Öztrak: “Bunu uygulamaya koyamıyorsanız emaneti sahibine verin”
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Sen sağlığını koru, ben destek olurum Türkiye’m” başlığı ile alınması gereken tedbirleri paket haline getirdiklerini söyleyerek, “Bütçede yandaşı değil, halkı önceleyen bir tahsisat mümkündür. Bütçe imkânları sonuna kadar halkımız için kullanılmalıdır” dedi. Esnaftan çiftçiye, sağlık çalışanından servis şoförüne kadar alınması gereken tedbirleri sıralayan Öztrak, “Türkiye, tüm bu tedbirleri alacak imkâna da kaynağa da sahiptir. Yeter ki hükümette bunları yapma iradesi ve kaynakları halk için kullanma tercihi olsun. Bunu uygulamaya koyamıyorsanız da milletimizin ufkunu daha fazla karartmayın, sandığı milletin önüne koyun, emaneti sahibine verin” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında; 17 günlük tam kapanmayı değerlendirdi.
Öztrak, CHP Ekonomi Masası olarak bu kapanma dönemi ve ardından gelecek günlerle ilgili alınmasını gerekli tedbirleri paket haline getirdiklerini ve pakete “Sen sağlığını koru, ben destek olurum Türkiye’m” ismini verdiklerini söyledi. Esnaftan çiftçiye, sağlık çalışanından servis şoförlerine ve çalışanlara aşı önceliği tanınmasına kadar bir dizi önlem almaya çağrı yapan Öztrak’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“DÜNYA AÇILMAYA BAŞLARKEN BİZ KAPANMA KARARI ALDIK: Mart başında, salgın büyük ölçüde kontrol altına alınmıştı. Vaka sayıları günlük 10 binlerin altındaydı. Ekonomide açılma süreci başlamıştı. Ancak devleti yönetmeyi bilmeyen Erdoğan’ın lebalep parti kongrelerinden bir ay sonra Türkiye’miz, salgında üçüncü zirveyi yaşamaya başladı. Son zirve, öncekilerin çok ötesinde bir yıkıma sebep oldu. Erdoğan’ın lebalep kongrelerini tamamladığı, 24 Mart’tan bu yana, 9 bin 275 insanımız; aşısı, yani çaresi olan bir virüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Sevdiklerimizi kaybettik, büyük acılar yaşadık. Türkiye’de, popülist, gerçekleri çarpıtarak yalanı hakikat gibi sunan, kendi siyasi çıkarlarını her şeyin önüne koyan yöneticiler, halkımıza büyük bedeller ödetti. Dünya açılmaya başlarken biz kapanmak zorunda kaldık.
ELİMİZDE YETERLİ AŞININ OLMADIĞINI ARTIK BİLİYORUZ: Erdoğan şahsım hükümetinin sorumsuzluğu ve beceriksizliği sonucunda, dün akşam 17 günlük bir kapanma süreci başladı. Bu kapanmanın, tam bir kapanma olup olmadığı elbette tartışılır. Ancak geldiğimiz noktada, tedbirlerin sıkılaştırılması ve kapanma kaçınılmaz. Bu tedbirlere, başta ülkeyi yönetenler olmak üzere, herkes uymak zorunda. Kuralı koyan kurala uymadığında, tüm fedakârlıkların boşa gittiğini yakın zamanda gördük. Aşı sürecinde de ciddi fiyaskolar yaşadık. Ülkeyi yönettiğini iddia edenleri, ‘aşı çeşitlendirmesine gidin’ diye defalarca uyardık, kulaklarını tıkadılar. Şimdi bunu yapmamanın bedelini, aşı tedarikinde sıkıntı yaşayarak ödüyoruz. Bu kapanma döneminde yaygın bir aşılama için, elimizde yeterli aşı olmadığını artık biliyoruz.
YURTTAŞLARA EN AZ DESTEK VEREN HÜKÜMET: Dün, son derece yetersiz, göstermelik, yalan yanlış birtakım kararları, müjde diye parlatmaya çalışmıştır. Salgının ilk gününden bu yana, akran ekonomiler içinde Meksika ve Mısır’ın ardından yurttaşlarına bütçesinden en az destek veren hükümet, Erdoğan şahsım hükümetidir. Bize benzeyen ekonomiler vatandaşlarına, milli gelirlerinin ortalama yüzde 4’ü kadar doğrudan destek verirken, Erdoğan şahsım hükümeti, bunun yarısı kadar bile destek vermemiştir. Türkiye bu süreçte yurttaşlarına, kendi akranlarının ortalaması kadar destek verseydi, 202 milyar lira destek verecekti. Oysa hükümetin kendi rakamlarına göre, 15 Nisan itibariyle verilen destek, sadece 60 milyar lira civarında kalmıştır. Bunun da yalnızca 6,5 milyar lirası bütçeden verilmiştir. Geriye kalan, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ve yurttaşlarımızın bağışlarından karşılanmıştır.
BÜTÇEDE YANDAŞI DEĞİL HALKI ÖNCELEMEK MÜMKÜN: Cumhuriyet Halk Partisi Ekonomi Masası olarak, kendi alanında uzman, değerli milletvekili arkadaşlarımızla bu kapanma döneminde ve ardından gelecek günlerle ilgili olarak alınmasını gerekli gördüğümüz tedbirleri, bir paket haline getirdik. Bu paketin ismini de ‘Sen sağlığını koru, ben destek olurum Türkiye’m’ olarak belirledik. Hükümete yol göstermek ve Türkiye’nin önümüzdeki günlerde halkçı bir iktidar elinde nasıl yönetileceğinin ipuçlarını vermek üzere, görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Her şeyden önce Türkiye böyle bir paketi uygulayacak, imkân ve kaynaklara sahiptir. Bu yılın ilk üç ayında bütçe 23 milyar lira fazla vermiştir. Faiz dışı fazla ise 72 milyar liradır. Bütçede yandaşı değil, halkı önceleyen bir tahsisat mümkündür. Bütçe imkânları sonuna kadar halkımız için kullanılmalıdır.
KOD-29’DAN İŞTEN ÇIKARMALAR YASAKLANMALIDIR: Bu kapanma döneminde; pandemiden etkilenen esnaf ve ticaret erbabına, gerçek veya götürü usule tabi olup olmadığına bakılmaksızın, nisan-mayıs-haziran aylarını kapsayacak şekilde; üç ay için aylık 4 bin liradan, toplam 12 bin lira gelir desteği bütçeden ödenmelidir. Üç ay için büyükşehirlerde aylık 3 bin TL’den toplam 9 bin TL, büyükşehir olmayan illerde ise aylık 2 bin TL’den toplam 6 bin TL kira desteği, esnaf ve ticaret erbabına sağlanmalıdır. İşyeri kira bedelinin, kira desteği tutarının altında olması halinde kira desteği işyeri kira tutarı kadar ödenmelidir. Yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren firmalara, 2019 yılında bildirdikleri yıllık net hasılatlarının yüzde 8’i kadar, 10 bin TL’den düşük, 50 bin TL’den fazla olmamak kaydıyla, bir ciro desteği derhal bütçeden ödenmelidir. Günlük ücret ile çalışan ve kapanma sürecinde evde kalmak zorunda olanlar, sosyal koruma kapsamına alınmalıdır. Sosyal koruma sistemine kayıtlı ihtiyaç sahibi tüm ailelere mayıs ayında, net asgari ücret kadar, yani 2 bin 826 lira, gelir desteği sağlanmalıdır. Aylık geliri asgari ücret ve altında olan hane halklarının kredi kartı borçlarının hesap kesim tarihleri, tam kapanma dönemi olan mayıs ayından bir ay sonrasına ertelenmelidir. Kapanma döneminde, herhangi bir geliri olmayan vatandaşlarımızın, doğalgaz, elektrik, su ve internet borçları devlet tarafından karşılanmalıdır. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulu olan son 3 yıl 450 gün prim ödeme ve son 60 gün kesintisiz hizmet şartı bu dönemde kaldırılmalıdır. Ücretsiz izinle çalışanlar, kısa çalışma ödeneği kapsamına alınmalı, kısa çalışma ödeneğinin alt limiti mayıs ayı için net asgari ücret olarak belirlenmelidir. Turizm sektöründe askıda çalışanların kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılması sağlanmalıdır. İşten çıkarma yasaklarında tüm istisnalar ortadan kaldırılmalı, kod-29’dan işçi çıkarmalar yasaklanmalıdır.
ÇALIŞANLARA ÖNCELİKLİ AŞI HAKKI TANINMALIDIR: Tam kapanma sürecinden muaf tutulan, zorunlu hizmet ve üretimin devam ettiği tüm iş yerlerinde çalışanlara öncelikli aşı hakkı tanınmalıdır. 11 Kasım 2020 tarihli 7256 sayılı Kanun ile 31 Ağustos 2020 tarihine kadar olan vergiler, vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, prim borçları ile belediye ve özel idarelerinin alacaklarının yapılandırma kapsamı 30 Nisan 2021 tarihine kadar olan tüm bu borçlar için genişletilmelidir. Kapsama giren yeni borçlar 2 ay arayla, 18 eşit taksitte ödenecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Kanun kapsamında borçlarını yapılandırmış fakat taksitlerini zamanında ödeyemediği için yapılandırma hakkını kaybetmiş olan mükelleflere, ödeyemediği taksitler için yeni bir fırsat/ödeme zamanı tanınarak yapılandırmanın devamı sağlanmalıdır. Pandemi nedeniyle kapanan işletmelerin 2021 yılı mayıs ayında verilmesi ve ödenmesi gereken KDV, Muhtasar, SGK primleri ve diğer vergilerle ilgili beyanname verme ve ödeme süreleri faiz ve gecikme zammı alınmaksızın bir ay uzatılmalıdır.
ESNAF BORÇLARI FAİZSİZ ERTELENMELİDİR: Tam kapatma döneminde, işletmelerin doğalgaz, elektrik, su ve internet borçlarının bir ay ertelenmesi sağlanmalıdır. Pandemi önlemleri kapsamında kapanan işletmelerden, 2021 yılı nisan ve mayıs ayları için belediyeler tarafından alınan katı atık bedeli alınmamalıdır. Zincir marketlerin hızlı tüketim malları dışında ürün satışı yapmaları tam kapanma döneminde sınırlandırılmalı ya da diğer esnafların da belirli sürelerde satış yapmaları sağlanmalıdır. Zincir marketlerin bu dönemde, zorunlu ürünler dışında mal satmasını engellemek için diğer reyonlara koruyucu bantlar çekilmelidir. Esnafın vergi borçları ve SGK prim borçları faizsiz olarak ertelenmelidir. Esnaftan, SGK primlerini ödeyemeyenlerin hastanelerden almakta oldukları, sağlık hizmetlerinden eksiksiz yararlanmaları sağlanmalıdır. Esnafın bankalara olan ve mayıs ayına denk gelen kredi borçlarının ve kredi kartlarının ödemesi faizsiz olarak 1 ay ötelenmelidir. Kira stopajları kaldırılmalıdır. Nakliyeci esnafı pandemi sonuna kadar Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden muaf tutulmalıdır. Kapanma süreci boyunca çalışmayan nakliyeci esnafı, Zorunlu araç trafik muayenesinden (TÜVTÜRK) muaf tutulmalıdır.
GARANTİLER ERTELENMELİDİR: Özellikle okul servis araçları kullanılmadığı için zorunlu Trafik Sigortaları pandemi sürecinde dondurulmalıdır. Servis araçları, salgın tedbirleri nedeniyle 1,5 yıldır çalışmamaktadır. Bu araçlar için 1 Temmuz’da dolacak 12 yaş sınırı kuralı, salgın bitinceye kadar ertelenmelidir. Yazlıklarda, yaz sezonuna yetişmesi gereken inşaatların yapımı için verilen son tarih 15 Haziran’dır. İnşaatların malzeme tedarikinde yaşanacak sıkıntılar da göz önüne alınarak, bu yasak 30 Haziran’a kadar uzatılmalıdır. Tam kapanma döneminde kullanılmayacak otoyol, köprü ve yolcu gelir garantisi verilen havalimanlarında nisan, mayıs ve haziran ayları için ödenecek garantiler, mücbir sebep gerekçesiyle, sözleşme döneminin sonuna ertelenmelidir. Buradan sağlanacak kaynak, tam kapanma döneminde verilecek desteklerin finansmanında kullanılmalıdır.
DEVLET BUNUN İÇİN VARDIR: Devlet kimsesizlerin kimsesidir. Devlet bugünler için vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tüm bu tedbirleri alacak imkâna da kaynağa da sahiptir. Yeter ki hükümette bunları yapma iradesi ve kaynakları halk için kullanma tercihi olsun.
EMANETİ SAHİBİNE VERİN: Son iki yılda, mutlak yoksulluk sınırının altında yaşayan yurttaşlarımızın sayısı 3 milyon 232 bin kişi artarak 10 milyon 171 bine çıktı. İşsizlik ve yoksulluk giderek katılaşıyor. Türkiye giderek kan kaybediyor. Bu kan kaybını durdurmamız şart. Bunun için devletin tüm imkânları, en etkin şekilde milletimiz için kullanılmak zorundadır. Esnafımızı, işsizimizi, işçimizi, işletmelerimizi ayakta tutamazsak, salgından sonra dünyada açılacak yeni fırsat pencerelerini, hakkıyla kullanamayız. Bu nedenle gelin, önerdiğimiz bu tedbirleri uygulamaya koyun. Bunu uygulamaya koyamıyorsanız da milletimizin ufkunu daha fazla karartmayın. Sandığı milletin önüne koyun emaneti sahibine verin.
Faik Öztrak, basın mensuplarının sorularına da yanıt verdi.
“SEKTÖR MANTIĞI İLE ÜLKEYİ YÖNETMEKTEN ANLADIKLARI BU”
Görevden alınan eski bakan Ruhsar Pekcan hakkında vergisiz ithalat yaptığına ilişkin uyarı yapıldığı, sonrasında bakanlık koltuğuna oturduğuna ilişkin iddialara Faik Öztrak, “Devleti özel sektör gibi yöneteceğiz’ diyenlerin yaptıklarını görüyoruz. Kümese bekçi arıyorlarmış, mülakat yapmışlar, tilkiyi beğenmişler, tilkiye ‘ne maaş istersiniz’ diye sormuşlar, tilki gülmekten cevap veremiyormuş, ‘ne verirseniz verin’ demiş. Demek özel sektör mantığı ile ülkeyi yönetmekten anladıkları bu, kendilerine çalışan bakanlar” dedi.
“OTORİTELEŞMENİN DANİSKASI”
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün fotoğraf çekme yasağı genelgesine ilişkin Öztrak, “Bu artık otoriterleşmenin daniskasıdır. Dünyanın hiçbir yerinde böyle yasak yok, istediklerini yapacaklar, istedikleri gibi zorbalık yapacaklar, dizleriyle milletin başlarına basacaklar ama millet bunun fotoğrafını çekemeyecek, böyle bir şey olabilir mi” diye yanıtladı.
“HUKUKSUZLUK OLDUĞU AÇIK”
Alkol yasağı kargaşası hakkında gelen soruya ise “Burada çok ciddi bir hukuksuzluk olduğu açık, esnafı mağdur ediyorlar. Herhangi bir hukuki gerekçe olmadan esnafı mağdur etmeye kalkan bir hükümetle karşı karşıyayız. Her alanda böyle… Türkiye bir hukuk devleti ise elinizde bu kararı neye dayanarak aldığınızın mesnedi olmak zorunda. Hukuk devletinde mesnedi kanunlarda olmayan hiçbir karar alamazsınız. Hukuk ne diyorsa o yerine getirilmelidir” yanıtı verdi.