Kibir yaraladı
Kıymetli okurlar,
Partiler ve medya organları için zorlu seçim dönemi artık sona erdi. Ben de bu döneme ilişkin birkaç notumu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle konum elbette ki seçim sonuçları olacak. 2024 yerel seçimlerinin kazananı Türkiye haritasına ve oy oranlarına baktığımızda Özgür Özel liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi oldu.
AK Parti’nin yaşadığı bu kaybın pek çok sebebi olsa da bazı sebepler diğerlerinin önüne geçiyor. Bu sebeplerden birkaçından bahsetmek istiyorum.
Seçim öncesi pek kimsenin dillendirmediği ancak seçimin ardından partili ya da değil pek çok kişi tarafından telaffuz edilen ‘kibir’ kelimesi, AK Parti’yi bu seçimde ağır yaralayan bir durum olarak ortaya çıktı.
2000’li yılların başında vatandaştan, ezilenden yana söylemlerin ‘ben yaptım’ anlayışına dönüşmesi AK Partililer içerisinde bile tereddütlere yol açtı.
Bu tereddüdü yaşayanların bir kısmı başka bir partiye oy vermek istemeyerek sandığa gitmedi. Bir kısmı ise AK Parti gibi Necmettin Erbakan çizgisinden gelen ve son dönemde yükseliş yaşayan Yeniden Refah Partisine yöneldi.
Ancak bu 2019 yerel seçimlerine oranla daha az oy kullanılmasını açıklayan bir gerekçe değil. En azından tek başına. Bu düşünce bana kalırsa bir sığınma ya da kolaycılık olacaktır.
Çünkü AK Parti içerisinde olduğu gibi CHP içerisinde de ‘küskün’ seçmen yer alıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde sırtından vurulduğunu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen bazı partililer gibi, ‘şimdiye kadar oy kullandım da ne oldu’ diyen CHP seçmeni ve birtakım sekülerler de sandığa gitmedi.
Ekonomide yaşanan ciddi problemler, darboğazdan geçen emeklinin beklediğini alamaması gibi konular da bu tablonun yaşanmasında önemli birer etken oldular.
Ama dedim ya kolaycılık…
Öyle ki oy kullandığım okulda “AK Parti zaten yerel yönetimleri kazanmak istemiyordu” diye komik bir cümle de duydum. Seçimler doğası gereği kazananları ve kaybedenleri ortaya çıkarır. Aynı geçmiş yıllarda yaşanan seçimlerde olduğu gibi.
AK Parti’nin bu sonuçtan ciddi bir ders aldığını biliyoruz. Bunun kadrolara da yansıyacağı muhakkak. Önemli olan çıkarılan derslerle beraber siyasi nezaketi de koruyabilmek.
Bu nezaketin olumlu ve olumsuz örneklerini de Bursa’da bu seçimde gördük.
Ben fotoğrafların, videoların yalancısıyım.
Fotoğrafa dahil olabilenlerin…
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve Büyükşehir Belediyesi adaylığı için de ismi sıklıkla geçen önceki dönem Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’dan bahsediyorum. Tabii ki güzel bir örnek olarak.
Devir teslim töreninin ertesi gün Fetih Şenlikleri kapsamında gerçekleştirilen serginin açılış töreninde iki ismin yan yana servis edilen fotoğrafları vatandaşın da içini ısıttı.
Görevi devralan Başkan Erkan Aydın da selefi Mustafa Dündar da fotoğraflardaki gülümsemeleriyle yine şehirde yaşanan bazı olumsuz davranış gösterenlere örnek olacaktır.
Duruşuyla ağır başlılığı ile örnek gösterilen Oktay Yılmaz’ın mazbata töreninde yaşananlar herkesin malumu. Hoş olmayan olaylar yaşandı ve törene resmen gölge düştü.
Bu da siyasi bir nezaketsizlik olarak maalesef akıllarda yer bırakacak.
Biraz yukarıda bahsettiğim kibir de işte böyle bir şey. Belediye meclisinde bile bu kibir varsa başka makamlarda maazallah…
Kibrin başka isimler üzerinde yarattığı farklı sonuçlardan da başka bir yazımda bahsedeceğim. Yazımı birkaç dakika kadar önce rastladığım Metin Altıok’un beni çok etkileyen bir sözüyle tamamlamak istiyorum.
“Gergefinin o küçük alanında acısa da canı, açacak gül adına, kanaviçe işleyen sever parmağındaki kanı.”
Sevgiyle kalın.