden çalışma ile kişilerin bilgisayardan izlediği dünya ile baş başa kaldığının altını çizen Bilinçaltı Uzmanı Lily Lale Yılmaz, “ Bu çalışma yöntemi ile birçok birey dışarıda akıp giden güzel yaşamdan kopuyor. Bu da dijital tükenmişlik sendromuna yakalanmayı daha çok teşvik ediyor. Hipnoz dediğimiz şey, beyin dalgalarının 7 Hz ile 14 Hz frekans aralığında titreşerek bilinçaltına giriş yapmasıdır” dedi.
BİLİNÇALTINDA TEKNOLOJİK ALETLER İLE KAYIT BAŞLIYOR
“Telefon gibi cihazlara gözünüzü ayırmadan dikkatli bir şekilde baktığımızda otomatik olarak bilinçaltına girilir, kayıtlar yapılır. Maalesef bu kayıtların çoğu yanlış kayıtlar olur” diyen Yılmaz, “En basit örneğiyle; Telefonun içindeki sanal dünyada herkes çok uzun boyludur, zayıf ve ideal kilosundadır, hepsi gür saçlıdır, inanılmaz iri gözleri ve uzun kirpikleri vardır. Dolayısıyla gerçek olmayan bir dünya sergilenir ve kişi bilinçaltında ona inanmıştır. Sonra aynada kendine dönüp baktığı zaman büyük bir fark görür. Bu durum da gerçekten çok ciddi bir tükenmişlik yaratır ve gençlerimiz çok olumsuz yönde etkilemektedir” ifadelerinde bulundu.
DİJİTALLEŞME İLE İNSAN İLİŞKİLERİ ZAYIFLADI
Dijitalleşmenin hayatın merkezi haline gelmesiyle insan ilişkilerinin zayıfladığını dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durumun çözümü için mümkün olduğu kadar teknolojik cihazlardan bağımsızlaşmamızdan geçiyor. Günümüz şartlarında bazı işlerimizi sadece bu kanallardan gerçekleştiriyoruz. İşimizi bitirir bitirmez cihazımızı kapatıp günlük yaşama tabiri caizse kendimizi sokağa atmamız gerekiyor. Doğa, açık hava, insanların bol olduğu yerler bizlere iyi gelir” ifadelerini kullandı.