Büyüklere uyandıran masal
Yaşamadan yaşanmış kayıp giden yılların hesabını kaç yaşında yapmaya başlıyor insanlar?
Gün doldurup, yaşamayıp sonra hızla geçti hayat diyen insanlar neyi ıskalıyorlar?
Bazen büyüklere masallar oluyor, bir yerlerde karşıma çıkıyor, okuyorum. Uyutan değil uyandıran büyümeye yönlendiren masallar.
Zaman zaman ben de söylüyorum “…. olsun gideceğim, … halledeyim gidip filan yerde yaşamaya başlayacağım, şuraya yerleşip orada şöyle yaşayacağım”.
Ne zaman, neden yaşamaya, hayallerimizi gerçekleştirmeye o zaman ve o yerde başlıyoruz acaba?
Yaşadığımız bu yerde şimdi kendimizi mutlu edecek bir yaşam seçmiyoruz.
Dünyadaki en büyük devrim kişinin kendini değiştirmesidir çünkü. Ve bu çok zordur.
Buradayken mutlu olmayı seçersek çok ciddi bir mücadele başlayacaktır. Üstelik zorlanınca suçlayacak kendimizden başka kimse de yok.
Mutlu olmak için adım atmak, çabalamak gerek. Ötelemekten vazgeçersek zorlu değişim süreci hemen başlayacak ve biz buna tabi ki hala hazır değiliz.
“Yaşınızı sayın dostlarım, yıllarınızı değil; gülümsemelerinizi sayın, gözyaşlarınızı değil. John Lennon”
Ya aslında mutlu olduğumuz, yaşadığımız anlara değil de gözyaşlı zor anlara takılı kalmışsa ve güzellikleri ıskalıyorsak.
Bu mutlu olma, yaşama, büyüme konusu zor dostlar.
Kendini yeniden yapılandırma da zor, dünyadan vaz geçmekte zor.
Şu durumda tercih etmek gerekiyor.
Biz ne istiyoruz?
Kendimize acıyarak bir ömrü bitirip hiç yaşamadık zaman hızlı geçti daha hayallerim vardı diye hayıflanacak mıyız?
Hayat bir gündür o da bu gündür deyip hemen şu an yaşamayı seçecek miyiz?
Devrim zor iş kabul ediyorum ama ne kadar çok istiyorsan o kadar da mümkün.
Mutsuz olmayı seçtiysek, hayatın bize sunduğu gülümsemeleri değil gözyaşlarını sayıyorsak gezegen değiştirsek sonuç değişmez.
Sanırım biz o devrimi yapıp büyümek zorundayız.
Yeni yıl yaklaşırken kararlar verilir, planlar yapılır ya. Hadi yaşamanın, mutlu olmanın planlamasını yapalım.
Gün geçirmek değil yaşamak olsun amacımız.
“İnsanın anayurdu çocukluğudur”, demiş Jorge Amado.
Çocukluk anılarımız bizi mutlu eder çünkü.
Öyleyse her yer, her an anayurdumuz olsun.
Hep bir çocuk gibi mutlu, heyecanlı olalım.
Yaşam mutluluğu erteleyecek kadar uzun değil çünkü.
Her an noktalanabilir, bu dünyadan pişmanlık içinde ayrılmak yerine son anda kocaman bir tebessümle gitmek gerek. ‘Yaşadım ben güzel günlerdi’ demek için.
Haydi bir kahve alalım ve muhasebe başlasın.
Mutlu olduğumuz anlar nelerdi.
Bir yere, bir şeye mi endeksliydi yoksa hepsinin içinde ortak bir özellik mi vardı?
Yüzümüze kocaman bir gülümseme ne oturttu?
Biz kaç kez üzüldüğümüz kızdığımız konulara takılıp güzellikleri kaçırdık kim bilir?
Artık nokta, ilk devrim üzüntüleri unutup mutlu anlara odaklanmak olsun.
Dünyanın en büyük devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk’ün nesliyiz herhalde birazcık bizim genlerimizde de vardır devrimcilik.
Yeni yılı mutluluğu zamana yere bağlamadan hemen şimdi yaşamaya başlayarak bekleyelim.
Minik bir destek verip gidiyorum çok işim var daha yeni yıl planları yapılacak😉
“İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.
Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.
Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir baş düşünürüm başımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne halt edeceğimi bilemem.
(Orhan Veli Kanık)”
Harika bir yazı olmuş yine hep yüreğinize kaleminize sağlık ertelememek lazım hayatı hayat bir gün oda bugün kahvemi aldım ve başladım planlara yeni yıl çok güzellliklerle gelsin hepimize❤️🥰🥰
kaleminize ve yüreğinize sağlık… yazılarınız bizi anılara taşıyor. teşekkür ederiz
Eski hayallerimizle teselli oluyoruz, bir ömür rüzgar gibi geçip gitti, bir varmış, bir yokmuş gibi…..
Öncelikle çok anlamlı günümüz dünyasında da hala geçerliliğini ve anlamını koruyan konulara değinip bizleri hem masal Dünyasına hemde gerçek dünyaya ve hayata dair konulara götürdüğünüz düşünmemize vesile olduğunuz için teşekkürler.
Masal konusuna gelince adı üzerinde masallar masal olsada bizleri geçmişe götürmenin yanında gelecek hakkındada bilgi verdiğinden gerçeklik payları da vardır. Neden çocuklar masal sever bunu da düşünmek gerekir.
Her başlangıç başarıya giden ilk basamaktır. İlk basamaklar emin ve kararlı adımlarla çıkılırsa başarıya ulaşmak kaçınılmazdır. Umarım gelecek yeni yıla girerken de kararlı umutlu başlangıç yaparak Mutlu bir yaşam dileklerimiz gerçekleşir.
Mutlu olma konusuna gelince kişilere göre Mutlu olmanın yolu kriteri ve anlamı değişir. Bana göre Mutlu olmak başkasını mutlu edip ve bu mutluluğu görüp yaşamaktır.
Müsade buyurursanız Mutlu olduğum bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum. Yenişehir de ilçe Nüfus müdürü iken bir öğlen vakti saat 12 gibi öğlen mesaisi bitti memurlar yemeğe çıktılar bense 5 10 dakika sonra yemeğe çıkıyordum. Bazanda yemeğe çıkmıyordum kahvaltıyı geç yaptığım için o esnada bir amca odana girdi sanırım benden 15 veya 20 yaş kadar büyüktü nesef nefese kalmış geç kalmış acaba işim olurmu olmaz mı heyecanıyla durumu anladım buyur amcacım dedim hele şöyle bir otur 5 dk dinlen bakayım dedim. 5 dk sonra işini sordum geçmiş gündür sanırım Nüfus kayıt örneği istemişti hemen hallettim ve kendisine buyur ederek verdim. Amca memnuniyetle teşekkür etti ve oturmaya devam etti tekrar hal hatır sorup sohbet etmek istedim. Amca ise müdür bey bir yemeğimi yemeyi hak ettin yemeğe çıkalım dedi bende olur tabi çıkalım dedim ve çıktık birlikte bir lokantaya gittik yemek siparişlerini verdik. Yemeği beklerken ben dedimki Amca sen buyur otur lavaboda elimi yıkayıp geleyim kalktım elimi yıkadım bu arada kasaya yönelerek benim ve amcanın yemek parasını ben vereceğim ancak kendisinin haberi olmasın parayı vermek istediğinde sizin yemek paranız ödendi deyin dedim.
Yemekler yenildi çayımızı içtik ve kalktık Amca kasaya yöneldi parayı vermek için kasadaki arkadaş paranız ödendi deyince Amca şaşkınlıkla kim ödedi dedi bir vatandaş ödedi dedi. O anda Amca biraz şaşkın ve mahçup bakışları içinde azda şaka yollu olarak o zaman her zaman geleyim dedi bende kendisine tabiki het zaman gelebilirsin dedim ve amcayı yolcu ettim. O Olay beni çok memnun etmişti.
Hocam yine ban teline dokunuşsunuz. Evet herkes bu düşüncede ama çok azı bu hayali gerçekleştirir.
Bazende yeni yaşamları veya daha mutlu ve huzurlu yaşamlar ister isek yeni mekanlar yeni arkadaş ve iş alanlarına geçmek lazım.Çocukluk zamanı kimine kötü anılar ki ebeveynlerin kişiliğini ve karakter hatta sosyal dini inançlarından kaynaklanan sorunlu mutsuz geçmiş kimine göreyse mutlu huzurlu geçmiş anıları hatırlayarak neşeleniyorlar.Kaleminize yüreğinize sağlık Reyhan hanım.
Yazılarınızda Bizlere verdiğiniz duygu hep umut oluyor. Teşekkürler bu güzel yazı için
Elinize sağlık Reyhan hanım.
Zaman, Einstein’ın dediği gibi göreceli bir kavramdır. Yeryüzünde farklı, gökyüzünde farklı, uzayda farklıdır. Zaman yaş ile de farklı seyreder. Çocuklukta ders arası tenefüsler bile dün yaşadığımız bütün günden uzun sürüyormuş gibidir. İşte yaşla artan zamanın hızla tükeniyor hissi insanı bu düşüncelere iten şeydir. Çaresi var mı derseniz var, zamanı durdurmak.
İnsanlar mutlu anlarinin fotoğrafını çekseler inanıyorum ki binlerce fotograf hatta albumler olur..
Aslinda mutlu ve neşeli olmak cokta zor değil.Bakmasini bilmek,hissetmek,sevmek ve görebilmektir mutluluk…
Açan bir çiçekte, gülümseyen bir cocukta,sağlıklı gecen bir ömürde dir mutluluk…
Sevgili arkadaşım gönlüne, yüreğine, kalemine sağlık.. sevgiyle kucaklıyorum…gelecek planlarımizda bir kahve içmeyi ümid ediyorum seninle şöyle kızlarımızın ne çabuk büyüdüğünü konuşarak….