Dolar 34,5516
Euro 36,1838
Altın 2.984,52
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Parçalı Bulutlu
Bursa
21°C
Parçalı Bulutlu
Cum 18°C
Cts 6°C
Paz 7°C
Pts 8°C

Futbolunuz Batsın!

6 Mart 2021 08:54
799
A+
A-

Ülkem üzerinde oynanan oyunları fırsat buldukça yazmak ihtiyacını duyuyorum. 1970 ‘li yıllar ve ülkede yaratılan bölücü hareketler, anarşi ve sonunda bilinçli olarak hazırlanmış 12 Eylül 1980 darbesi. Bu darbe hakkında o kadar çok şey yazıldı ve söylendi ki benim ilâve edecek fazla bir şeyim yok. Ben biraz daha farklı bir boyutuyla bakmak istiyorum.

Darbe yapılmış, siyaset yasaklanmış, tüm sivil toplum kuruluşları etkisiz hale getirilmiş ve üniversitelerin özerk yapıları prangalanmış, ancak bunlar da darbeyi yaptıran üst akıla yeterli gelmemiş olacak ki beş darbeci generale yeni bir talimat gönderilmiş. “Şu ana kadar her şey çok güzel gitti, ancak yeterli değil. Çok genç bir nüfusa sahipsiniz ve bu gençler ileride başımıza iş açar. Bu yüzden bu gençler seks ve futbolla uyutulmalı ve yozlaştırılmalıdr. Bu gençleri uyutamaz ve afyonlayamazsak ileride Dünyanın başına dert olur.”

Bu talimatın akabinde ülkede Penthause, Playboy ve çeşitli porno dergileri gazete bayilerinde alenen satılmaya başlandı. İğrenç bir seks filmleri furyası başlatıldı. Yozlaştırmaya doğru birinci adım atılmıştı. İkinci adım da atıldı ve televizyon kanallarında futbol adına öyle programlar yapılmaya başlandı ki bugünkü fanatizmin temeli atıldı.  Kıymeti kendilerinden menkul bir takım sözde spor yazarları, spor yazarı kılıklı iş adamları ve hakem eskileri kayıkçı kavgası görünümlü maç ve hakem yorumları yaparak futbola kin ve nefreti soktular. Bir Galatasaraylı ve bir Fenerbahçeli ya da bir Beşiktaşlı taraftar yan yana ve şakalaşarak birlikte maç izlerdi eskiden. Herhangi bir takım gol atsa diğer takımın taraftarı dönüp arkadaşını tebrik ederdi. Hep birlikte Şükrü Gülesin, Lefter Küçükantonyadis ve Metin Oktay sevgiyle konuşulurdu.

Bu gün gelinen noktaya bakınız lütfen, her maçtan sonra ağzından salyalar akarak öfke kusan çapsız yöneticiler, teknik direktörler ve futbolcular televizyon ekranlarında olmadık hakaretler yaparak ortamı iyice gerip gencecik insanları kin ve nefret batağına sürüklüyorlar. Anlıyorum, büyük bir pasta var futbolda ve herkes bu pastadan en büyük parçayı almak istiyor. Ama ülkenin geleceği olan gençleri birbirlerine düşman ediyorlar. Federasyonun başına gelenlere bakın son yıllarda lütfen ve taraftar kıyafetinizi çıkararak bakın. Ve birkaç kez yutkunup tekrar tekrar düşünün.

Kulüplerimizin neredeyse tamamı borç  batağında.  UEFA ve FIFA sürekli ceza vermekte kulüplerimize. Bu duruma nasıl geldiler peki. Basiretsiz, kendi reklamını yapmak isteyen yöneticiler sayesinde. “Desinler” diye kendilerinin olmayan paraları harcayarak saçma sapan transferler yaptılar. Sonra da bu başarısızlıklarını örtbas etmek için her maç sonunda federasyona ve hakemlere saldırdılar.

Doğru dürüst eğitimi olmayan teknik direktörler ve futbolcu simsarlarının payı da az değil bu kötü tabloda,

Sürekli baskı altında tutulmaya çalışan ve inadına her hafta hata üstüne hata yapan hakemler. Şöyle bir düşünün bu kadar hata yapan bir insanı yanınızda çalıştırmaya devam eder miydiniz? Ama hakemler her türlü hatayı yapmalarına rağmen görev almaya devam ediyorlar tıpkı kulüp yöneticileri ve federasyon yöneticileri gibi.

Televizyon kanallarında sakallı bir takım yorumcu olduğunu zanneden eski futbolcular. Bir çoğu Türkçe konuşmaktan bile aciz ne yazık ki. “Nerelerden nerelere geldik” diye düşünmeden edemiyorum. Çok sevdiğim bir söz var, “Kırıldı beyler paşalar, kimlere kaldı dipler köşeler” Sanki futbol için söylenmiş. İnanın pandemi nedeniyle maçların seyircisiz oynanması muhteşem bir olay. Zira maçlar seyircili oynansa bu kışkırtmalar yüzünden büyük olayların olması muhtemeldi.

Ha, kendimizi kandırmayalım, ne yazık ki Dünyanın her tarafında çok seviliyor futbol ve büyük paralar dönüyor. Ama bazı geri kalmış ülkeler dışında futbol sadece sahada oynanıyor. Çıkıyor futbolcular oynuyor ve maç bittiğinde herkes normal yaşamına dönüyor. Günlerce ağızlarından salyalar saçarak ortamı geren insanlara rastlanmıyor. Ki, fanatizmin doruğundaki İngilizler, holiganlarını en katı ceza ve önlemlerle terbiye etmeyi başarmıştır. Ama akıllı bir siyasi irade oy kaygısı yaşamadan çıkardığı yasalar ve bu yasaları eksiksiz uygulayarak futbolu kurtarmıştır.

Ülkemi yönetenler, lütfen bu fanatizme dur diyecek yasaları ve yönetmelikleri hazırlayın ve ciddi yaptırımlar koyun. Futbol adına ahkâm kesenler, Kulüp yöneticileri, kendilerini yorumcu sananlar lütfen çekilin bir kenara. Daha sağduyulu olan insanlar gelsin. Germeyin ülkemi, acıyın lütfen zehir saçtığınız bu gençlere. Ülkemin huzura ve barışa ihtiyacı var, sizlere değil.

Futbolun sahada oynanması umuduyla.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
15 Mart 2021 14:03
15 Ağustos 2021 11:39
12 Haziran 2021 08:48
5 Ocak 2021 09:58
11 Mayıs 2021 08:31
18 Ocak 2021 14:32
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.