Son durağı Türkiye’ydi… Fotoğrafını paylaştılar

BOLİVAR LİMANI’NI DA YILPORT İŞLETİYOR

Öte yandan 616 paket kokain saklanan konteynerin yola çıktığı Ekvador’un Bolivar Limanı Türk şirketi Yılport tarafından işletiliyor.

Yılport’un kendi internet sitesinde “2016 yılında Ekvador’daki Puerto Bolivar işletim hakkını kazanarak küresel ağını Latin Amerika’ya kadar genişletti” bilgisi veriliyor ve “Yılport, Puerto Bolívar ihalesini 2015’te birincilikle tamamlamıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şubat 2016 ayı içinde düzenlediği resmi Ekvador ziyaretinde, Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa’nın da katılımıyla Puerto Bolívar’ın devir çerçeve anlaşması, iki başkan huzurunda imzalanmıştı” deniliyor.

540 KİLOLUK UYUŞTURUCU DA YILPORT LİMANINDA BULUNMUŞTU

Öte yandan Ağustos 2020’de Brezilya’dan gelen ve Kocaeli Dilovası’ndaki Yılport Limanı’na yanaşan geminin içindeki bir konteynerde de 540 kilo kokain ele geçirilmişti. Uyuşturucu madde ilk aramada bulunamamıştı. Ancak ikinci kez arandıktan sonra kokainin ortaya çıkarılması tartışma konusu olmuştu.

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, konuyla ilgili Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından cevaplanmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na soru önergesi vermişti. Tarhan yaptığı açıklamada şöyle demişti:

“Yakın süreçte Dilovası Yılport Limanı’na gelen gemide yapılan ilk aramada gümrük memurları tarafından herhangi bir maddeye rastlanmadığına dair tutanak tutulduğu ifade edilmektedir. Ancak birkaç gün sonra Doğu Marmara (Kocaeli) Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdür Vekili tarafından verilen arama talimatı ile tekrar arama yapıldığı ve bunun üzerine 500 paketlik 540 kilo kokainin tespit edildiği anlaşılmıştır.

Yapılan ilk aramada uyuşturucu maddenin tespit edilemeyip ikinci aramada tespit edilmiş olması düşündürücüdür. İlk aramada 540 kilo kadar büyük miktarda bir uyuşturucu maddenin görülememiş olması denetimlerde bir ihmalkarlığın mı söz konusu olduğu sorusuna yol açmaktadır. İlk seferde aranıp madde tespiti yapılamayan bir geminin tekrar aranmasının arkasındaki sebebin ne olduğu da önemlidir.”

İlk aramada herhangi bir şüpheli madde olmadığına dair tutanakta imzası bulunan personelin, aynı şekilde ikinci aramada da var olduğuna dair imza atıldığını belirten Tarhan, “Yazılı ve görsel basında ilk aramada narkotik köpekli arama yapılmadığı, uyuşturucu maddenin akıbetinin ne olduğu ve alıcısının kim olduğunun tespitinin yapılamadığı ile ilgili iddialar ve tartışmalar yer almaktadır. Bu nedenle konunun detaylı bir şekilde incelenmesi, gerekli hukuki işlemlerin yerine getirilmesi ve yetkililer tarafından kamuoyunun doğru bir şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle Meclise bir soru önergesi verdik ve cevapların kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz” İfadelerini kullandı.