Dolar 36,4094
Euro 38,1581
Altın 3.427,84
BİST 9.810,44
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 2°C
Kar Yağışlı
Bursa
2°C
Kar Yağışlı
Cum 2°C
Cts 2°C
Paz 3°C
Pts 6°C

Kuyruğu Kesilen Tilki ve benim Gücük PİRENSLERİM. Ben bu oyunda Pamuk Prensesim)

19 Şubat 2025 13:04
A+
A-

Dualarımızı, Türkçe diline çevrilmeden çocuklarımıza okutulmasını sakıncalı görüyorum!

Sübhaneke duasının içeriğine şöyle kısaca bir göz gezdirelim.

1)Allahım sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın, (hangi eksik sıfatlar, eksik sıfatları tamamlarsak sübhaneke diyebiliriz, tamamlamaz isek yine oraya arapça metinler yerleştirilir.)

2)Seni daima böyle tenzih eder ve överim. (Kusurdan uzak tutarım seni ve kusurdan uzak tuttuğum zaman ancak övebilirim.

3)Senin adın mübarektir ve varlığın herşeyden üstündür.! Bunu diyen çocuk kendi üstünlüğünü göremez!

Bir çocuk zaten herşey de senin bilginden üstündür. Sana yol göstermek için gelmiş olan görevli bir melektir, şımarır, bağırır çağırır ve o zatan en yukarıdadır! Senden yukarıdadır. Kat olarak. (sen imparatoriçeliği bırakmayacaksın ama sonuna kadar da onun ne demek istediğini anlamaya çalışacaksın.) Şimdi bu satvik, saf bilince: ‘şımarma, bak allah bizi izliyor ve senden üstünü de var, o hepimizden yücedir deyip korku yaratmak, çocuğun yaptığı ve yapacağı  herşeyde Allah iznini alması gerektiği düşüncesini yaratacaktır. Henüz ben Kuran’ ın şifresini çözememişken, bir çocuğun omzuna bunu yüklemek çok acıdır. Gaddarcadır ve belki haincedir. Bu alana insanlık seviyesinden düşük olan herşey yerleşebilir ve hatta yerleştirilebilir. Allah bizi boyutlara ne sebeple ayırdı bunu unutmayın lütfen.!

Saçlarımı kıvırcık yaptırdım ama ben hala neşeyim;) Bir öğretmenim vardı yazarlar kulübünde Yeşim , ilk yazımda beni farketti ve dedi ki ‘ kızım senin kalbin ritim tutuyor, nabzı var yazılarının. Ona benzemek istedim nedense. Farkettiren ve Farkeden yanyanaydı çünkü:=0 denklemi de kurarım aslında!

Senin nabzını tutan kaç kişi var ki yol gösterici, ve Sübhanallah derim:  Allahı tenzih ederim ki, yani saf pak olanı ayırırım. ‘ Sübhanallah’ dediğim zaman mutlak soyutluğu da bilmem anlamam gerekir elbette.

Kendimizi neden soyutladıkta Sübhanallah diyoruz ki, kimin haddine düşer ki bu.!! Kafamda sağlamasını yapamadığım ve kendi dilimde okuyamadığım duva, duvalı bir tatlıya dönüşemez. Biz dua değil DUVA deriz. O çok güzel bir tatlıdır. Orhangazi de yiyebilirsiniz. Duvalı han neredeymiş?? Mekke de mi, Medine de mi,;)

Hadi ihlas ile koyulalım yola!

1) İbadetin özüne aykırı olan her türlü gösterişten, şirkten, dünyalık kaygılardan, çıkar hesaplarından onu arındarmak. (o dediği şey kendi içinde gizli olan yaradanın parçasını arındırmak.) Allah razı olsun diye sen şimdi ihlası okuyacaksan, arınmış olman lazım. Sadece gusul abdesti aldım bitti değil: zihnen, ruhen ve bedenen de arınmış olmaz lazım.) Peki sen arınık mısın!

Şimdi ben henüz bu surelerin hakkını vermemişken, bunu çocuklarıma nasıl oku diyebilirim, Maalesef çocuklarımıza yaptığımız en büyük günahta budur. Zamanı geldiğinde bu yol ile bütünleşmek isteyecek olabilirler, zaten bu onların en doğal hakkıdır. Kalp ile hizalanmanın türlü türlü yolları vardır ve bu yollardan bir tanesi Muhammed’den geçer. Sen Muhammedin sırrına ermeden Muhammed in ilmine vakıf olamazsın. Kuranı anca hebebe hebebe hebbee şeklinde okursun. (Aynı Vizontele de hocanın yaptığı gibi) İçeriden gelmeli ki vakıf olabilesin. Zamanı geldiğin de zaten o isim sana verilecektir. Tabi hakettiysen. Sana okutturulacaktır. Kalbin de mühürlenecektir. Sen bilmeden veya anlamadan bu duvaları han yapamazsın. Duva okuyan kimseye denir DUVAHAN. Duvalı Han da olur. Neredi bu Duvalı hanlar?Camiiler mi yoksa, gerçekte bir DUVAHANIMIZ var mı? Çocuklarımıza verdiğimiz en büyük zarar da bu dur işte, daha ben anlamadım o neyi nasıl anlasın.

Sen bir meleğin üstüne Din adı altında giydirme yapamazsın. Onu bir kılığa sokamazsın. Oyun çağındaki bir çocuğa, ilim bilim öğretmeden, sorgulama yetisini geliştirmemeden tutup da, din öğretmeninin karşısına oturtamazsın. Günün birinde kendi öz türkçemizle hizalanan bir din kültürü ve ahlak bilgisi dersi oluşturduğumuzda, buyur sofra senin! Doymak isteyen kalbi doyurabilirsen ne ala, düşleyen bir çocuğa kıyabilirsen ne ala, tanrı suretinde sana gönderilmiş bir meleği hapsetmek istersen ne ala, buyur sofra senin. Ve maalesef Tan da gizli olan şey her kılığa da bürünebilme kabiliyetine sahip, bunu lütfen kalplerinizle farkedin. Kalben farkettirin.

Küçüktüm 4 yaşlarında, Bulgaristan da ki akrabalarımızı göremiyorduk, ziyarete gitmemiz o koşullarda çok zordu ve hatta imkansız. Ses kaydı yapıp kasetlere, posta yolu ile onlara yollardık. Babama dedim ki: ‘baba niye gidemiyoruz, niye göremiyoruz’ (çocuğun kafasında yapabilmek ve gidebilmek çok basittir, o herşeyin yapılması mümkün bir yolunu illaki bulur.) ‘e-bilmek nekadar kıymetli dimi. Ek e gel. Babam da dedi ki: ‘kızım para yok pul yok uçak yok’ : Ve ben de dedim ki: ‘alırız uçak buluruz para gideriz’ çok mu zordu yani. Babam gülerken annem kafama vurmuştu:) İşte sana kutupluluk ailesinde yetişmek. Ben kutupluluk yasasını ailemden öğrendim bayım. Kitaplar sadece anahtardı. Hayatın kendiside zaten bir kitaptı.

Köklere saplanmak ve destek almak, meraklı gözlerle hayran hayran hayatı seyretmek, içlenmek ve tam o esnada GÜCÜK PİRENS İ anımsamak ve ondan aldığımız bir anektodla yazıyı sonlandırmak:

‘Hoşça git,’ dedi tilki. ‘Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreği ile baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülemez.’  (Herşey de 1943/1934 olmasın o). Fransız yazar ve Pilot Antonie bilmem ne. Geçen gün ‘İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ için de 1943 yazmışlardı;9 araştır!

Kimse bulunduğu yerde mutlu değildir, insanlar arasında da yalnızlık duyabilirsin, ben üzgünüm ama onlara yorgunum dedim:( Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun herşeyden, Çölü güzel yapan şey bir yerlerde bir kuyu saklıyor olmasıdır. İnsanlar nerede? Çölde biraz yalnız hissediyor insan kendini.

Bir insan; milyonlarca yıldızın yalnız bir tanesinde filizlenen bir çiçeği sevecek olursa, yıldızlara bakması onu mutlu etmeye yeter.

İnsanların dost tanımaya ayıracak vakitleri yok, aldıklarını hazır alıyorlar dükkanlardan. Ama dost satan dükkanlar olmadığı için dostsuz kalıyorlar. Satın alınmamış dostluklara!

Büyükler sayılara bayılırlar, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtığınızda, asıl sorulacak şeyi sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirirmiymiş, hangi rengi severmiş, bunları sormazlar bile. Kaç yaşında derler? Kaç yaşında derler? Babası ne iş yapıyor derler.

Oysaki ben bir kırmızı ev gördüm, pencerelerinde saksılar, çatısında kumrular vardı…

Gücük pirens aslında kuyruğu kesilmiş bir Tilkidir! Ve bir tilki bu sebeple çölde yalnız kalmıştır.Ozaman ben onu da oyunumuza ve evine davet ediyorum, artık yalnız değilsin, Bekleme gel ben buradayım, çocuklarımız da burada. O günden sonra cücelerimiz de boynu bükük dolaşır oldular, Antep gezisinde kulağıma fısıldadılar. Onlar aslında pirensesin cüceleriydiler:) Gücük pirenslerim benim sizi çok özledim, Pamuk Pirenses ten sevgiler!!

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
23 Kasım 2024 12:46
12 Aralık 2024 14:02
8 Şubat 2025 16:25
16 Şubat 2025 18:06
19 Aralık 2024 20:08
15 Aralık 2024 17:38
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.