Pandora’nın Kutusu ve Umut
Eski Yunan mitolojisinden bahsetmek istiyorum bugün. Eski Yunan mitolojisine göre insanoğlunu yaratan Tanrı Prometheus, insanlara ateşi armağan etti. Tanrıların Tanrısı Zeus ise buna karşı çıktı. Ateş ve aklın insanoğlunu şımarttığını ve güçlendirdiğini gören Zeus, insanları güçsüz kılacak ve ortalığı karıştıracak müthiş bir bela göndermek istedi. Bu öyle bir kötülük olacaktı ki insanlar kendi yok oluşlarını dahi mutluluk içinde kucaklayacaktı. Bu kötülük neydi biliyor musunuz dostlar? KADIN…
O güne kadar sadece Tanrıçalar vardı ve Tanrıçalar da Tanrılar gibi ölümsüzlerdi. Prometheus’un yarattığı ölümlü insanlara ölümlü kadınları da Zeus gönderdi. Oğlu Hephaistos’a kil ve suyu karıştırmak suretiyle bir kadın şekillendirmesini istedi. Böylece ilk kadın yaratılmış oldu. Adını PANDORA koydular. Tanrılar ve Tanrıçalar Pandora’ya birçok armağanlar verdiler. Ama bunlardan en önemlisi Tanrıların Tanrısı Zeus’un verdiği KUTUYDU.
Pandora’nın Kutusu olarak adlandırılan ve bugüne kadar dillerden düşmeyen bu kutunun içinde neler olduğu iki değişik şekilde anlatılır. Birinci anlatımda Tanrıların Tanrısı Zeus Pandora’ya bu kutuyu kesinlikle açmamasını emretti. Ama meraklı bir varlık olan Pandora, Olimpos’tan Dünyaya iner inmez Zeus’un emrini unuttu ve büyük bir merakla Kutuyu açtı. Kutunun içinden HASTALIK, KEDER, ISTIRAP, YALAN, RİYA, ŞEHVET VE İNSANLARI FELAKETE SÜRÜKLEYECEK BÜTÜN KÖTÜLÜKLER çıkmaya başladı. Pandora yaptığı hatayı anlayıp kutuyu hemen kapattı ama geç kalmıştı. Neredeyse tüm kötülükler dışarı çıkmış ve yeryüzüne yayılmıştı. İçeride sadece bir kötülük kalmış ve dışarı çıkamamıştı. İşte bu kötülüğün adına UMUT dendi. Ünlü çağdaş Filozof Nietzsche’ ye göre “UMUT EN SON KÖTÜLÜKTÜR. ÇÜNKÜ İŞKENCEYİ UZATIR” sözünün kaynağı budur.
İkinci anlatımda ise Tanrıların Tanrısı Zeus’un Pandora’ya armağan ettiği kutunun içinde kötülükler değil sadece iyilikler vardı. Pandora, Dünyaya iner inmez açtığı kutudan tüm iyilikler ortaya çıktı ve bu iyilikler ait oldukları yere, Cennete gittiler. Geriye sadece yine UMUT kaldı. Böylece insanoğlu Pandora’nın kutusunun içine konmuş olan tüm iyilikleri ellerinden kaçırmış ve tüm kötülük ve zorluklarla mücadele edebilecek gücü sağlayan bir tek iyilik kalmıştı; UMUT. İnsanoğlunun o günden beri sarıldığı tek kurtarıcı varlık UMUTTU.
Özetle her iki anlatımda da Pandora’nın kendisine armağan edilen kutusunu açması sonucu insanoğlu yaşamın tüm zorluklarına karşı savunmasız kalmış ve böylece Tanrıların Tanrısı Zeus insanlardan ve insanların yaratıcısı olan Prometheus’tan intikamını böylece almıştır.
Yukarıda anlattıklarım tamamen eski Yunan Mitolojisine ait bir öyküler manzumesi olup, bugünün gerçek dünyasıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Ancak, düşündüğümüzde insanoğlunun gerçekten en önemli yaşam içgüdülerinden birdir UMUT. İyilik mi yoksa kötülük mü olarak değerlendirirsiniz bilemem. Ama bildiğim bir şey varsa Umut olduğu sürece insanoğlu var olmaya devam edebilmektedir. Umudun bittiği yerde insanoğlunun yaşamının da nerdeyse bittiği pek de yadsınamayacak bir gerçektir. Hatta bizde çok da güzel bir deyiş vardır umutla ilgili olarak, biraz da alaycı ve kötülük penceresinden söylenmiş ; UMUT FAKİRİN EKMEĞİ, YE MEMET YE….)
Ama ben umuda kötülük penceresi yerine iyilik penceresinden bakmak istiyorum. Zira yaşamın olduğu her yerde ve alınan her nefesin ardında mutlaka bir UMUT vardır. Eğer umudumuzu yitirmişsek yaşamdan da vazgeçmeye başlamışızdır diye düşünüyorum. Tabii ki, bu benim görüşüm. Belki de Polyanna gözlüğünden bakmayı sevdiğimden olabilir. Ha Murphy gibi bakmak da yanlış değildir bir başka açıdan düşündüğümüzde.
Belki de en iyisi PANDORA’NIN KUTUSUNU AÇMAMAKTIR. Ya da korkmadan açabilmektir PANDORA’NIN KUTUSUNU.
Karar sizlerin sevgili dostlarım.