CHP’den zor soru: 10 bin dolar alan siyasetçi kim?

CHP’den zor soru: 10 bin
dolar alan siyasetçi kim?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dile getirdiği ancak isim vermekten ısrarla kaçındığı, organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle aranan Sedat Peker’in bir siyasetçiye “her ay 10 bin dolar gönderdiği” iddiası, siyasi gündemin ilk sıralarındaki yerini koruyor. CHP Bursa İl Başkanlığı ve ilçe binalarına da diğer illerdeki CHP örgütlerinde olduğu gibi “10 bin dolar alan siyasetçi kim?” sorusunun bulunduğu afişler asıldı.

Sosyal medayada #10BinDolarıKimAldı tagıyla gündem olan bu konuya dair paylaşımlarda da bulunan CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, basına yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

“Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi var. Bu söz veya iddia bize değil, bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ait. Soylu bu açıklamayı önce TRT, sonra da Habertürk televizyonlarında katıldığı programda yaptı. Kim diye soruyoruz, yanıt vermiyor. Savcılar da harekete geçmiyor, geçemiyor. Çünkü Anayasa’ya göre savcılar kendiliğinden bir bakanın ifadesini alamıyor. Burada karar mercii TBMM’dir. Savcı resen harekete geçemiyor. İçişleri Bakanı da bunu bildiği için tiyatro oynuyor. Konuyu Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da, Grup Başkanvekillerimiz de defalarca gündeme taşıdı. İddia ortada duruyor, AKP Meclis Grubu da kulağının üzerine yatıyor. Mafyadan 10 bin dolar aylık alan siyasetçi var ama kimsenin sesi çıkmıyor. Biz bu sorunun yanıtını alana kadar sormaya devam edeceğiz.”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a “Peker’den 10 bin dolar maaş alan siyasetçiyi açıklama” çağrısı yaptığını hatırlatan Karaca sözlerini şöyle tamamladı:

“Genel Başkanımız ve 134 milletvekilimizin imzasıyla TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a yazılı başvuru da yapıldı. TBMM’nin onurunu korumak, meclis başkanının da görevi değil mi? Bunu meclis komisyonları kurarak araştırması gereken Şentop, ‘bunu açıklayacak kişi ben değilim, muhatabıdır’ diyerek topu taca atıyor. Ortada mafyadan maaş alan siyasetçi var. Cohen’in dediği gibi, herkes biliyor geminin su aldığını, herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu ama iktidar kanadında hiç kimsenin sesi çıkmıyor.”