Karantinada kaygılarınıza yenik düşmeyin
Türkiye’nin de ana gündemi haline gelen Coronavirüs salgının karşı tedbirlere yönelik konuşan uzmanlar, fiziksel sağlığımızı korumak kadar ruh sağlığımızı da korumanın önemine dikkat çekti.
Özel Hayat Hastanesi Klinik Psikologu Filiz Yakmaz Basılgan, dünyayı kasıp kavuran Coronavirüs salgınının, fiziksel olarak bizi etkilemesinin yanı sıra belirsizlik durumunun da insanlarda yoğun kaygıya neden olduğunu belirterek, bu kaygıyı yönetebilme adına çeşitli tavsiyelerde bulundu. Böyle zamanlarda kaygılı olmanın normal olduğunu söyleyen Psk. Basılgan, ancak kaygıya kapılıp gitmeden olabilecek en etkili önlemleri alarak yaşamı devam ettirmek gerektiğinin de altını çizdi.
Gelecekte ne olacağını kestirememek ve kontrol edememenin stres ve endişeyle ilişkili iki anahtar etmen olduğunu vurgulayan Basılgan, “Böyle zamanlarda kaygılanmak normaldir. Şu anda, her zamankinden daha fazla sağlığınız, ailenizin ve arkadaşlarınızın sağlığı hakkında endişelenmek tamamen doğaldır. Yaşadığımız bu küresel kriz, dünyanın yaşadığı ilk kriz değil, daha öncede birçok felaketler yaşadık. COVID-19 virüsüyle ilgili bilmediğimiz çok şey var; dolayısıyla, bu virüsün etkileri ve yayılması konusunda endişeli olmak ve kaygılanmak anlaşılır ve normal tepkilerdir. Bu nedenle hem kendinizde hem de başkalarında gözlediğiniz kaygıya saygı duymak ancak bu kaygıya kapılıp gitmeden de olabilecek en etkili önlemleri alarak yaşamı devam ettirmek gerekiyor” dedi.
GÜVENİLİR HABER KAYNAKLARI
Kaygıların yoğun hissedildiği dönemde yapılması gerekenlerden de bahseden Psikolog Basılgan, şu tavsiyelerde bulundu: “Endişelenmek yerine, kontrolünüz altında olanlara odaklanmak için elinizden gelenin en iyisini yapın. Kendinizi güvenilir kaynaklardan COVID-19 hakkındaki gerçeklerle donatın. Resmi kaynaklardan gelen tavsiyelere uyun ve yalnız veya karantinada olmanız gerekiyorsa sizin ve ailenizin ne yapacağına dair bir plan yapın. Sürekli, endişe verici, kaygı uyandıran hikayelere maruz kalmak bizi panikleyecek bir şey olduğuna ikna eder ve efsaneleri, söylentileri, yanlış bilgileri, belirsizlik ve kaygıyı daha da devam ettirir. Haberdar olmak veya kaçmak zor olsa da, koronavirüs ile ilgili haberlere ve sosyal medyaya maruz kalmanızı sınırlamak paniği düzenlemeye yardımcı olacaktır.”
DR.GOOGLE’YE GÜVENMEYİN
“Endişenizi besleyen davranışları azaltın veya durdurun” diyen Psk, Basılgan şöyle devam etti: “Sıklıkla yapıldığında sağlık ve mikrop fobisi ile ilgili kaygıları artırabilecek bazı eylemler vardır. Bedensel semptomlara çok fazla odaklanmak ve ‘Dr. Google’a güvenmek, endişeli düşünceleri arttırır ve oluşan panik kişiyi tüketebilir. Burada ve şimdiye odaklanmaya çalışın; geçmişe değil, geleceğe değil. ‘An’da kalarak her seferinde bir gün geçirin. Olumsuz içerikli düşüncelere ve korkulara sahip olmak doğaldır ancak aynı zamanda dengeli bir bakış açısına sahip olmak ve her zaman en kötüyü beklememek uzun vadede endişe ve stresiniz azaltmakta yardımcı olacaktır.”
ALTIN ÖĞÜTLER
“Evde fiziksel egzersizler yapın, düzenli öğünlerle dengeli beslenmeye çalışın. Düzenli uyku ve uyanma zamanları belirleyin, uyku düzeninizi kaydırmayın ya da gün içi uyuklamalardan kaçının” gibi uyarılarla da tavsiyelerini sürdüren Psk. Basılgan sözlerini şöyle noktaladı:
“Hoşunuza giden şeyleri yapın, keyifli aktiviteler için bolca zaman ayırdığınızdan emin olun. Bu, müzik dinlemek, okumak, bahçecilik, çevrimiçi aileniz ve arkadaşlarınızla bağlantı kurmak için zaman harcamak, sevdiğiniz filmleri izlemek olabilir. Örneğin evde egzersiz yapabilirsiniz, yemek yapıp tadına vararak tüketebilirsiniz. Kitap okuyabilir, yaratıcı bir şey yapmayı veya yeni bir zanaat öğrenmeyi deneyebilirsiniz. Bir arkadaşınıza hediye vermek gibi bir projeye başlamak, üzerinde çalışmak için bir hedef sağlayabilir ve tamamlandığında size büyük bir başarı hissi verebilir. Gevşeme egzersizleri, Meditasyon ve Mindfulness gibi teknikler de kaygıyı azaltma ve genel iyilik hâlini artırmada faydalı olabilirler.”