Orhan Sarıbal, “Fındık üreticisi tekellere teslim edildi”

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında 2024 yılı fındık ihracat verilerini değerlendirerek gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Milletvekili Sarıbal, 2024 yılında Türkiye’de fındık üretiminin 717 bin tona ulaştığını, 123 ülkeye 323 bin ton iç fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ve 2,6 milyar dolar döviz geliri elde edildiğini belirtti. Ancak bu gelirden asıl kazanç sağlayanların uluslararası şirketler ve sermaye grupları olduğunu vurgulayan Sarıbal, 400 bin fındık üreticisinin tekellere teslim edildiğini ifade etti.
Sarıbal, Türkiye’nin uzun yıllardır dünya fındık üretiminde lider konumda olmasına rağmen pazar payının gerilediğine dikkat çekerek, “1990’lı yıllarda dünya fındık üretiminin yüzde 80-82’sini karşılayan Türkiye’nin payı, son 10 yılda yüzde 65 seviyelerine düştü” dedi. TÜİK verilerine göre 2023 yılında 650 bin ton olan üretim, 2024 itibarıyla 717 bin tona çıktı.
2024’te fındık ve mamulleri ihracatının miktar bazında yüzde 14, değer bazında yüzde 41 arttığını belirten Sarıbal, yıllık bazda 2015 yılındaki 2,8 milyar dolardan sonra en yüksek ikinci ihracat gelirine ulaşıldığını söyledi. Ancak, bu ihracat gelirinin çiftçiye yansımadığına dikkat çekti.
Fındıkta Tekelleşme ve Küçük Üreticinin Tasfiyesi
Balsu Gıda’nın halka arz edilmesini örnek göstererek fındık üretiminde tekelleşmeye dikkat çeken Sarıbal, ilk 6 firmanın toplam ihracattaki payının yüzde 60’ı aştığını belirtti. Türkiye’de üretilen fındığın yaklaşık yüzde 60’ının Ferrero’ya gittiğini vurgulayan Sarıbal, Ferrero’nun doğrudan üreticiden alım yapmadığını, tedarikçi tüccarlar üzerinden hareket ettiğini ifade etti.
Ferrero’nun “Değerli Tarım” adı altında yürüttüğü programla 100 bin hektar alanda, 50 bin fındık üreticisine ulaştığını belirten Sarıbal, hedefin küçük çiftçileri tasfiye ederek büyük işletmeler kurmak olduğunu öne sürdü.
Ayrıca, AKP’nin kurucularından ve Erdoğan’ın eski danışmanlarından Cüneyd Zapsu’ya ait Balsu Gıda’nın, fındık piyasasında İtalyan Ferrero’dan sonra ikinci büyük aktör haline geldiğini belirtti. Şirketin 2025 yılında halka arz yöntemiyle 4,9 milyar TL topladığını ve elde edilen fonların Şili ve ABD pazarlarına açılmak için kullanılacağını ifade etti.
TMO, Gıda Tekellerinin Çıkarlarını Koruyor
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) fiyat politikalarının çiftçiyi değil, büyük şirketleri koruduğunu söyleyen Sarıbal, fındık fiyatlarının sezona 110 liradan başladığını, bir ara 135 lirayı gördüğünü, ancak üreticinin beklediği 150 liraya ulaşmadığını belirtti.
TMO’nun 29 Ocak’ta elindeki fındığı satışa çıkarmasının, serbest piyasada fiyatların sert şekilde düşmesine neden olduğunu kaydeden Sarıbal, 2022 yılı fındığının 125 liradan satışa sunulmasıyla bir günde 23 bin ton fındık satıldığını ifade etti.
Bu tür politikaların çiftçiyi üretimden uzaklaştırdığına dikkat çeken Sarıbal, şu önerileri sıraladı:
- Üreticiyi destekleyen politikalar geliştirilmeli,
- Küçük ve orta ölçekli çiftçilerin rekabet gücü artırılmalı,
- Kooperatifleşme teşvik edilmeli,
- Üreticinin pazarlama gücü artırılarak tekelci şirketlere bağımlılık azaltılmalı,
- Tarımsal girdi maliyetleri düşürülmeli, sübvansiyonlar etkin hale getirilmelidir.
“Saray’da Kaynayan Kazanlar, Milletin Tenceresini Boşalttı”
İktidarın sosyal yapıyı zayıflattığını ve halkın geçim sıkıntısını artırdığını vurgulayan Sarıbal, TÜİK verilerinin de bu tabloyu doğruladığını söyledi. “2025 yılı aile yılı ilan edildi ancak boşanmalarda Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. 187 bin çift boşandı, aile kurumu çöktü” dedi.
Şubat ayının ilk iki haftasında:
- 3,2 milyar TL’lik tüketici kredisi borcu,
- 3,6 milyar TL’lik kredi kartı borcunun yasal takibe düştüğünü belirten Sarıbal, ekonomik krizin derinleştiğini söyledi.
“2025 yılına üç haneli kira enflasyonu ile girdik. Kiralar yıllık yüzde 100,6 arttı. Asgari ücretli bir vatandaş maaşının tamamını kiraya verse bile ev bulamıyor. 2021’de 159 TL olan pirzola, 2025’te 1615 TL’ye ulaştı. Kırmızı et fiyatları son 10 yılda 16 kat arttı” diyerek ekonomik sıkıntılara dikkat çekti.
Hükümetin yoksulluğu yönetemediğini belirten Sarıbal, “Saray’da kaynayan kazanlar, milletin tenceresini boşalttı! Saray’da yaşayanlar et fiyatlarını dert etmez, çünkü onlar bin odalı sofralarında bin çeşit yemek yiyorlar. Ama milyonlarca insan ucuz et kuyruğunda geçim sıkıntısı çekiyor” dedi.
“Uludağ’ı Rant Projelerine Açmak İçin Hukuk Eğilip Bükülüyor”
CHP’nin, Uludağ Alan Başkanlığı’nın Kurulmasına İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne karşı açtığı iptal davasında Anayasa Mahkemesi’nin bazı yetkileri iptal ettiğini belirten Sarıbal, “Doğal sit alanları, tabiat varlıkları ve korunması gereken taşınmaz kültürel varlıkların tespitine ilişkin yetkiler kaldırıldı” dedi.
Ancak imar planı yapma yetkisinin iptal edilmemesinin, Uludağ’ı rant projelerine açmak için bir hamle olduğunu belirten Sarıbal, “Hukuku ve kanunları eğip bükerek Uludağ’ı talana açmaya çalışıyorlar. Uludağ, sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin en önemli doğal miraslarından biridir” diyerek mücadeleye devam edeceklerini söyledi.