Sorunlara çözüm bulmaya çalıştılar
Sürdürülebilirlik Adımları Derneği, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye’nin çözüm ortaklığında; yıl boyunca Zorlu Holding’in desteğiyle gerçekleştireceği Sorunlara Çözümler Buluşmaları’nın ilkinde ‘Erişilebilir ve Temiz Enerji’ temasını tartıştı.
Sürdürülebilirlik Adımları Derneği’nin, UNDP Türkiye çözüm ortaklığında gerçekleştirdiği Sorunlara Çözümler Buluşmaları, yıl boyunca Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik yaklaşımı kapsamında Zorlu Holding’in desteği ve ev sahipliğiyle devam edecek. Türkiye’de ve dünyada sürdürülebilirlik çalışmalarının yaygınlaştırılması, etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen Sorunlara Çözümler Buluşmaları kapsamında, Erişilebilir ve Temiz Enerji sorunu masaya yatırıldı.
Erişilebilir ve Temiz Enerji paneli; UNDP Türkiye İklim Değişikliği ve Çevre Portfolyo Yöneticisi Nuri Özbağdatlı moderatörlüğünde; Danimarka Başkonsolosluğu Enerjiden Sorumlu Ticaret Müşaviri Seda Kayrak Bilgen, Finlandiya Doğayı Koruma Derneği EKOenerji Eko-Etiketi İletişim Koordinatörü Merve Güngör, Reengen Enerji IoT Platformu Kurucu Ortağı Şahin Çağlayan ve Zorlu Enerji Ar-Ge ve Akıllı Sistemler Grup Müdürü Burçin Açan’ın katılımıyla gerçekleşti.
ÖZEL SEKTÖR İTİCİ BİR GÜÇ
Sürdürülebilirlik anlamında Danimarka’dan örnekler sunan Danimarka Başkonsolosluğu Enerjiden Sorumlu Ticaret Müşaviri Seda Kayrak Bilgen, şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik anlamında Danimarka kendisine çok uzun yıllardır bir yol haritası çizmiş durumda. Sürdürülebilirlik ve yeşil büyüme Danimarka’da etkili bir iş modeli. Bu anlamda tüm ihracatına oranla yeşil teknoloji ihracatı Avrupa’da bir numarada. Danimarka, geçtiğimiz 45 sene içerisinde ekonomik olarak büyürken bunu enerji tüketimini artırmadan başarmış; iklim stratejilerini sürekli olarak geliştirmiş. Danimarka yeni İklim Anlaşması ve Stratejisi çerçevesinde 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 70 oranında azaltmayı taahhüt ederken, özel sektörde bu oran yüzde 80 bandında. Yani özel sektör çok önemli bir itici güç ve 26 milyon ton emisyon azalımı yapmayı taahhüt ediyor. Özel sektör de ‘Biz bir yol haritası çizeceğiz ve buna uyacağız’ diyor. Dolayısıyla özel sektör ve kamu stratejileri belirlerken ve uygularken iç içe geçmiş durumda.”
ÜLKELERİN SINIRLARI DIŞINDA GERÇEKLİK VAR
Finlandiya Doğayı Koruma Derneği EKOenerji Eko-Etiketi İletişim Koordinatörü Merve Güngör ise “Hiç kimse herhangi bir etki yaratmayacak kadar küçük ve değersiz değil. Hangi ülkede olduğumuzun aslında çok büyük bir önemi yok, ülkelerin sınırları dışında bir gerçeklik var. Moderniteyi destekleyen enerjinin karbonunu azaltmak. Bu kaçınamayacağımız bir sorumluluk olarak hepimizin önünde duruyor. Biz de bu sebeple enerji tüketicilerinin dünya çapındaki rolüne odaklanıyoruz. EKOenerji eko-etiketi olarak yenilenebilir enerjinin çevresel sürdürülebilirliğini vurguluyor ve bu konuda harekete geçen kurum ve kişilerin daha fazla insana ulaşmasını sağlıyoruz’’ diye konuştu.
YÜZDE 87 ORANINDA YENİLENEBİLİR ENERJİ
Yenilenebilir enerji kaynakları kullanım oranının Zorlu Enerji özelinde %87 olduğunu ifade eden Zorlu Enerji Ar-Ge ve Akıllı Sistemler Grup Müdürü Burçin Açan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem Zorlu Holding hem de Zorlu Enerji olarak, verimliliği maksimuma çıkarmaya çalışırken farklı noktalara parmak basıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynakları verimli kullanılmıyor desek de bizde yani Zorlu Enerji’de bu oran yüzde 87. Adım adım karbon emisyonu hedefi için ilerliyoruz. Karbon emisyonu en çok ulaşım kaynaklı ve biz de ZES şirketimizle elektrikli araç şarj istasyonlarına odaklanmış durumdayız. Hava kirliğinin yaşandığı ülkelerde elektrikli araçlar oldukça destekleniyor. Norveç’te şu an iki arabadan biri elektrikli. Çin, çok ciddi anlamda elektrikli araçları destekliyor. Türkiye’de ise 2.600 tane elektrikli araç var. 2022’nin sonunda hayatımıza girecek TOGG da elektrikli bir araç. Elektrikli araç şarj istasyonları alanında yaptığımız yatırımlarda sadece Türkiye ile yetinmeyip bunu dünyaya da yaymak istiyoruz. Ayrıca, Türkiye’nin ilk ve tek elektrikli araç paylaşım hizmetini devreye soktuk. İnsanların şehir içinde rahatlıkla kullanmasını hedefliyoruz. Tamamen dijital bir deneyimle cep telefonları üzerinden araçları rezerve ediyorlar. Özel sektör ve STK’ların kamuyu ciddi oranda beslemesi gerekiyor. Biz kamuya yurt dışındaki deneyimlerimizi aktarıyoruz.’’
TEKNOLOJİ İLE YARATICI YIKIM
Enerji verimliliğini teknoloji ile desteklediklerini belirten Reengen Kurucu Ortağı ve CEO’su Şahin Çağlayan ise; “Bizler yeşil bilişim ayağında yer alıyoruz. Binaların enerji verimliliğini sağlamak için; şebekeye entegrasyonunu yönetmekten tutun, Reaktif enerji cezalarını sıfırlamaya, fatura yönetiminden, karbon salımını raporlamaya, HVAC sistemlerini optimize etmekten kullanıcıların farkındalıklarını artırmaya varana kadar pek çok alanda katkı sunuyoruz. Her sene enerji talebimiz yüzde 6 artıyor. Ama birçok uygulama da yapılıyor. Yapay zeka ve nesnelerin interneti gibi yüksek teknoloji çözümleri de bu sektörü dönüştürüyor, yaratıcı yıkıma uğratıyor. Enerji verimliliği en fizibil yatırım. Sadece tesise belli sensör, analizör, haberleşme donanımı ve veri analiz yazılımları kurarak kendisini üç ayda geri döndürebilen bir yatırım sistemi. Ayrıca, kamunun desteği oldukça önemli. Kamu öncülüğünde, bütün regülasyonlar ve teşvikler en hızlı şekilde yapıldığında kesinlikle çok önemli bir dönüşüme kapı açılacak’’ dedi.