Magazin dünyası klonlandı
Magazin dünyası estetik operasyonlarla adeta klonlandı. Aynı burun, çene ve yanak operasyonlarını yaptıran ünlüler buna bir de badem göz estetiğini ekleyince birbirinden ayırt edilemez hale geldi. Paylaşılan fotoğraflara bakıldığında ünlü kişiler ayırt edilmekte zorlanıyor. Bu tür ünlü kadın sayısı hızla artıyor.
Maliyeti 100 bin lirayı bulan işlemleri ve akımın psikolojik nedenlerini Akşam gazetesinden Yasemin İlan araştırdı.
YENİ BİR AKIM!
Seda Sayan, Songül Karlı, Seren Serengil, Lerzan Mutlu ve daha birçok isim birbirine çok benziyor. Bu bir tesadüf değil, yeni bir estetik akımı! Estetisyenler sorunun asıl nedeninin, “sosyal medyadaki filtrelerle oluşturulan yüz şeklinin gerçeğe dönüşmesini isteme arzusu” olduğunu dile getiriyor. Klonlanmış gibi aynı yüze sahip olmanın sırrı; dudak dolgusu, liplift, bichektomi (yanak inceltme), jawline dolgusu, badem göz ameliyatı ya da göz çektirme işlemlerinde gizli. Ve bu operasyonların maliyeti toplamda 100 bin lirayı buluyor.
AKIMA “DOLLYFACE” DİYELİM
Ünlü psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli, “Estetik aynı uyuşturucu gibi bağımlılığa dönüştü. Gözler büyütülüyor, burun, dudak ve dişler birebir aynı yapılıyor, çene öne çıkartılıyor. Bu toplumsal bir sorun” dedi.
Verimli, “Bu estetikleri özgüveni olmayan, obsesif, çekingen ya da narsist kişiler yaptırıyor. Kişinin ünlü olması özgüven eksikliği olmadığı anlamına gelmez. Yaşanan durum insani değerlerin değil görselliğin tırmanışı ve bunu çok tehlikeli buluyorum” diye konuştu. Bu modaya estetisyenlerin henüz bir isim vermediğini dile getirdiğimiz Prof. Dr. Verimli sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz bu akıma ‘Dollyface’ diyebiliriz. Malum ‘Dolly’ adı verilen koyun dünyada somatik bir hücreden klonlanan ilk hayvana verilen isimdi.”
ASIL TEHLİKE: SOSYAL MEDYADAKİ FİLTRELERİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRME ARZUSU
Güzellik algısının tarihin hiçbir döneminde bu kadar hızlı şekilde değişmediğini dile getiren Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Süleyman Özer, “Sorunun asıl nedeni, sosyal medyadaki filtrelerle oluşturulan yüz şeklinin gerçeğe dönüşmesini isteme arzusu” dedi.
Özer, “Eskiden daha çok kusurlu bir organı normalleştirmek için (aşırı kemerli bir burnun normal görünmesi, hiç memesi olmayan bir kadının meme büyütme ameliyatı istemi gibi) estetik cerraha başvuru olurken şu anda modaya uymak için daha çok başvuru olmakta” diye konuştu.
Birbirine benzeyen bu yüzlerin kişilere kaç liraya mal olduğu sorusuna ise, Op. Dr. Özer şunları söyledi:
“En çok yapılan işlem Teksas yanak ve badem göz. Hastanın önceki yüzü ile istenilen yüz arasındaki farka göre ücretler değişmekle beraber; burun estetiği 20 ila 50 bin lira arası, jawline 10 ila 20 bin lira arası, badem göz ve kaş askısı da 10 ila 20 bin lira arasında fiyatlara mal oluyor. Bir de dudak dolgusu eklenirse onun için de 2 ila 4 bin lira arası fiyat çıkıyor.”
STANDART GÜZELLİĞİN 3 SIRRI
Kadın ya da erkek fark etmez, herkesin aynı görünüme sahip olmasını ‘göz tırmalayan bir durum’ olarak değerlendiren Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Doğan, “Estetikte bu standartlık, tabiri caizse ‘aynı tornadan çıkmış’ gibi görünmek hoş değil” dedi.
Kadınların klonlanmış gibi birbirine benzediği bu akım için yapılan temel üç işlem olduğunu söyleyen Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yunus Doğan şunları anlattı:
“Birincisi; halk arasında ‘badem göz’ diye de bilinen ‘lateral kantopeksi’ ameliyatı. İkincisi; elmacık kemiği dolgusu. Üçüncüsü de ‘bişektomi’ dediğimiz yanak inceltme ameliyatı. Standart görünen yüz profilini oluşturmak için yapılan işlemler bunlar. Lateral kantopeksi yani badem göz ameliyatında yapılan şey; alt göz kapağının kenarından kemiğe asılması. Aynı zamanda saçlı deri içinden yapılan ‘temporal lifting’ (şakak germe) ameliyatı da benzer efekti verir. Elmacık kemiği dolgusunda; hyalüronik asit dolgularıyla elmacık kemiğinin üzerinde bir belirginlik sağlanır. Bişektomi ise ağız içinden yapılan bir işlemdir. Yanakta ‘fat pad’ dediğimiz özel bir yağ yastıkçığı vardır. Ameliyat, o yastıkçığın belirli miktarda çıkarılması prensibine dayanır.”