Özgürlük Çığlığı: Gençler ve Umut Mücadelesi
Son günlerde ülkemizde yaşananlar hepimizin vicdanını derinden sarsıyor. Gençlerimiz, özgürlüklerini savunmak için sokaklara çıkarken, karşılarında coplar, gazlar ve baskılar buluyorlar. Oysa demokrasi, sadece sandık başında verilen oylarla değil, aynı zamanda ifade özgürlüğü ile ayakta kalır. Bugün yaşananlar, bir parti meselesi değil; seçme ve seçilme hakkımıza, temel hak ve özgürlüklerimize yönelen bir tehdittir.
Bu mücadele sadece gençlerin değil, haklarını ve geleceğini korumak isteyen herkesin çığlığıdır. Fakiri, zengini, kadını, erkeği, genci, yaşlısı… Farklı görüşlerden, farklı hayatlardan insanlar, bugün ortak bir amaç için yan yana duruyor. Çünkü hepimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarıyız. Çünkü bu ülke hepimizin!
Bizler, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğe umutla bakmasını isteriz. Onların, korkusuzca düşüncelerini ifade edebildiği, özgür bireyler olarak yetiştiği bir ülke hayal ederiz. Ancak bu hayal, bugün sokaklarda yankılanan çığlıklarla sarsılıyor. Sessiz kalmak, bu gidişata ortak olmak demektir. Özgürlüğün kıymetini, ancak onu kaybettiğimizde mi anlayacağız?
Demokrasi, ancak ona sahip çıkanlar sayesinde yaşar. Eğer bugün susarsak, yarın konuşacak bir özgürlüğümüz bile kalmayabilir. Şimdi birlik olma, demokrasimize ve geleceğimize sahip çıkma zamanıdır.
Unutmayalım, bu ülke hepimizin! Özgürlüğümüz için, gençlerimizin geleceği için sesimizi yükseltmekten vazgeçmemeliyiz.
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim!