Samanyolu…
Almanya’da düzenlenecek olan UEFA 2024 Avrupa Şampiyonası’na katılma hakkı elde eden Türk Milli Futbol Takımımız, Konya’da Letonya’yı 4-0 yendi.
Maç sonucuna göre konuşacak olursak, Milli Takım galip geldi, hem averaj düzeltti, hem de hedefi olan 2024 Avrupa Şampiyonası biletini kaptı. Ama biraz da kendimizi bu sevinç ve rehavet ortamından birkaç adım geri atıp, geniş açıdan bakarsak kronik sıkıntılarımızın hala devam ettiğini göreceğiz.
65 dakika acı çekerek seyrettiğimiz maçta son 25-30 dakika, aslında olması gerekenlerin bir sunumu gibiydi. Maç kadrosu, Hırvatistan maç sonucu kredisine göre belirlenmişti. Gerçekten de Hırvatistan maçı ve sonucu, Letonya maçının ilk 11’ni belirlemişti. Montella, Adana Demirspor patentli oyuncularını yavaş yavaş Milli Takım’a adapte edeceği sinyallerini de Samet’ten sonra prensi Yunus’u da maç kadrosuna yazarak verdi. Yunus da hocasını mahcup etmeyen oyununu bir de gol ile süsledi. İkinci yarı yine Montella’nın tedrisatından geçen Yusuf Sarı vardı ve o da başarılı bir performans gösterdi.
Hırvatistan maçında, Cenk Özkaçar’ın sol bek oynamasına ne kadar karşıysam bu maçta da o kadar karşıydım ve aldığı her topu tekrar aynı kişiye vererek, pozisyon alma ve hücuma katılma gibi hiçbir varyasyonda başarılı olamayan Cenk’in karambol, kör uçuşu bir vuruşla yaptığı orta 58. dakikada kendisine asist Milli Takıma gol yazdı. İşte futbol bu yüzden çok garip bir oyun…
Letonya gibi kapanan bir takıma karşı Cenk Özkaçar yerine daha aktif ofansif bir sol bek daha verimli olmaz mıydı diye düşünüyorum. Yine Letonya gibi kapanan bir takıma Salih ve İsmail gibi iki kesici, defansif orta saha ile başlamasak onun yerine hücuma kilit paslar atabilecek daha yaratıcı bir orta saha ile başlasak olmaz mıydı diye düşünüyorum. Düşünmeye devam ediyorum; ve Geniş alanların topçusu Barış’ın kapalı defansta sırtı kaleye dönük oynayamayacağını herkes bildiği için, onun yerine pivot santrafor tipinde, sırtı rakip kaleye dönük, kafa toplarına hakim, ceza sahasında şut atan , duvar olan klasik bir santraforla başlamak daha doğru olmaz mıydı diye de düşünüyorum. Barış, kontrataklar ile geniş alanlar bulduğu zaman fizik gücüyle iş yapan bir kanat oyuncusu. Barış’tan kapalı savunmalarda ve dar alanlarda verim alamazsınız… Ve de öyle oldu.
Bu arada, Konya seyircisinin romantizmi ile ilk yarıyı bitirdik. Konya gerçekten çok romantik bir şehir, seyirci bir ara cep telefonlarının ışıklarıyla “SAMANYOLU” şarkısını söyledi. Sahada bu maç için çok acemi bir hakem ve kapalı savunma yapan, oyunun boşluklarına sığınarak vakit çalan bir rakibimiz var ama ev sahibi şehir taraftarı, tüm stadı romantik bir atmosfere büründürmüş, herhangi bir itici güç, rakibe veya hakeme baskı, takıma destek söz konusu değil zaman zaman öbekler halinde bir tezahürat var ama onlarda lisede sınıflar arası futbol maçı tezahüratları gibi. Zamanlaması bozuk Konya seyircisinin tek baskısı, Letonya Ulusal Marşı’nı ıslıklaması da ayrı bir kara mizah ve ayrı bir ayıptı..
Neyse… Futbola dönersek ikinci yarı için beklentiler, sol beke Ferdi’nin geçerek sağ beke Zeki, Mert veya Kaan’dan biri ile başlamak, sarı kartı olan ve gereksiz iki defansif orta sahadan biri Salih’in çıkması, onun yerine ofansif ve yaratıcı pas özelliği olan İrfan ile başlaması, Barış’ın yerine de daha santrafor orijinli Cenk Tosun veya Bertuğ’un alınmasıydı.
Ama Ferdi çıktı, Cenk Özkaçar oyunda kaldı ve yine defansta ve ofansta bir kişi eksik olarak oyuna başladık. 28’inci dakikada Yunus’un golü sonrası beklentilerimiz dahilinde yapılan oyuncu değişiklikleri paralelinde maç 4-0 oldu. Bu maç sonucu skora bakarsak olumlu ama Almanya’da üst düzey takımların dahil olduğu bir turnuva için oldukça vasat bir takıma sahibiz. Turnuva takımı olmak için gerekli zamanımız var. Hocanın Türk takımlarını tanıması, oyun mantalitesi ve sistemi olması bizim için büyük avantaj. Amaca ulaşmak için her yol mubah. Takım kazandı ve Avrupa Şampiyonası garantilendi.
Yeni bir enerji, motivasyon ve taktik anlayış getiren Montella rüştünü ispat etti. Bundan sonra oynanacak maçlar hem Montella için hem de Takım için 2024 Almanya adına ciddi bir hazırlık olacak. Takımda eksik yönleri bizim kadar Montella ve teknik kurmayları da tespit etmiştir. Artık Almanya 2024 heyecanını ve havasını yaşamamız gerekiyor.
Konya taraftarı romantizmi ile ışıklar altında “samanyolu” şarkısı eşliğinde kazanılan 3 puan ve atılan 4 golü tebrik ediyorum. Bundan sonraki maçların daha az romantik şehirlere verilmesi temennisiyle…
Sonradan açıldık ama iyi açıldık.
İlk yarı yaptığımız baskıların ekmeğini ikinci yarıda yedik
Emeği geçen herkese teşekkürü borç biliriz
Türkiye A milli futbol takımının maçlarını İstanbul dışında bir şehire vermemek lazım Savaş bey, son derece iyi tespit, bu konuda İstanbul da bir iki stadın dışında maç oynatmayacaksın, diğer şehirler özel maçlarda romantizmi yaşasın, çekirdeklerini çıtlatsın, bize coşku lazım coşku, beyninize kaleminize sağlık…