Taliban’ı tanıma yarışına girdiler
ABD ve NATO’nun çekilmesiyle köktendinci Taliban’ın eline geçen Afganistan’da kaos ve korku hâkim. Taliban korkusuyla ülkeden kaçışlar sürerken dünya ülkeleri radikal İslamcıları ‘ehlileştirip’ tanıma arayışında. ABD, Rusya, Çin, Pakistan, AKP iktidarı ve NATO’dan gelen tanıma sinyalleri gönderirken Taliban, ‘ılımlı” mesajlar vermeye başladı.
Ülkenin büyük kısmında kontrolü ele geçiren Taliban, genel af ilan edildiğini belirterek tüm devlet memurlarından ve özel şirket çalışanlardan işlerine dönmelerini istedi. Örgütten yapılan açıklamada, “Devrilen hükümetin yetkilileri ve herkes için genel af ilan edilmiştir. Bu nedenle tam bir güvenle normal rutin işlerinize geri dönmelisiniz” denildi.
Ancak örgütün başkenti ele geçirmesinin ardından bankalar, devlet daireleri ve özel sektör çalışanları işlerine dönmüş değil. Birçok kişi, intikam saldırıları ve infazlar yaşanabileceği gerekçesiyle gizlenmeye devam ediyor. Bazı şehirlerde ise Taliban militanlarının ev ev dolaşıp eski hükümet çalışanı kişileri aradıkları ifade ediliyor.
Örgütten yapılan açıklamada, harekete bağlı güçlere kimsenin evine girmeme ve özellikle başkent Kabil’deki büyükelçilik araçlarına müdahale etmeme emri verildiğini söyledi. Açıklama, Taliban kılığına giren bazı silahlı erkek gruplarının yağmalama olaylarına karıştığı haberleri üzerine yapıldı.
KADIN YOK, ŞERİAT VAR
Taliban’ın ülkede kontorolü ele geçirmesinden sonra düzenlediği ilk basın toplantısında konuşan Sözcü Zabihullah Mücahid de “20 yıllık mücadeleden sonra yabancıları kovduk. Bize karşı savaşan herkesi affettik. Düşmanlıklar sona ermeli. Hiç bir iç ya da dış düşman istemiyoruz” diye konuştu.
Planımız Kabil’in kapılarında durup, geçiş sürecinin yumuşak bir şekilde tamamlanmasıydı” diyen Mücahid “Uluslararası topluma kimsenin zarar görmeyeceği yönünde güvence vermek istiyorum. Uluslararası toplumla herhangi bir sorun istemiyoruz” diye konuştu. Sözcü, “Dini ilkelerimize göre hareket etme hakkımız var. Diğer ülkelerin farklı yaklaşımları, kuralları ve düzenlemeleri var. Afganlar’ın da değerlerimiz uyarınca kendi kurallarına ve ve düzenlemelerine sahip olma hakkı var” diye konuştu.
Mücahid kadın hakları konusunda da “Şeriat düzeni altında kadın haklarına bağlıyız. Bizimle omuz omuza sıkı çalışacaklar. Uluslararası topluma, herhangi bir ayrımcılık olmayacağı konusunda güvence vermek istiyorum” dedi. SözcÜ Mücahid, kadın hakları konusundaki bir soruyu da “kadınların çalışmasına ve öğrenim görmemize kendi çerçevemizde izin vereceğiz” diye yanıtladı. Taliban Sözcüsü Süheyl Şahin ise Sky News yayınına yaptığı açıklamada başörtüsünün zorunlu olacağını söyledi.
TANIMA SİNYALLERİ
Taliban yeni bir rejim kurma hazırlığındayken dünyadan da peş peşe tanıma sinyalleri gelmeye başladı. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “Afganistan’da kapsayıcı bir siyasi diyaloğu destekliyoruz” dedi. Rus devlet televizyonunun aktardığına göre Lavrov, “Afganistan’daki tüm siyasi, etnik ve dini grupların katılımıyla gerçekleşecek kapsayıcı bir ulusal diyaloğun başlatılmasını destekliyoruz” diye konuştu.
Benzer bir tanıma sinyali de Ankara’dan geldi. Taliban sözcülerinin içeride ve dışarıdaki taraflarla uzlaşma yönündeki açıklamalarına değinen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Şu ana kadar Taliban’ın verdiği mesajları olumlu karşıladığımızı söylemek isteriz” dedi. Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile ortak basın toplantısı düzenleyen Çavuşoğlu ayrıca Türkiye’nin Afganistan’da ‘tüm taraflarla’ diyaloğu sürdürdüğünü bildirdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Eğer barış istiyorsan daima savaşa hazır olmalısın” açıklaması yaptı.
Pakistan Başbakanı İmran Han ise Afganistan’ın köleliğin zincirlerini kırdığını ileri sürdü. Geo News televizyonundaki habere göre, Han, başkent İslamabad’da ilkokullar için “Yeni Milli Eğitim Müfredatı”nın tanıtımında yaptığı açıklamada, köleleştirilmiş zihinlerin büyük şeyler başaramayacağını belirterek, bu zincirlerden kurtulmanın önemli olduğunu vurguladı. Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Afganistan’dan gelen heyet ile yaptığı görüşmede, Afganistan sorununun çözümü için kapsamlı ve geniş tabanlı siyasi uzlaşı çağrısında bulunmuştu.