Kılıçdaroğlu: Sarayda lale devri yaşanıyor, ahali felaket vaziyette
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İkinci dünya savaşında bile böyle olmadı. Sarayda lale devri yaşanıyor, ahali felaket vaziyette. Erdoğan, esnafın dükkanına girebilir mi? Hayatta giremez. Belki 50 bin korumayla gider. Bu mudur halkçı, milliyetçi olmak? Aynı şeyi Bahçeli’ye soruyorum. Ülkücüleri bunun dışında tutuyorum. Çok rahatsız olduklarını biliyorum. Bahçeli, bütün bu yoksulluğun değirmenine su taşıyan kişidir. Emin olun bunlarda vicdan yok” dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Covid önlemi alınarak açık alanda yapılan CHP Kurultayı ve 10 bin kişinin salonda bulunduğu AKP kongresininin fotoğraflarını kürsüden gösteren Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
ÇARESİZLİK ÜRETEN BİR HÜKÜMETLE KARŞI KARŞIYAYIZ: Önce bir durum tespiti yapmamız gerekiyor. Sıkıntılı bir tablo var. Yönetim erkini kaybetmiş bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Çaresizlik üreten, çaresizliğini örtbas etmek için sağa sola saldıran, yapay gündem oluşturmaya çalışan bir hükümetle karşı karşıyayız. Şu anda pandemi sürecindeyiz, insanlar aşı bekliyorlar. Nerede aşılar? Isparta’ya giden arkadaşımıza bir kadın, ’70 yaşını aşkınım, bir türlü aşı gelmedi.’ Kim yönetiyor bu ülkeyi, kim sorumlu bu ülkenin yönetiminden? Bu soruyu herkesin sorması lazım. Kafası karışık olan vatandaşlarıma sesleniyorum. ‘Bu gidiş gidiş değil’ diyorsan bu kardeşini dinleyeceksin. Ben sana doğruları söylemeye devam edeceğim.
DOSTLARIMIZ BU ÜLKENİN GARİBANLARI: Sağlık çalışanlarının bir istekleri vardı, ‘hayatını kaybedenler için meslek hastalığı olsun.’ Yapmıyorlar. Vicdan yok mu sizde? Bütün bunların sorumlusu kim? Böyle acı bir tabloyu Türkiye’nin önüne koyan kim? Milleti canından bezdirdiler. İki örnek vereceğim: Aslı Özkısırlar… İzmir’de elleriyle yaptığı takıları satarak geçimini sağlıyor Bir hastalığı var, ama bir türlü boş yatak bulamıyor. Sonunda, ‘neredeyse 10 günden fazladır hastayım yatak için bekliyorum, yatak yok’ diye twit atıyor, 21. Yüzyıl Türkiye’sinde yatak bulunamıyor. Dayısı olmayanlara, fakire fukaraya bir türlü hastaneye yatamayanların sözcüsü kim olacak, dertlerini kim dile getirecek? Ben getireceğim, biz getireceğiz. Soruyorlar dostlarınız kim? Dostlarımız bu ülkenin garibanları, işsizleri, esnafları, şoförleri, apartman görevlileri, esnaflarıdır. 16 yaşında bir kızımız… ‘Maskeyi nizami takmadın’ diye ceza yazılıyor. Gencecik kızımızın babası esnaf, 900 lira ceza kesiliyor, ödeyemiyorlar. Ödeme tebliğ ediyorlar. 16 yaşında kız, maskeyi nizami takamamış, para cezası kesiliyor, ‘evinizden haczedeceğiz’ diyorlar. Peki şurası, AK Parti’nin kongresi… Burada ceza yok. Ama 16 yaşındaki Kayseri’deki kıza 900 lira, bunlara alkış. Çifte standart devlet yönetiminde olmaz.
BİLİM KURULU’NDAKİLERİN HİÇBİRİNİN BİLİMLE İLGİSİ YOK: Kalabalık kongreler… Yahu yanlış bu arkadaş! Defalarca söyledik. Bakın şu CHP’nin kurultayı, bu da AK Parti’nin kurultayı. Vatandaşa hangisi örnek? (Fotoğrafları göstererek) Bu mu bu mu? Bu örnek ise bilin ki CHP ülkeyi adalet ile yönetecektir. Hiçbir vatandaşı tehlikeye atmayacaktır. Gazeteciler burada. Sorsunlar, CHP’nin kurultayı nasıl oldu? Kurultayı yapmadan önce Sağlık Bakanlığı’na yazı yazdık, ‘kongremizi nasıl yapalım?’ Söyleyin devleti kim daha iyi yönetir. Söylüyorlar ‘CHP gelse memleketi yönetir mi?’ Bal gibi yönetir. Açlık olmaz, sefalet olmaz. Bir de Bilim Kurulu var. Türkiye, vaka sayısında 4 Nisan’da ABD’yi geçti. Bilim Kurulu, tamamen hikâye. Ne dediği belli değil hiçbirinin bilimle ilgisi yok.
SEN BİN LİRAYA PARA BİLE DEMİYORSUN: Peki bu fatura kime çıkıyor? Saray ve beslemelerinin durumu çok iyi. Bir yerden değil beş yerden maaş alıyorlar. İstifa etseler bile dünyanın parasını alıyorlar. Vergi de ödemiyorlar. Bir elleri yağda, bir elleri balda 193 kişi hayatını kaybetmiş. İnsanlar gece uyumaz. Bekledikleri tek şey, ‘benim cebim nasıl dolar.’ Bunların derdi böyle. ‘Beşli Çete’ye çalışıyorlar. Esnafın, manavın, taksicinin, apartman görevlisinin, sokak satıcılarının durumu? Sarayın umurunda bile değil. ‘Bin lira verdim idare edin.’ Sen bin liraya para bile demiyorsun.
SARAYDA LALE DEVRİ, AHALİ FELAKET VAZİYETTE: Arkadaşlarımız Isparta’ya gitti. Esnaf kardeşimiz, ‘en çok iş yapacağımız ayda işyerimiz kapandı.’ Arkadaşlarımızın tespiti ‘her 100 metrede bir dükkan kapatıldığını gördük.’ Esnafı şöyle görüyor ‘vururum ensesine tokadı, alırım oyumu.’ Bu esnaf artık eski esnaf değil. Aksu İlçesi’nde ‘25 bin lirayı bulan veresiye defterim var.’ Küçücük bir yer, 25 bin lira… Millette para yok. Saraya ve onların beslemelerine sormak lazım. Bu vatandaşın yaşadığı sorunu yeteri kadar biliyor musunuz? İntiharlardan, yoksulluk diz boyu haberiniz var mı? Aksu İlçesi’nde bir ayakkabıcı, ‘ilk defa gelip bana ikinci el ayakkabı var mı diye sormaya başladılar.’ İkinci dünya savaşında bile böyle olmadı. Sarayda lale devri yaşanıyor, ahali felaket vaziyette. Erdoğan, esnafın dükkanına girebilir mi? Hayatta giremez. Belki 50 bin korumayla gider. Bu mudur halkçı, milliyetçi olmak? Aynı şeyi Bahçeli’ye soruyorum. Ülkücüleri bunun dışında tutuyorum. Çok rahatsız olduklarını biliyorum. Bahçeli, bütün bu yoksulluğun değirmenine su taşıyan kişidir. Emin olun bunlarda vicdan yok.
SARAYIN UMURUNDA DEĞİL: Kayseri’de Sahabiye Medresesi’nde dükkanlar var. Geçen yıl 9 bin 300 lira kiradan 20 bin 332 liraya çıktı. Bu AK Partili belediye… CHP belediyesinde böyle garabet olmaz. Kayserili esnaf kardeşime söylüyorum, sandık gelecek, CHP’ye oy vereceksin, o paraların tamamını sana iade edeceğim faiziyle beraber… Devleti yönetiyorlar, perişan ettiler. Esnaf Sicil Gazetesi, 99 bin kişi iflas etti… Bu 99 bin kişi nasıl yaşıyor? Nasıl yaşadıkları sarayın umurunda değil. Umurunda olan tek şey ‘koltuğumu nasıl korurum.’ Kendini vazgeçilmez adam görüyorsun. Dünyadaki bütün mezarlıklar vazgeçilmez adamlarla doludur. Sadece esnaf mı? Kırşehir’de patatesler depoda duruyor. Duruyor ama banka haciz gönderiyor. Traktörüne, evine… Sen üreticinin patatesini, bekleyen elmayı aldın mı? İcra kapıda. Tarım Kredi gelmiş, ‘parayı öde.’ ‘Satmadıktan sonra nasıl ödeyeceğim?’ Saray hükümetinden çiftçinin alacağı var. Eskiden yapılandırmada 5 taksitti, şimdi üç taksit. Çiftçi nasıl ödeyecek bunu? Traktöre, evine, hayvanına haciz gelmiş, nasıl geçinecek? Peki emekliler hayatından memnun mu? Emekli kardeşimiz, bir yerden değil, beş yerden maaş alıyorsa mutlu… Beş yerden maaş alanlarla saray lebalep dolu. Emeklinin durumu perişan vaziyette. Bin lira ikramiye verdiler, 2018’de. Her şeye zam geldi, enflasyona göre zam yap. ‘Emekli hayatından memnun, beni görünce alkışlıyorlar’ diyor. Hepimizin oturup düşünmesi lazım. Emekli maaş ikramiyesini en az bin 500 lira yapacağım. Emekli gramla et alıyor. 7 milyon 900 bin emekli, asgari ücretin altında aylık alıyorlar. Bu emekliler 30 – 35 yıl çalıştılar, vergi ödediler, emekli oldular, saray hükümeti zulmetmeye başladılar. Emekliye ‘bununla idare et, para yok’ diyor, malı götürenlere para var. Ayrıca dul yetim aylığı alanlar var. Ne kadar alıyorlar biliyor musunuz? 763 lira… Bunlarda vicdan var mı?
GENÇLERE SÖZÜM: Ya gençlerimiz ya işsizlerimiz… Halleri ne olacak? 10 milyon 287 bin işsiz yaratacaksın sonra ‘ben güzel yönetiyorum’ diyeceksin. Hangi güzellikten bahsediyorsun? Pırıl pırıl çocuklar, umutsuzluğa sevk etme hakkı verildi mi? Saraydakilerin, beslemelerinin durumu iyi, en iyi okulları bitirmiş olanlar işsiz. İşsizliğin ne olduğunu Erdoğan biliyor mu? Girmiş sınava başarılı olmuş, alacaksın. Dayısı yoksa, sözlüde eliyorlar. Sayıştay raporlarına göre 138 bin 393 öğretmen açığı var. Bu öğretmenler evlatlarımızı yetiştirecekler. Eğitimden tasarruf edilmeyeceğini anneler babalar bilir. KYK’dan kredi burs almışlar. Şimdi hem faiz hem işsiz. İşe almıyorsun, ‘burcunu öde’ diyorsun. Zaten durumumuz iyi olsa, kredi almaz. Gençlere sözüm var. Sizin elinizden alınan bütün hakları size vereceğiz ve tamamını telafi edeceğiz. 28 kez Türkiye şampiyonu olan pazarda yumurta satarak geçiniyor? Niye buna iş yok? Dayısı olmadığı için… Bir inşat mühendisi mezunu, ‘diplomamı alırken çok üzüldüm, diplomanın bir işe yaramadığını gördüm, dayın yoksa yine de iş bulamıyorsun.’ Bu tabloyu gençlerin önüne koyan kim? Saraydakiler… Bu tablo Türkiye’nin kabul edeceği bir tablo değil. Zulüm var. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri eylem yapıyor. Saldırı yapanlar, sarayın polisleri… Boğazını sıkıyorlar. Talimatı verene iyi dikkat edin. Sizin nefesinizi kesiyorlar, hak arama talebinizi kesmek istiyorlar. Neden gençler haklarını arıyor diye korku içindeler. Türkiye Cumhuriyeti’nde iktidar olduğumuzda bizi özgürce eleştirebileceksiniz.
ROMAN’LAR AÇ: 8 Nisan Türkiye Roman Günü. Allah’ın verdiği yetenek, müzik kulakları çok iyi. Bunlar aç, yaşayamıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Roman’lar en büyük açlığı yaşayan kesim…
128 MİLYAR NEREDE: AK Parti ve MHP’ye geçmişte oy veren vatandaşlarıma sormak isterim. 128 milyar dolar nereye gitti? Bu sorunun cevabını almış değilim. Cevabını veremiyorsa, ‘sarayın bekçisi’ bize söylesin. Esnafa sordum, simitçiye sordum, manava sordum, emekliye sordum, ‘ben almadım’ diyor. 128 milyar nereye gitti’ diye sorun Merkez Bankası Başkanı’nı neden görevden aldın? Gerçekler görünmesin diye mi? Bahçeli hiçbir zaman dert dinlemedi. Onun tek görevi var, sarayın bekçiliğini yapmak. Sevgili ülkücü kardeşim, merak etme, ben milliyetçiliğin ne olduğunu Bahçeli’ye de dünyaya da göstereceğim. Saray beslemelerine asla ve asla itimat etmeyeceğim.
NE DARBESİ KARDEŞİM: Bütün bunlar olurken ‘Türkiye’de darbeciler var.’ Ne darbesi kardeşim? Darbe yok, amaç gündem değiştirmek. Esnafın-işçinin-işsizin derdini örtmek için ‘Vayy bize darbe’ diye amirallerin Montrö açıklamasına mal bulmuş mağribi gibi saldırdılar. Ne darbesi kardeşim ne bu paranoya? Bütün bunları örtmek için. Esnafın, çiftçinin derdi konuşulmasın. Sen en başta ‘Lozan’da Montrö’de bizim güvencemiz’ desen bir şey olmayacak. Kimse yemiyor artık bu numaraları. Adam bir de emekli amiral, emekliler dünyanın neresinde darbe yapmış? Bu kadar saçmalığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiç görmedi. Şu gerçeği herkes bilsin. Artık ortada devleti sağlıklı yöneten bir iktidar yoktur. Ortak da sağlıklı bir ortak değil. Bakanlar bakan değil. Bürokratlar ise hiç bürokrat değil. Tamamı yağcılardan oluşmuş. Akıllarını kiraya vermişler. Gündemi büyütmek ve halkın gündemini çalmak için, ‘bir bildiri yayınlayın.’ Derhal emredersiniz. ‘Sizler de açıklama yapın.’ Artık bunlar devleti yönetemiyor. Bu numaraların hiçbirini bu millet yemiyor. Millet, ‘sandığı getir, sandığı’ diyor.
POLİSLERE 3600 EK GÖSTERGE: Polis Hafta’mız. 176. yılını kutluyorlar. Onlara şükran borçluyuz. Polis kardeşlerimiz diyorlar ki ‘biz şehit olmaktan korkmuyoruz ama emekli olmaktan korkuyoruz, 3600 gösterge çıkmadı…’ Bütün polis kardeşlerime sözüm sözdür. 3600 ek göstergeyi çıkaracağım.
AMİRAL GEMİSİ, ŞİMDİ SANDAL BİLE OLAMAZ: Bu darbe marbe bilmem ne hikayelerini güçlendirebilmek için bir parça itibarı olan Hürriyet Gazetesi üzerinden CHP’ye saldırmaya çalışıyorlar. İnsan o gazetenin geçmişine üzülüyor. En çok satan gazete idi amiral gemisi, şimdi kuyrukta sandal bile olamaz. O da CNN Türk de, bu ikisi ne yaparsa yapsın, bildiğimiz yoldan dönmeyeceğiz, dönmeyeceğiz, dönmeyeceğiz.
VATAN HAİNLERİNDEN HESAP SORACAĞIM: Biraz da Erdoğan’ı övelim. açıklama yapmış, ‘Vatanı satmak, İş bilmezliğiniz yüzünden ülkeyi krizden krize sokuyorsanız bu vatanı satmak demektir’ diyor. Vatanı satmak demek vatana ihanet etmek demektir. Erdoğan’ın bu sözünü tutacağım, Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda bu vatan hainlerinin hepsinden hesap soracağım.