Teknik ve tecrübe
UEFA EURO Elemelerinde Milli Takımımız Bursa’da Hırvatistan’a 2-0 kaybetti
Bundan önce oynanan Ermenistan maçı bizim henüz bir turnuva takımı hüviyetinde olmadığımızı, milli takım hocamızın da henüz A milli seviyesinde olmadığını göstermişti.
Öncelikle milli maçın Bursa’ya çok yakıştığını düşündüm, aklımda hep o takımının arkasında müthiş bir tutkuyla maça ağırlığını koyan Bursa taraftarı vardı. Ama maç başlayınca gördüm ki maçta Bursa taraftarı değil, Bursa seyircisi var. Parça parça kısa süreli destek ve rakibe pres yapmayan tribünler beni şaşırtmaya yetti.
Maça gelince de aynı tribünler gibi parça parça oynayan bir takım gördüm. Defansta Çağlar ve Merih’i tandem oynayacaklar diye beklerken, Çağlar’ın her pozisyonda kendini 5-6 metre defansın gerisine atması, eski sarkık libero mantığı ile oynaması ve defans arkasında ciddi boşluklar vermesi dikkatimi çekti. Acaba Milli Takım hocamızın özel bir isteği miydi arkaya sarkması ? Öyleyse bizim dışarıdan gördüğümüz boşlukları hocamız niye göremedi? Bir soru da neden Ferdi’nin sabit çakılı sol bek oynadığıdır? kendi takımında ofansif özellikleri yüksek olan bu oyuncu sabit sol bek oynayınca özgüven kaybı yanında defansif olarak da çok hata yaptı.
Futbol hata oyunudur. Hata yapılacak ve gol olacak ama kenar yönetimin görevi hata yapılan yer ve zamanlarda oyuna müdahale ederek gerekli hamleleri yapabilmesidir. Orta sahada Hakan dışında yaratıcı oyuncumuz yok. Hakan ‘da sakatlanınca yerine aynı tornadan çıkmış, Salih, Orkun ve İsmail oynadı. Bu üçlü ile Türkiye liginde oyun tutturamazsınız ki karşınızda daha yeni Dünya üçüncüsü olmuş, buram buram tecrübe ve teknik kokan bir takım var. Hele bir kalecileri var ki, gerçeği söylemek gerekirse Bursa’da maç sabaha kadar oynansa gol yemezdi. Refleks ve kaleci tekniği yanında oyunun çok içinde olan ve yaptığı işten keyif alan bir kaleci, gecenin en seyredilesi adamıydı Livakoviç…
Bizim kalecimiz de ilk yarı yediği gol de dahi yere yatmadan ilk yarıyı bitirdi. ikinci yarıda altı pas içinde refleks ile kurtardığı top ne kadar övgüyü hak ediyorsa da yediği golde ikinci hamlede ağır kalması bir o kadar eleştirilir. Gerçi söz konusu golde topun orta sahada İsmail tarafından kaptırılması paralelinde yine İsmail’in kaptırdığı topa yetişmesi ve Çağlar’ a topa girmemesini istemesine rağmen iki oyuncumuz bir topa girdi. Burada Çağlar alan savunmasında kalıp kalecimizden dönen topa müdahale edebilirdi. İsmail ile rakip oyuncunun düellosuna dahil olmayabilirdi. Sanırım Çağlar’ın kendi kulübünde oynamamasından kaynaklı maç eksiklerinden biri de bu yanlış kademesiydi.
Oyuna yaratıcı oyuncu sokmak konusunda çok geç kalan Kuntz, gole ihtiyacı olduğu halde forvet ve golcü hamlelerinde de geç kaldı, zaman zaman hızlanan milli takımızda Cengiz’in yorgunluğu ve işlevsizliğini Kuntz dışında herkes gördü.
Anlaşılan yine hüsran bir turnuva yaşayacağız, en azından yerli genç ve yetenekli bir hoca ile devam edilerek, kalan maçlara bir hava getirilmeli.. Kulüp takımlarında çok iyi performans gösteren oyuncuları Milli takımda bu kadar acemi oyunu bu maçı hocaya yazar.
👏👏👏
Duygularıma tercüman oldunuz Savaş bey. Kesinlikle katılıyorum. 👏👏👏
Tek tek yıldız olup parlamaktansa ,takımca ışık olmalı.