Kahramanı Olmayan Turnuva
Özellikle futbolseverlerin hasretle beklediği Dünya Kupası Katar’da başladı. Başladı başlamasına da, sadece ben mi, yoksa herkes mi bu dünya kupası karşılaşmalarından eski keyifleri alamıyor. Her dünya kupasının yarattığı kahramanları üretemeyen, futbol olarak mekanik ve kısır oyun düzeniyle seyredenleri futboldan sıkan bir turnuva izlediğimizi düşünüyorum.
Futbolseverler hatırlar; 1982 yılında Kempes, 1986 yılında ( tanrının eli) Maradona, 1990 yılında Salvataori Schillacci, 1994 yılında Romario,1998 yılında Ronaldo, 2002 yılında Milli Takımımız, 2006 yılında Zidan gibi, futbol kahramanları yaratan bu turnuva, artık kahraman yaratma özürlüsü oldu. Gelişen teknoloji ile statların kalitesi arttı ama gerek oynanan futbol gerekse beklentiler istenen ve hayali kurulan kahramanları yaratamadı.
Bizim kuşak, zamanında saat farkından gece yarısı oynanan dünya kupası maçlarını uykusuz kalma riskine rağmen büyük bir keyifle seyreden, ertesi gün o dönemin futbolcularının isimleri ile kendisine spikerlik yaparak mahalle arasında futbol oynayan, dünya kupası organizasyonuna hak ettiği değeri veren bir nesildi. Spikerler deyince; Mevcut Katar Dünya kupası spikerlerinin gerek futbol bilgisi, yorumu eksikliği dışında futbolcuları da tanımadan her futbolcuya aynı isimle hitap etmesi de bana göre turnuvayı itici kılan koşulların başında gelmekte. Dün gece seyrettiğim Uruguay maçında sadece bir futbolcunun adı “Gimenez” ama maçı anlatan spiker, top Urugay defansında kime gelirse gelsin; Gimenez diye hitap etti. Katar’da düzenlenen turnuvanın, mevcut alıştığımız turnuva dönemi dışında olması, aşırı teknoloji ile santimlik ofsayt çizgileri Bunlar küçük ayrıntılar ama hissettiğim ve gördüğüm kadarıyla; dünya kupaları artık, kahramanlar yaratamayan, teknoloji ve aşırı sponsorluklar arasına sıkışmış, futbol bilgi ve kültürü olmayan kişileri kontrolüne girmeye başlamış.
Artık sokaklarda top oynayan çocuklar da yok gerçi ama, çocuklara futbolu sevdiren, kendine hayran bırakan kahramanların yerine, endüstriyel futbola dönüş başladı. Futbolun, etinden sütünden yararlanırken, TV başında futboldan keyif alan bir nesil kayboldu. Gelecek nesil açısından da erozyona uğrayan bu spor dalının bir an önce hak ettiği değere ulaşması, gerçekten bir” gösteri sanatı” olarak algılanması en büyük dileğim.
Herşeye rağmen bu turnuvayı da seyredeceğim. Belki eski süper kahramanları görmeyeceğim ama en azından eski ve yeni futbolu, değişen ve gelişen stadları, farlılaşan kuralları, takım dizilişlerini ve taktikleri görerek kıyas yapma şansımı kullanacağım
Dünya kupası eski heyacanının olmaması;tesbitlerinde olduğu gibi haklısında ek olarak içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılarda neden olmasın.
Duygularıma tercüman olmuşsunuz Savaş Bey.