Empati
Empati hepimizin kelime anlamı olarak farklı yorumlar yaptığı, ülkemizde çok da doğru anlaşıldığını düşünmediğim sözde basit, uygulamada zor bir konu, biraz üzerine düşünme imkanım oldu. Empatinin bir sosyal beceri olduğunu düşünürsek ve önemli odak noktasının da ilişkiler olduğunu kabul edersek, hepimizin bunu öğrenmeye ve uygulamaya ihtiyacı var.
Daniel Goleman ‘Odak’ isimli kitabında, bu konuya net ve anlaşılır bir tanım getiriyor.
Başkalarının yaşadıklarına odaklanma yeteneğinin üç ana türü olduğu vurgusunu yaparak
empatiyi 3’ e ayırıyor.
1- Bilişsel empati
2- Duygusal Empati
3-Empatik İlgi
*Bilişsel empatiyi şöyle tanımlıyor:
Karşındakinin bakış açısını, zihinsel durumlarını kavrayıp duygu ve düşüncelerini anlayıp değerlendirirken kendi duygumuzu da yönetebilmek.
*Duygusal Empatiyi de şöyle; Karşısındakinin duygusu, düşüncesi gibi hissettmek.
*Empatik İlgiyi de şöyle tanımlıyor;
Karşındaki kişiye yardım etmek üzere harekete geçmek, şefkatli tutum göstermek, senin için buradayım mesajını vermek.
Tanımlar empati konusunda bilinçli bir farkındalık sağlıyor.
Bu üçlemeden, hangi durumda bilişsel düzeyde, hangi durumda duygusal düzeyde ve hangi durumda empatik ilgi tarafında kalmalı, bu beceriyi kazanmak hayatı daha tatlı ve sevgi dolu yapar mı? Şüphesiz evet..
Hanginin nerede, nasıl uygulanacağı bilinmese de ki bu bilinmeli diye düşünüyorum zira duygusal empati kısmında fazlaca kalmak çokça yorucudur bilişsel tarafta kalmak da bazı durumlarda gereklidir ama her zaman işe yaramaz, karşı tarafa geçmez.
Bu konuyu tartışmak üzerine düşünmek empati algısını açmak bile bize nezakete giden kapıyı aralar ve bunu gerçekten hayatına adapte edenler hayatının ilişkiler kısmının şifresini çözmüştür bence ne dersiniz?