O Almanların Kaiser’i, futbolun imparatoruydu.
Milli Takımda ve Bayern Münih’te kaldırmadık kupa bırakmamıştı.
Futbolculuk kariyerinde
2 kez Ballon D’Or, Alman Milli Takımıyla,
1 kez Dünya Kupası,1 kez Avrupa Şampiyonluğu ve 3 kez de Bayern Münih ile Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupasını kazanmıştı.
Oyunculuk döneminden sonra
futbol onu bırakmamış, teknik direktörlük ve yöneticilik kariyerinde de üstün başarılar kazanmıştı.
Unutulmaz başarılar kazandığı Bayern Münih’in Onursal Başkanıydı.
***
O’nun için futbol, ailesinden de öndeydi.
Futbol sahalarında kupa kaldırmaktan,
ailesi ile yeterince birlikte olamamış, çocuklarını kucağına almaya zaman bulamamıştı.
Yıllar sonra futboldan uzaklaşıp, evine döndüğünde, çocukları 20’li yaşları çoktan geride bırakmışlardı.
Aile nihayet bir aradaydı ancak,
Kaiser’in çocuklarından Stefan’ın kansere yakalanması ve amansız hastalığa çare ararken, Stefan’ın Fransa’da bir hastanenin merdivenlerinde fenalaştığı sırada babasına,
“Senin kaldırdığın kupaları hiç sevmedik, biz çocukken sen maçları kazanıp kupa kaldıracağın zaman,
annem evde televizyon açıksa hemen kapatırdı. O kupalar yüzünden senin sevginden uzakta yaşadık” demişti.
Bu sözler üzerine, hüngür hüngür ağlayan ve futbolda kazandığı başarıların hiçbir anlamı olmadığını anlayan Beckenbauer, ailesi yerine futbolda kazandığı kupalara daha çok zaman ayırmasının en büyük pişmanlığı olduğunu açıklamış ve şu sözleri yakın çevresine söylemişti.
“Kazandığım bütün kupaları alın, bana Stefan’a sarılabileceğim 2 dakika verin!”
***
Acılarını yüreğinde taşıyan, sıra dışı bir adam dünyadan iz bırakarak geldi geçti, anılara karıştı. Dileriz, Stefan’a doyasıya sarılırsın…
Ruhun şad olsun Kaiser!