Kutlasak mı, anlasak mı?

Bir gece Obama ve eşi Michelle çok lüks olmayan bir restorana yemeğe gitmeye karar verdi.
Başkan ve eşi otururken restoranın sahibi geldi ve onları selamladıktan sonra çekilirken First Lady’e biraz uzunca baktı.
Giden adamın ardından Başkan Obama, “Neden bu kadar ilgilendi?” diye Michelle ‘e sordu.
Michelle de onun gençlik yıllarında kendisine deli gibi aşık olduğunu belirtti.
Başkan Obama alaycı bir tebessüm eşliğinde “Yani, eğer onunla evlenmiş olsaydın şimdi bu güzel restoranın sahibi olurdun.” dedi.
Michelle cevapladı: ” Hayır. Eğer onunla evli olsaydım, Amerika’nın şu anki başkanı o olurdu.”diye cevap verdi😉😂
John Lennon’ın sözü yukarıda ki hikayeyi doğrular nitelikte sanırım “Her zamanki gibi, her aptalın arkasında harika bir kadın var.
Söz meclisten dışarı, hayatında ki kadınların (anne, eş, kardeş, evlat, arkadaş) değerinin, kendine kattıklarının farkında olan akıllı ADAMları tenzih ediyoruz.
Zaten bu bir kadın yazısı.
8 Mart dünya kadınlar günü kutlu olsun.
Mesele kutlama değil anma, emekçi kadınlar günü, dram içeriyor diye anlatmayı bıraktık çoktan. Biz onu fiks menü satılan, “dilber” oynanan hale getirdik zaten.
Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır. Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın, diyen Atamız duymasın ama ona pek layık olamadık sanki.
Değerleri yitirmek, etik olmayan haller, bir duruşa sahip olamamak derken işin rengi değişti yazık ki.
Ama geç değil elbette ki.
Biz değerliyiz, insan değerli kadın daha da değerli. Kendini kendinden doğurabilen canlı kadın.
Kadınlar insandır, biz insanoğlu diyen Neşet Ertaş ve nicelerinin sözünü yerde bırakmamalı daha da eşsiz olmalı.
Yazacak çok şey var, dejenerasyon aldı başını gidiyorda bu bir özel gün yazısı, esprili başladık öyle de tatlı gitsin.
Bu ülke güçlü, cesur, akıllı, azimli kadınlarla bu günlere gelmiş ve her şeye rağmen Atasının yolunda yürüyen, emanetini koruyan kadınlarla dolu.
Ama Zübeyde Hanım olmuş bir yiğit doğurmuş, ama Elif olmuş kahramanlık destanı yaratmış.
Kim ne yaparsa yapsın biz değerliyiz hanımlar, emsalsiz, özeliz.
Anneyiz, kanatsız meleğiz, şifacıyız, söylenmeyeni duyan, istenmeden anlayan, olasılık hesabı yapıp geleceği gören daha neler neler yapan süper kahramanlarız biz.
24 saati esnetebilip 48 saatlik iş yapabiliriz mesela Einstein gelse izafiyet teorisini baştan yazar.
Uykusuz ve yorgunken bir tatlı söze, bir tebessüme şarj olup yenileniriz.
Yüreğimiz ağlarken kocaman gülümseriz.
Canımız acırken unutur başkasının acısını derdini dert ediniriz.
Taşı aş eden aksaçlıların, dünyaya kafa tutan torunlarıyız.
Bilimden sanata, spordan ticarete, savaştan barış elçiliğine her yerde ay yıldızlı bayrağı onurla taşır, onurlandırırız.
Biz her yerdeyiz, her şeyiz.
Yaşadığımız coğrafyada bizim şartlarımızda olmak için ömrünün yarısını verecek on binlerce kadın var.
Sorunlar var, yaşamın zor olduğu çok konu var ama gücümüzü aldığımız Atatürk var, bizi koruyan Cumhuriyet var.
Değerimizi, değerlerimizi hiç unutmayalım ki gelecek nesillere de aktarabilelim, çocuklarımızın yarınları aydınlık, güvenli olsun.
Günümüz kutlu, yolumuz aydın olsun.
“Bir kadını ortadan ikiye böl.
Yarısı annedir, yarısı çocuk,
Yarısı sevgili, yarısı aşk.
Duyanlar bunu bilmez,
Görenler anlamaz bunu!
Yarısı rivayettir,
Yarısı gece.”
Cemal Süreya?
Sevgiyle kalın ❤️🌹