Sorunlu krediler görünenin üç katı
Geri ödemesinde sorun yaşanan kredilerin donuk (batık) olarak tanımlanıp yasal takip başlatılması için gerekli süre 1 Eylül tarihine kadar 180 gün olarak uygulanacak.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), pandemide bu süreyi 1 Haziran 2021 tarihine kadar 90 günden 180 güne çıkarmıştı. BDDK yeni bir kararla kredilerin batık olarak tanımlanması için gerekli sürenin 180 gün olarak uygulanmasını 1 Eylül tarihine uzattı.
BirGün gazetesine kararı değerlendiren ekonomist Uğur Civelek, sorunlu kredi hacminde gerçeğin yalnızca 3’te birinin görüldüğünü belirterek “BDDK’nin yapabileceği çok fazla bir şey yok. Tek seçeneği ötelemeleri biraz daha uzatmak” dedi.
Her hangi bir adımın sorunlu kredileri tetikleyebileceğini belirten Civelek, şöyle konuştu: “Aksaklık çıkmasını engellemeye çalışıyorlar, bazı bankalar vadesi gelmiş krediyi geri isteyebilir. Bir takım şirketler yükümlülüklerini yerine getiremeyebilir ve de sorunlu alacakların hacmi hızla artmaya başlayabilir. Herhangi bir şey sorunlu kredi hacminin artmasını tetikler. Karşılıksız çek ve senet artışını tetikler. Bunu engellemek için biraz zaman kazanmaya çalışıyorlar. Şu an görünenin en az iki katı görünmeyen sorunlu kredi var. Bunu BDDK da biliyor.”
“Siyasi irade talimatı veriyor”
BDDK’nin uygulamayı eylül ayında yeniden uzatıp uzatmayacağının belirsiz olduğunu vurgulayan Civelek, “O gün geldiğinde karar verecekler. Uzun vadeli gidecek olsalardı son 5 yıldaki yaptıklarını yapmazlardı. Kredi vermeye zorlamalar vesaire bundan sonrası için fazla tercih şansı bırakmıyor. Siyasi irade talimat veriyor. BDDK de bankalara söylüyor” dedi.
Kötüye gidişin görünüşünün engellediğini vurgulayan Civelek, “Dışardan finansman gelmedi. Küresel olumsuzlukları yaşadık. Tüm ülke bankaların üstüne bindi. Ağırlıklı olarak da kamu bankalarının… Şu an BDDK son 5 yılda aldığı kararların gereği olarak başka bir şey yapamaz. Kötüye gidişin görünüşünü engelleyebilir. Kötüye gidişi önleyemez artık. Panik çıkmasını geciktirmeye çalışabilir. Ekonomi yönetimi tümüyle siyasallaştı, ekonominin gereklerine göre karar alabilecek konumdan uzaklaştı” şeklinde konuştu.