Gazete
Çocukluk yıllarımda en büyük nimetlerden biri gazete okuyabilmekti. O zamanki gazeteler çok zor koşullarda basılır ve dağıtılırdı. Daha ofset baskıya geçilmemiş ve siyah beyaz çıkardı gazeteler. Sadece okunmak ve haber almak içindi. O kadar severdim ki gazete okumayı hayatın garip cilvesi işte 10 yaşından itibaren gazete satmaya da başladım. Geçinebilmek ve okuyabilmek için gerektiğinde simit ve gazete satarak aileme yardımcı olmaya çalışıyordum. Böylece en sevdiğim şey ile her sabah iç içeydim. Hatırlayabildiklerim Akşam, Ulus, Hürriyet ve Cumhuriyet gazeteleriydi. Hepsini de sonuna kadar okurdum. Gerçi bizim kuşak okuyan bir kuşaktı, o yüzden kendime paye çıkartmayayım.
Derken ofset matbaacılık başladı ve gazeteler renklendi ve daha cazibeli hale geldi. Ancak, cazibesini daha da artırabilmek için ilaveler de verilmeye başlandı. Bu ilavelere magazin ve spor da yüklenince cazibe bir o kadar daha arttı. Derken yeni yeni gazeteler de çıkmaya başladı ve gazeteleri dergiler takip etti. Gazeteler toplumu aydınlatan ve gelişmesine yardım eden en önemli yayın araçlarından birisiydi ki, hala öyle olmasını diliyor ve arzu ediyorum. Bu gazetelerde gerek kişilikleri gerekse yazıları çok sağlam ve muhterem insanlar çoktu. Hepsini tek tek sayma olanağım yok ama bazılarını yad etmek istiyorum. Burhan Felek, Hasan Pulur, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Örsan Öymen, Bekir Coşkun gibi sonsuzluğa uğurladığımız gazeteci ağabeylerimizin isimlerini yazmakla yetineceğim. Mekanları cennet olsun.
O günlerde yandaş basın kavramı yoktu ve kalemini satan yazar da pek yoktu. Herkes kendi dünya ve siyasi görüşü içerisinde medenice görüşlerini ve düşüncelerini dile getirirlerdi. Bugün hala rahmet ve şükranla anılıyorlarsa bu yüzdendir. Birbirlerine karşı asla çirkin bir üslup kullanmazlardı.
O günlerde gazete okumak farklı bir duyguydu. Gazeteyi elinize aldığınızda onu sahiplenir ve adeta bütünleşirdiniz ya da ben öyle oluyordum. Şöyle ana haberlere ve spor sahifelerine alelacele baktıktan sonra sevdiğiniz yazarların yazılarını bir çırpıda okur ve daha sonra tekrar okur ve analiz ederdiniz. Bu gün ne yazık ki bazı gazeteleri elime aldığımda elimi kirlenmiş hissediyorum. Zira sürekli yalan ve aynı haberler veriliyor, amaçları iktidardan reklam desteği alabilmek.
Bir de şu an okumakta olduğunuzu düşündüğüm internet gazeteciliği var ki, sanal ve dijital ortamda hiç olmazsa bu tür bir gazetecilik de var deyip şükrediyorum. Çünkü tembelleşen ve yazılı basını okumayan, televizyon ve diğer sanal ortamlardan dünyayı takip etmeye çalışan bir nesil gelişti. Hiç olmazsa bizim ve bizim gibi yayın yapmaya çalışan internet gazetesinin okunması en büyük dileğim.
Okunabilmek ümidiyle.