Dolar 34,5136
Euro 36,4421
Altın 2.958,50
BİST 9.124,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Az Bulutlu
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Cum 18°C
Cts 6°C
Paz 7°C
Pts 9°C

Görevler, ahlak ve nesiller

16 Ağustos 2024 15:14
124
A+
A-

Çok kişiye göre kısa sayılabilecek iş hayatımla ilgili birkaç çıkarımda bulundum birkaç ay evvel.

Tabii bu çıkarımlarımın şu an çalıştığım kurum ile bir bağlantısı yok.

Çünkü bu yazı daha önce tasarlanmış ancak taslak halinde kalmış bir yazıydı.

Kaybolup gitmesine gönlüm razı gelmedi.

Mesleğe başladığımdan beri çok kıymetli meslek büyüklerim, azmine ve başarısına saygı duyduğum arkadaşlarım oldu.

Beraber aynı iş ortamını paylaşmamızın dışında bir ağabey/abla gördüklerim, kardeş olduklarım da var elbet.

Yazıma onları tenzih ederek başlıyorum.

Ama anlatacaklarım tüm mesleklerde yaşanan sorunlar aslında.

Gelin beraber dertleşelim.

Önce bir soruyla başlayalım

İş ahlakı yalnızca verilen görevi yerine getirmek midir genel kanıda olduğu gibi?

Bana göre verilen görevi yerine getirmek, saatinde işe gelip gitmek, aniden beliren mesaiye kalmak, üstlerine olduğu gibi astlarına da verdiği sözde durmak, çalışma arkadaşı sırf daha az tecrübeli diye ego savaşı verip toplum içinde azarlamamak, ‘patronculuk’ oynamamak dahil edilebilir iş ahlakına.

Çalışana hakkını alın teri kurumadan vermek, ‘herkesin eşit’ olduğu yerlerde birilerini daha eşit kılmamak, dedikodu yapmamak, kuyu kazmamak, olmayanı olmuş gibi anlatmamak, dürüst olma cesareti göstermek, ‘çaylakları’ heveslendirmek ve mesleğe küstürmemek, arkadan gelenlerin elini tutup birlikte yürümek, manevi bir öğretmen olabilmek de meslek etiğine girmez mi?

Ülkemizde her konuda olduğu gibi sonuçlarının bazılarını yukarıda sıraladığım iş ahlakında da yozlaşma yaşıyoruz. Nedeni tek bir kelime olarak özetlenebilir. O kelimeyi de biz bulun. Bunları boşuna aktarmadım hepimizi ilgilendiren bir konuya değineceğim.

İşte okulda, sokakta her konuda gerekli / gereksiz kendimizi sorguluyoruz. Sorgulamaktan zarar gelmez aslında. Tabii bazı toplumlarda geçerli bu söylediğim. Bazı toplumlarda da dedikleri gibi adamı ipe götürür.

Ülkemizde belki alfabetik kodlara sıkıştırılmış ve kendi kodunda yalnız bırakılmış nesillerin değişimiyle bazı şeyleri daha net görüyoruz.

Değerlerimizi kaybediyoruz. Ama kaybeden a, b ya da c nesli değil. Bütün bir ‘alfabe’ olarak kaybediyoruz kaybedileni.

Her konunun ucu yine eğitime dayanıyor. Köy Enstitülerinde yetişmiş neslin cumhuriyetin temelinin atılıp yıllar sonra daha da sağlamlaştırıldığı dönemde belki muhteşem teknolojilerimiz yoktu. Ancak o dönemde iyi bir etiğe, iyi bir amaca sahip olduğumuzu düşünüyorum.

Ben kafamı kendimce kitaplarla doldurduğum için bu fikirde olabilirim. Ancak o efsaneleşen Köy Enstitüsü öğrencilerinin anlatımları da ifade ettiklerimi destekler nitelikte.

Sokakta, meslekte, evde sırf kolay olduğu için sorunlarımızın nedenini kuşak çatışmalarına bağlıyoruz.

Ahlakçı bir insan değilim. Kelime yapısı olarak da -çi’li -çı’lı şeylerden pek haz etmem.

Ama kendimce iyi bir insan olmaya çalışıyorum. İyiliğimle iz bırakmaya çalışıyorum hayatta.

Bir şeye karşı önyargım da öyle kolay kolay oluşmaz. Hatta en kolay kendimedir önyargım.

İçinden çıkamadığım meselelerin suçunu bir üst nesle atmamaya çalışır nerede hata yaptım diye düşünür dururum günlerce. Uyku uyuyamam.

İçerisinde kendimi de gördüğüm ve neredeyse orta yaşa yaklaşmış ‘genç neslin’ bir takım suçları var demeyeceğim, aynı bir önceki nesil için diyemeyeceğim gibi.

İyi bir insan olmamak, bunun için uğraşmamak nesillerin değil insanların suçudur

Surattaki asıklık ciddiyet değildir.

İşini iyi yapmak için çalışmak, disiplinli olmak ciddiyettir

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.