Dolar 34,4818
Euro 36,2436
Altın 2.959,84
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Az Bulutlu
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Cum 18°C
Cts 6°C
Paz 8°C
Pts 9°C

Satış ile elli yıl öncesine dönüş

Satış ile elli yıl öncesine dönüş
10 Temmuz 2021 13:33
417
A+
A-

1970 yılında Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) kurulmadan önce elektrik üretim, iletim ve dağıtım hizmetleri Etibank, DSİ, İller Bankası, belediyeler gibi kamu kuruluşları ve Çukurova Elektrik, Kayseri ve Civarı Elektrik A.Ş. gibi özel sektör kuruluşları tarafından yerine getirilmeye çalışmaktaydı. Bu kuruluşlar arasında tam bir eşgüdüm ve iş birliği pek mümkün olmuyordu. Artan elektrik gereksinmesi tam olarak karşılanamıyor ve kesintiler oluyordu. Böyle bir ortamda TEK kurularak, tüm elektrik hizmetleri kamu yönetiminde tek elde toplanıp, elektrik üretim, iletim ve dağıtım hizmetleri birleştirildi (TEK yasası çıkarılırken Çukurova Elektrik ve Kayseri ve Civarı Elektrik şirketlerinin imtiyazları korunarak, özel sektör için de bir aralık yaratılmıştı).

Yurttaşa elektrik kamu tarafından kamu hizmeti olarak verilmeye başlandı. TEK oldukça başarılı işler yaptı. Üretim kapasitesi arttı, enterkonnekte sistem kuruldu, ülkede elektrik hizmeti verilmeyen köy ve belde sayısı neredeyse sıfırlandı. Kesinti ve arızalar azaldı, kayıp oranları dünya ortalamalarına yaklaştı ve elektrik hizmeti sektör olarak Türkiye’nin en önemli enerji sektörü oldu.

KAPİTALİSTLERİN İŞTAHI

Bu durum ülkede hâkim olan kapitalist anlayışın iştahını kabarttı. Çok önemli bir gelir kaynağı kamu elinde bulunuyordu. Bunun üzerine yeniden yapılandırma çalışmaları adı altında çeşitli yabancı elektrik tröstleri ve şirketlerin kılavuzluğunda ve IMF’in yönlendirmeleri ile elektrik sektörünün kamu elinden özel sektöre geçişini sağlamak için çalışmalar başladı. Öngörülen plan basitti: Böl ve küçük parçalar halinde özelleştir…

Bu amaçla TEK’in “üretim, iletim ve dağıtım idareleri” olarak üç parçaya ayrılması ve bu yolla özelleştirilmesi kararlaştırıldı. 1980 Darbesi’nin sonrasında Özal yönetiminin sözde liberalleşme döneminde başlayan bu çalışmaların amacı, bir elektrik piyasası yasası çıkartılarak elektrik sektörünün tamamının özel sektöre devrinin sağlanması idi. İlk olarak YİD ve Yİ modelleri ile kamu denetiminde elektrik üretim tesislerinin yapımının önü açıldı. Daha sonra lisans alma koşulu ile özel sektöre elektrik üretim hakkı verildi. Artık projesi olan ve lisans alabilen herkes elektrik üretim tesisi kurabiliyordu. Daha sonra kolay lokma olan “elektrik dağıtım sistemi” 21 bölgeye ayrılarak ve o günkü siyasal koşullar tam satışa elvermediği için bir nevi hizmet alımı yolu ile özelleştirilerek kamunun elektrik dağıtımında varlığı sonlandırıldı. TEK’in bölünmesinde dağıtımdan sorumlu kurum olarak kurulmuş olan TEDAŞ iyice pasifleştirilerek, 21 dağıtım şirketi üzerindeki denetim yok edildi.

EN BÜYÜK KURULUŞ

Daha sonra özelleştirilmiş bu yapının tüm alt ve yan kuruluşları tamamlandı. Ülke elektrik otoritesi olarak asli görevi elektrik sektörünü kamu adına denetlemek olan ancak özünde özel sektör için bir elektrik piyasası kurmak için çalışan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu adı ile bir kurum kurularak, sektör karar alma mekanizmaları örselendi. Elektrik ticareti ve borsası için gerekli alt yapılar oluşturuldu ve elektrik sektörü 2020 yılında Türkiye’nin en büyük kuruluşu haline geldi. 2020 yılında EPİAŞ Fortune 500 Türkiye Listesi’nin birincisi oldu. 2020 yılı satışları 105,8 milyar TL ile ikinci olan TÜPRAŞ’ı (63,2 milyar TL) açık ara geride bıraktı. 1980 ortalarında yapılan planlar semeresini vermiş ve yurttaşların olmaz ise olmaz gereksinimi olan elektrik, Türkiye piyasasının en büyük rant aracı olmuştu. Artık bu sektör ile kamu ilişkisinin tamamen kesilmesi gerekiyordu. Sektördeki tek kamu kuruluşu olan TEİAŞ’ın kamu elinde kalması bir risk yaratabilirdi. Mevcut AKP iktidarının sona ermesi olasılığı artarken TEİAŞ’ın bir an önce özelleştirilmesi gerekli bulundu. Bunun üzerine bir Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 3 Temmuz tarihinde TEİAŞ Özelleştirilmek üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na teslim edildi.

SADECE BİR ŞİRKET DEĞİL

TEİAŞ, 36 kV üzerindeki gerilim seviyesine sahip elektriği Türkiye içerisinde elektrik dağıtımının yapıldığı her yere iletmekle yükümlü olan kuruluştur. Bu görevini yerine getirmek için başta enerji nakil hatları ve trafo merkezleri olmak üzere gerekli olan tüm tesisleri kurar ve işletir. Ülke içerisinde elektrik kullanılmasının üç temel ayağından biri ve en önemlisidir çünkü genelde elektrik üretildiği yerde tüketilmez ve mutlaka teknik olarak taşınması gerekir.

TEİAŞ yalnızca elektriğin iletilmesinden sorumlu değildir. TEİAŞ’ın asli görevi üretilen elektriği tüketicilere ulaştıracak olan dağıtım şirketlerine elektriği sürekli ve kaliteli olarak sağlamaktır. Bu görev tam olarak teknik denetim anlamına gelmektedir. TEİAŞ elektrik kalitesinin belirleyici teknik parametreleri olan frekans ve gerilimi standartlar çerçevesinde olmasını sağlayarak elektrik üretim ve dağıtım tesislerini teknik olarak denetlemekte ve böylece yasa gereği olan yurttaşlara kaliteli elektrik ulaştırılmasını görevini yerine getirmektedir. TEİAŞ, Yük Tevzi merkezleri ile elektrik yük dağılımını koordine ederek elektriğin sürekliliğini ve güvenilirliğini sağlamaktadır.

KONTROL EDİCİ

Elektrik henüz ticari anlamda depolanabilir bir enerji türü değildir. Dolayısı ile tüketileceği kadar üretilir. Bu nesnel durum ise özelleştirilmiş iki sektör olan elektrik üretim ve dağıtım tesisleri arasında iletim kuruluşu olarak yukarıdaki görevleri yerine getirmekle yükümlü olan TEİAŞ’ı en kritik birim haline getirmektedir. Bu görevler ve iletim yükümlülüğü TEİAŞ’ın üretim ve dağıtım sektörlerinin kontrol edici ve yönlendiricisi durumuna getirmektedir.

Türkiye elektrik sektörünün ulaştığı bugünkü ortamda elektrik tesis yatırımcıları artık bu önemli birimi de kamu yönetiminden alıp kendi denetimleri altına sokmak istemektedirler. Son Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi işte bu isteği karşılamaktadır.

YURTTAŞIN VERGİLERİ…

Bunun yanında TEİAŞ’ın sahip olduğu devasa büyüklükteki tesis, donanım ve mal varlığının tamamı yurttaşların vergileri ile yapılmıştır. Yıllarca yapılan yatırımlar sonucunda Türkiye elektrik sistemi bugünkü duruma gelmiştir. Elektrik iletimi ülke yüzölçümü ile doğrudan ilgilidir. Türkiye Avrupa’nın en büyük yüz ölçümüne sahip ülkelerinden birisidir. Elektrik üretimi açısından da dünyanın ilk yirmi ülkesi arasındadır. Bu nedenle iletim sistemi de çok geniştir.

TEİAŞ bilançosunda geçen 28 milyar TL varlık bedeli gerçeği ifade etmeyen muhtemelen hiçbir yeniden değerlendirme yapılmadan bilançoya konmuş bir rakamdır. TEİAŞ’a ait tesislerin bugünkü tesis bedelinin bu rakamın birkaç on katı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

KARAR KALDIRILMALI

TEİAŞ’ın özelleştirilmesi kamu denetiminin elektrik sektörü üzerinden kalkması ve özel sektörün insan hakkı niteliğindeki elektrik hizmetinin kontrolüne tamamen sahip olması anlamına gelmektedir. İnsanların elektrik kullanımından vazgeçmesi olasılığı olmadığından sonuçta elektrik kullanımı açısından yurttaşların bir avuç yatırımcıya mahkûm edilmesi sonucunu doğuracaktır.

51 yıl önce elektrik sisteminde çok sahipli yapının eşgüdüm eksikliklerinin tespiti ile kamu elinde tekleştirilen elektrik sektörü TEİAŞ’ın özelleştirilmesi ile 1970 yılı yapısının bile gerisine düşecektir. Bu hatadan dönülerek TEİAŞ’ın özelleştirilmesi kararı kaldırılmalıdır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.