Mandrake
UEFA Uluslar B Ligi 4. Grupta Karadağ’a 3-1 yenilen A Milli futbol takımımız grubunu 2. sırada bitirerek, A Ligi’ne yükselmek için play-off oynayacak.
Karadağ’daki hava şartları ve ağır saha zemini her şeyden önce sahaya fizik gücü yüksek oyuncularla ve kalabalık bir orta saha ile bir başlangıç yapmayı gerektiriyordu. Bu kurguda pivot santrafor özellikleri olan hava toplarında topu indirecek, rakibin stoperleri ile boğuşacak, sağa sola deplase olarak rakip defansın dengesini bozacak bir santrafor takımın olmazsa olmazıydı. Muhtemel bu takımdan beklenen ise geri paslar yapmadan oyunu dikine oynamak, ayağa kısa paslar yerine uzun toplarla rakip yarı alana geçmek ve rakip defans arkasına yapılacak koşulardı.
Gelelim bizim futbol dehası santrafor özürlü Montella’ya bu adam ısrarla ve takıntı haline getirdiği santraforsuz sistemiyle bu maça çıkarak bazı ilklerin kahramanı oldu. 5 Maçta sadece 1 gol atan Karadağ bizim maçta ilk kez 3 gol attı, İtalya Ligin’de Lecce’de oynayan ve 13 maçta 3 gol atan Krstoviç ilk kez bir maçta 3 gol attı, Karadağ ilk 3 puanını aldı…
Peki biz santraforsuz oynayarak defansif bir oyun oynadıysak neden 3 gol yedik. Oynamaması gereken maçlarda Barış’ı fizik gücünü kullanmasının en zor olduğu pozisyonlarda bile oynatan hoca, bu hava ve zeminde Barış’ı yanında oturttu. Avrupa Şampiyonasında Samet’e güvenip forma veren hoca bu maçta sol stoper olarak sadece soyadı TOPÇU olan Emirhan’ı stoper olarak sahaya sürüyor. Emirhan ilk yediğimiz golde 40-45 metreden atılan topa kayarak müdahale etmeye çalışan çok tecrübesiz bir stoper.
Futbolda esas olan ayakta kalmaktır, böyle ıslak bir zeminde kayarsan ancak golü yediğinde ayağa kalkabilirsin. Emirhan’ın uzun top atıldığı anda zamanlama olarak ve yerde kayarak yaptığı hataya kalecimiz Mert’in de yanlış pozisyon alması ve arkasındaki kaleyi unutmasıyla imece usulü bir gol yedik. Orta sahada fizik görüntüsü olan ama sabit bir futbol oynayan Okay, ne defansa ne ofansa yardım etmediği gibi yaratıcı futbolu sadece yanındaki adama top vermekten ibaret.
Yetenekleri sınırlı olan Orkun ise her zamanki gibi şeffaf ve istikrarsız bir oyun sergiledi. Forvet hattının Yunus, Kerem ve Arda ile oluşturmak bu sahada tüm fizik gücü rakibe teslim etmekten başka bir işe yaramadı. İkinci yarı başlarken, takıma gol ve golcü lazımken, Montella 2 defans oyuncusu çıkarıp, yerlerine 2 defans oyuncu almasına “pes doğrusu” dedim, umarım Roma’nın Montella’ya olan teklifi halen geçerlidir.
Galler maçında hocanın, Enes Ünal’ı 65. Dakikada santrafor olarak oyuna aldığı andan itibaren oyunun gidişatı ve kaderi değişti. Gerek gol pozisyonu gerekse penaltı oluşumunda santraforun orada olması gerektiğini Montella dışındaki herkes gördü. Avrupa Şampiyonasında Hollanda’ya karşı son 10 dakikasında normal bir dizilişte neler yapacağını gösteren bir takım, Karadağ gibi hiçbir iddiası olmayan takımdan 3 gol yerse, hoca saha ve hava şartlarına uygun bir kadro çıkarmazsa burada ben bir art niyet ararım. Muhtemelen hoca Roma’nın teklifini değerlendirmeden önce buradan tazminatını da alarak gitme taraftarı.
Aslında futbol basit bir oyun, zor olan Montella’nın yaptığı gibi futbolu basit oynatmamak, kimse kaçan penaltı, saha zemini vs gibi bahanelere sığınmasın Montella’nın yanlış kadro tercihi ve yanlış taktiği 4 ay sonra Milli Takıma bir play-off oynama mecburiyeti getirmiştir. Futbolu yönetenler en az benim kadar bu hataları görüyorsa neden Montella ile devam edelim?
Maç esnasında çok sevdiğim bir arkadaşım bana mesaj att; “Şu Montella’ya açıkça küfür et sonrada jübileni yap” diye aslında çok mantıklı bir mesaj, Montella geldiği günden beri bizimle resmen alay ediyor. Bilenler bilir ünlü sihirbaz Mandrake vardı eskiden, hatta çizgi romanı bile vardı adam bazı nesneleri el çabukluğu, illüzyon falan derken yok ederdi. Montella’da Mandrake gibi, adam futbolda mevcut olan bir mevkiyi gözümüzün önünde yok etti. El çabukluğu mu , illüzyon mu bilmem ama adam Milli Takımın santrafor mevkiini yok etti. Yok! bu böyle olmayacak, ben şimdi küfretmeye başlıyorum ama buraya yazmayacağım…
👏👏👏👏
Gel de geçen maçta son anlarda kaçan penaltıya yanma, şimdi bunları hiç yazmıyor ve konuşmuyor olacaktık Savaş hocam…