Misi’nin hikayesi keşfediliyor!
Nilüfer Belediyesi tarafından restore edilerek hizmete açılan Misi Sanatevi, “KONSERVE: Kentlerarası Misafir Sanatçı Programı Ağı” projesi kapsamında misafir sanatçıları ağırlıyor. 3 hafta boyunca Misi’de konaklayacak olan sanatçılar, deneyimlerini sergiye dönüştürecek.
Nilüfer Belediyesi, Avrupa Birliği desteğiyle İKSV yürütücülüğünde gerçekleşen Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı tarafından desteklenen “KONSERVE: Kentler Arası Sanatçı Değişim ve Misafirlik Programı Ağı” kapsamında şehir dışından gelen misafir sanatçıları ağırlıyor. 21 Haziran-12 Temmuz tarihleri arasında Sanatevi’nde konaklayan sanatçılar Ayça Değirmenci, Çiğdem Üçüncü, Damla Yalçın ve Yekateryna Grygorenko, kentin ekolojik ve somut olmayan kültürel miras değerlerinden esinlenerek çeşitli eserler üretiyor.
ASIL AMACIMIZ MİSİ’Yİ ANLATMAK
Sanatçıların geleneksel kültür üzerinden gözlemde bulunduklarını belirten Proje Yürütücülerinden Esra Okyay, “Program kapsamında sanatçılar, kırsal mahallere giderek gözlem yapıyor. Bunlardan birisi de Misi. Gelen sanatçılar, bölgede geçirdikleri süre içinde geleneksel kültür, gündelik hayat, oraya ait alışkanlıklar üzerine bir gözlemde bulunuyor. Ama uzaktan bir gözlem değil. Burada 3 hafta boyunca hayatı birlikte yaşıyoruz aslında. Misililer ile komşuluk ediyoruz, hikayelerini dinliyoruz. Artık aramızda bir gönül bağı oluştu. Süreç sonunda her sanatçının kişisel deneyimleri, gözlemi bir esere dönüşecek. İzmir’de ve Nilüfer’de eserler sergilenecek. Ama asıl amacımız Misi’yi anlatmak” ifadelerini kullandı.
Programa katılan sanatçı Damla Yalçın da, “Sanatsal olarak kendimizi geliştirdiğimiz bir süreç oldu. Döndüğümüzde de burayla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
NİLÜFER, İMRENİLEN BİR BELEDİYE
Ayça Değirmenci, ise programın kendisi için farklı bir deneyim olduğunu söyledi. Değirmenci, “Kendi çemberimden çıktığım bir deneyim oldu. Nilüfer Belediyesinin kültür ve sanat anlamında imrenilen bir belediye olduğunu düşünüyorum. Çalışmalarının devamını dilerim” diye konuştu.
Yekateryna Grygorenko ise birlikte kaldıkları sanatçılarla aynı zamanda birbirlerini de beslediklerini söyledi. Grygorenko, “Misi’nin çok derin bir hikayesi var. Burada Misi’nin seslerini kaydediyorum. Bu kayıtlar ile bir iş üreteceğim. Seslerin benim üzerimde uyandırdığı duyguları kağıda yansıtıyorum” dedi.
Programa eş zamanlı olarak Bursalı sanatçılar Merve Kubat, Merve Özel, Fevziye Özocak, Nuveyba Tahmaz ve Ali Yılmaz Sanat Kahvesi’nde Misi üzerine düşünüp, üretiyor. Sanatçıların eserleri süreç sonunda İzmir ve Nilüfer’de izlenime açılacak.