İşte Kıbrıs’ın Coronavirüs Tablosu
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin(KKTC), yeni tip Coronavirüs Tablosu duyuruldu. Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü’nün Açıkladığı Verilere Göre KKTC’deki COVID-19 Vakalarının yüzde 56’sı Semptomsuz veya Hafif Seyirli… Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü COVID-19 PCR Tanı Laboratuvarı’nda yürütülen koronavirüs çalışmasıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki COVID-19 vakalarının özellikleri belirlendi.
25-27 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti (TMC) 2020 Çevrimiçi Mikrobiyoloji Sempozyumu’nda bilim dünyasıyla paylaşılan araştırma sonuçlarına göre, COVID-19 vakalarının, KKTC’de, daha çok semptomsuz veya hafif seyirli olduğu saptandı. Asemptomatik vakaların solunum yolu örneklerinde saptanan virüs miktarının, semptomlu kişilerle benzer olması, COVID-19’un daha hızlı yayılmasına neden olabileceği vurgulandı. 29 Aralık tarihi itibariyle KKTC’de 217 aktif vaka bulunuyor.
Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü COVID-19 PCR Tanı Laboratuvarı tarafından açıklanan “SARS-CoV-2 ile Enfekte Asemptomatik ve Semptomatik Vakaların Klinik ve Moleküler Değerlendirmesi” araştırması, Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Prof. Dr. H. Kaya Süer, Prof. Dr. Murat Sayan, Doç. Dr. Buket Baddal, Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, Doç. Dr. Pınar Tülay, Yrd. Doç. Dr. Ayşe Arıkan, Dr. Emrah Güler’in imzasını taşıyor.
Araştırma, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ile Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’ne 28 Temmuz – 10 Ekim 2020 tarihleri arasında öksürük, halsizlik, ateş, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, koku ve tat duygusu kaybı ve kas/eklem ağrısı semptomları olan veya sağlıklı olup sadece COVID-19 PCR testi yaptırmak amacıyla başvuran 17 bin 71 kişinin sonuçları değerlendirilerek hazırlandı.
VAKALARIN YÜZDE 59’UNDA TEMAS YOK
Yapılan testler sonucunda 91 vaka pozitif olarak saptandı. Olguların 40’ı hafif veya orta dereceli semptomlar gösterirken 51’i herhangi bir semptom göstermedi. En sık görülen semptomlar yüzde 21 oranında ateş ve halsizlik ile yüzde 14 oranında öksürük olarak belirlendi. Hastalığa yakalanıp herhangi bir belirti vermeyen asemptomatik kişilerin oranı ise yüzde 56 olarak saptandı. SARS-CoV-2 pozitif vakaların 2-57 yaş aralığında olduğu belirtilen araştırmada asemptomatik ve semptomatik olguların ortalama yaş aralığı 31-33 saptandı. Belirlenen vakaların 33’ü KKTC, 42’si Türkiye, 16’sı farklı ülke vatandaşlarından oluşuyor. Görülen COVID-19 vakalarında erkeklerin oranı yüzde 67, kadınların oranı ise yüzde 33 olarak ölçüldü.
Araştırma sonuçlarına göre, virüsle temas öyküsü olan hastaların oranı yüzde 41’de kalırken, yüzde 59’luk bir kesimin virüsü nereden aldığını bilmediği belirlendi. Virüs yükü yani kişinin solunum sisteminde taşıdığı virüs miktarı, semptomlu vakalarla asemptomatik vakalarda aynı miktarda olduğu için, asemptomatik kişilerin yerel bulaşların artmasında etkili olabileceğine dikkat çekildi.
REHAVETE KAPILMAMALIYIZ
Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, son günlerde yerel vakalarda artış olmasına rağmen, KKTC’nin şu an dünyada en iyi durumda ve güvenilir ülkelerden biri olduğunu ifade ederek, rehavete kapılmadan tedbrilere devam edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Kurallara uyulmadığı sürece sorunun çözülmeyeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Maske taktığımız sürece büyük oranda korunacağız” ifadesini kullandı. Maske takmanın zorunlu olmadığı zamanlarda toplumun daha duyarlı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şanlıdağ, bireysel tedbirlerin artırılmasının toplum sağlığı açısından önem arz ettiğinin altını çizdi. Sözlerinin devamında,“test sonucunu beklemeden halk arasına karışanlar, kişisel sorumluluk üstlenmelidir” uyarısında bulundu.
MOLEKÜLER TESTLER BAŞLADI
Her semptomlu kişinin COVID-19 olduğu anlamına gelmediğine de dikkat çeken Prof. Dr. Şanlıdağ, virüsle grip arasındaki ayrımı belirleyebilmek için ‘Moleküler Testler’ başlatacaklarını söyledi. Prof. Dr. Şanlıdağ, “Basit bir soğuk algınlığına neden olan virüs bile COVID-19’la benzer semptomlar gösterebiliyor. COVID-19 ve influenza (grip) ayırımı yapabilmek ve hangi tedavinin uygulanması gerektiğini belirlemek için moleküler testler başlatacağız” dedi.