Rüşveti koruyan da suça ortak
TBMM Grup Toplantısı’nda iktidara ve ortağı MHP’ye yönelik eleştirilerini sıralayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da televizyonda karşılıklı tartışmaya davet etti. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında rüşvet aldığı iddia edilen siyasetçiyi açıklamayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yüklendi. İki ismin rüşvet alan siyasetçiyi açıklamayarak suça ortak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “İçişleri Bakanlığı, Cumhuriyet Gazetesi’ne 1 milyon TL’lik dava açıyor, ‘eleştiriyor’ diye. Sen pürü pak olsaydın eleştirilmezdin. Hala rüşvet alan adamı saklıyorsun, ismini vermiyorsun. Rüşvet alan birisini koruyorsan sen de onun parçasısın zaten. Aynı şekilde Bahçeli de onun bir parçası. Kimlerin kirli olduğunu kimlerin temiz olduğunu gösteren bir mihenk taşıdır bu. Biz açıklayın, verin mahkeme diyoruz. Yapmıyorlar, çünkü ortaklar” dedi.
ERDOĞAN’A DAVET
Tank, palet fabrikası üzerinden eleştirdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da istediği televizyon kanalında canlı yayında tartışmaya davet eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Erdoğan tank üretilmesini istemiyor. Ne yapıyor, ihale açıyor. ‘BMC’ye vereceğim’ diyor. Ethem Sancak, ‘Benim tankla ne işim var, param yok, arsam yok, fabrikam yok’ diyor. Talip Öztürk’le ihaleyi alıyorlar. Para Katarlılarda var diyor. Katarlılar 5 kuruş bile para vermiyorlar. Sayın Bahçeli sen de dinle. 2018’de BMC’ye ‘sen kazandın ihaleyi’ diyorlar. Dönemin Milli Savunma Bakanı, ‘Tank seri üretimine 2019 sonu ya da 2020 yılı başında geçeceğiz’ diyor. Ortada tank yok. Tank Palet’i tartışalım. Cesaretin varsa, yüreğin varsa. Çıkabilir mi? Çıkamaz. İstiyorsan sana ihale dosyalarını da ben vereyim.”
***
HDP’de kadın grubu toplandı
TBMM haftalık grup toplantısında kadın milletvekilleri ve kitle örgütü temsilcileriyle bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, AKP ve MHP iktidarının kadınlar için en büyük tehdit olduğunu ifade etti. İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için Anayasal bir metin olduğunu ve AKP, MHP iktidarının en ufak kazanımlara tahammülünün olmadığını ifade eden Buldan sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul Sözleşmesi, kadınların haklarını bir bütün olarak ele alan, kadın haklarını geliştiren ve koruyan, kadınlara yönelik suçları önleyen, kadınlar için anayasal nitelikte bir metindir. Aynı zamanda çocuklara yönelik istismarı önleme ve bu istismarlara karşı etkin mücadeleyi gerektiren bir sözleşmedir.”