Dolar 34,4656
Euro 36,3833
Altın 2.960,69
BİST 9.288,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Az Bulutlu
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 7°C
Paz 8°C
Pts 9°C

Kistik hastalarına Coronavirüs uyarısı

Kistik hastalarına Coronavirüs uyarısı
15 Nisan 2020 10:46
388
A+
A-

Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Coronavirüs, özellikle Kistik Fibrozis hastaları için büyük risk teşkil ediyor. KİFDER Başkanı İlknur Görgün, hasta ve yakınlarına hastaneye gitmeme uyarısı yaptı.

Coronavirüs dünya ve Türkiye için büyük bir tehdit oluştururken, Kistik Fibrozis Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KİFDER) Başkanı İlknur Görgün ve Çocuk Gögüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Karadağ, Kistik Fibrozis hastaları ve yakınları için önemli uyarılarda bulundu.

NADİR-X PROJESİ BAŞLADI

Okul çağındaki Kistik Fibrozis hastalarına farkındalık sağlamak adına GEN’in koşulsuz desteği ile “Nadir-X” projesine başladıklarının altını çizen KİFDER Başkanı İlknur Görgün, “Projenin içeriğinde oluşturacağımız çizgi romanla, okul çağındaki Kistik Fibrozis hastalarının, arkadaşları tarafından daha iyi anlaşılması, özellikle tedavilerini uygulama süreçlerinde arkadaşlarından destek alabilmelerini sağlamak birinci amacımız. Milli Eğitim’in onayıyla birlikte öğretmenlerin önerdiği kitaplar listesine çizgi roman kitabımızla girip tüm okul çağındaki çocuklara ve ailelerine erişmeyi hedefliyoruz. Böylelikle çocuklarda ve ailelerinde hem Kistik Fibrozis hastalığı hem de nadir hastalıklarla ilgili farkındalık yaratmaya çalışacağız. Çizgi romandaki kahramanımız olan ‘Tuz Çocuk’la da Kistik Fibrozis hastalarımızın bir duygu eşleşmesini sağlayabilirsek, Kistik Fibrozis’li bireylerin farklılıklarıyla toplumda kendilerine daha iyi yer bulmalarına yardımcı olabileceğimizi düşünüyoruz. Tuz Çocuk, bizim çizgi romanımızın kahramanı. Ama bizim bir sürü kahramanımız var. Hepsinin hayatlarını kolaylaştırmak, toplumda kendilerini daha iyi ve mutlu olacakları bir yer bulmaları en büyük amacımız” açıklamasında bulundu.

RİSK GRUBUNDALAR

Kistik Fibrozis hastalarının kronik hastalar olarak aslında Coronavirüs’ten en başta etkilenecek grubun içinde yer aldığına vurgu yapan İlknur Görgün, “Kistik Fibroziste yaşanan sıkıntılar şu an Coronavirüs pozitif hastalarının yaşadığı sıkıntıların benzerleri. Şu an herkes bir nevi Kistik Fibrozis ile yaşamanın ne demek olduğunu ya yaşayarak ya da görerek öğreniyor. Kistik Fibrozis hastaları grip olduğunda ya da bir solunum yolu hastalığı geçirdiğinde tedavi süreçlerinde hastaneye yatmaları gerekiyor. Çünkü oluşan balgam sebebiyle hastalığın geçmesi çok zaman alıyor. Bu nedenle Koronavirüs bizim hastalarımız için büyük risk. Bu sebeple Kistik Fibrozis hastalarının ve ailelerinin belirtilen tedbirlere uyması çok önemli. Bu süreçte acil olmadıkça hastaneye gitmemelerini söylüyoruz. Bir alevlenme süreci yaşandığı takdirde ise hastane yatış ihtimali olduğu düşünülmeli ve bunu yaşamamak adına kendilerine maksimum dikkat etmeleri gerekiyor. En başta ise beslenme, düzenli uyku ve düzenli egzersiz” dedi.

ÖLÜMCÜL GENETİK HASTALIK

Kistik Fibrozis’in beyaz ırkta en sık görülen ölümcül genetik hastalık olduğuna özellikle dikkat çeken Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Karadağ, “Başta solunum sistemi olmak üzere, sindirim, üreme ve endokrin sistemlerini etkiler. Hastalığın nedeni salgı yapan hücrelerdeki klor transport sisteminin bozulmasıdır. Bunun sonucu olarak salgılar, bronş sıvılarında ter, yoğun ve çok tuzlu bir hale gelmektedir. Enfeksiyon gelişmesi kolaylaşırken, bağırsaklarda ise enzimler salınamamakta ve yağ emilimi bozulmaktadır” diye konuştu.

HASTALIK BELİRTİLERİ

Hastalığın ilk görülen belirtilerinin; sık yağlı dışkılama, kilo alamama, inatçı düzelmeyen öksürük, tekrarlayan bronşiolitler ve özellikle sıcak bölgelerde terle tuz kaybından kaynaklanan vücuttaki su kayıpları olduğunu belirten Prof. Dr. Bülent Karadağ, “Hastaların yaşı ilerledikçe solunum bulguları belirginleşirken, kilo kayıpları ve düşük kiloda kalmaları dikkati çeker. Ergenlik döneminden itibaren pankreas hasarına bağlı diyabet, eklem problemleri, karaciğer hasarları ve kısırlık görülebilir” dedi.

ALTIN STANDART ANALİZİ

Hastalığın tanısı için altın standart genetik analizin yapılması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karadağ, “Ancak zaman alıcı olması ve her merkezde bulunmaması nedeniyle genellikle tanıda genetik analiz yerine ter testi kullanılmaktadır. Ter testi normal olan hastalarda eğer klinik hastalığı düşündürüyorsa genetik test yine de istenmektedir. Tanıyı atlamamak için hastalık belirtilerinin bulunduğu hasta grubunda sonuçlar normal çıksa da hastaların dikkatli takibi ve genetik testlerin yapılması gerekmektedir” dedi.

ANNE BABADA VARSA ÇOCUKTA DA OLUR

Kistik Fibrozis hastalığının genetik bir hastalık olduğunun altını çizen Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Karadağ, “Anne ve babada Kistik Fibrozis hastalığı varsa çocuklarının hasta olma ihtimali %100’dür. Ebeveynden biri hasta, diğeri taşıyıcıysa çocuklarında hastalık olma ihtimali %50, ebeveynlerden biri tamamen normalse bu ihtimal %0 olmaktadır. Yani Kistik Fibrozis hastası, taşıyıcı olmayan biriyle evlenirse çocuklarında hastalık görülmemektedir” diye konuştu.

ERİŞKİNLERE MESAJ

Koronavirüs sürecinde Kistik Fibrozis hastalarının dikkat etmesi gerekenlere değinen Prof. Dr. Karadağ, “Çocuk yaştaki Kistik Fibrozis hastalarının Koronavirüs riski, erişkin hastalarımıza göre oldukça düşük. Ancak erişkin hastalarımızın izolasyona tam uyması ve dış ortamda maske kullanımını ihmal etmemesi, mümkün olduğunca evden çıkmaması gerekiyor” dedi. Hastalığın seyrini belirleyen ana faktörün, altta yatan genetik mutasyon olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bülent Karadağ, “Bazı mutasyonları taşıyan hastalar daha ağır seyrederken, hafif mutasyonu olan hastalarda yıllarca hiçbir şikayet görülmeyebilir. Normal seyirde doğumdan itibaren şikayetler başlayıp tanı konulup tedavi edilmezse, hastalar ilk 10 yılda kaybedilebilmektedir. Tanı erken konur, tedavi aksatılmazsa hastalar ortalama 50‘lili yaşlara kadar hayatını sürdürebilmektedir” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.