Şampiyonluk tribünden başlar!

Bursaspor, zor günlerden geçti, camia adeta “entübe” edilmiş haldeyken yeniden hayata döndü. Bugünlere gelmek kolay olmadı; emekle, alın teriyle, umutla mücadele edildi. Ancak görüyorum ki saha içiyle ilgili eleştirilerde şiraze kaymış durumda. Arkadaşlar, sizin göreviniz tribünleri doldurmak, takımınıza destek olmak! Teknik direktörlük yapmak, taktik vermek, futbolcuları hedef tahtasına koymak sizin işiniz değil.

Evet, gol atamıyorsak yemememiz lazım. Evet, beraberlik kötü değildir; bazen kötünün iyisidir. Ama sabır göstermek de bir erdemdir. 11 puanı, bugün yerden yere vurduğunuz bu çocuklar aldı. Onlar size inandığı, tribünlerden gelen desteği gördüğü için başardı. Onların emeğini, sahada gösterdikleri mücadelenin değerini nasıl göz ardı edebilirsiniz?

Ortada fol yok, yumurta yokken karamsarlık yaymak, öfkeyle her aklınıza geleni yazmak kimseye fayda sağlamaz. Taraftarın öfkesi rüzgar gibidir; tersine eserse, bu kez bizi kimse kurtaramaz. Sakin kalmak, sağduyulu davranmak zorundayız. Birlik olmak, bu bataklıktan çıkmanın tek yoludur.

Bakın yapmayın diyorum! Sosyal medyadan, anlık öfkelerle yazılan eleştirilerden uzak durun. Her aklınıza geleni hemen yazmak yerine, bir an durup düşünün. Bu camia ölmek üzereyken yeniden hayata tutundu. Bursaspor’un en büyük gücü, her zaman taraftarı olmuştur. Eğer bu güç doğru kullanılmazsa, kaos yaratır. Ama doğru kullanıldığında, yeniden zirveye taşır.

Unutmayın, eleştirinin de bir adabı vardır. Gol atamayabiliriz; ama gol yememek için direniyoruz. Bu direniş, sabır ve inançla desteklendiğinde anlam kazanır. Gelin, bu çocuklara inanın. Onların mücadelesine omuz verin.

Son sözüm şudur: Bu camiaya yazık etmeyin. Ortak hayallerimiz var; onları karamsarlıkla değil, umutla besleyelim. Bu sezon bir başlangıç. Sabır gösterin, destek olun ve unutmayın, şampiyonluk tribünden başlar.