Bursaspor siyasetin de üstündedir
Bursaspor ‘şehrin dinamiklerinin’ de desteklediği Enes Çelik yönetiminin göreve gelmesiyle bambaşka bir havaya girdi.
Bursaspor’a desteğini bırakmayan ve küskün taraftarının yanı sıra mali sebeplerle çıkarlarını ertelemek zorunda kalmış birçok kişi de takımın başına üşüşmeye başladı. Transfer tahtası açıldı. Şampiyon kadronun efsane oyuncusu Pablo Martin Batalla takımın başına getirildi.
Artık Bursaspor ‘daha popülerdi’
Dolayısıyla Yeşil Timsah’ın bu kadar konuşulmadığı zamanlarda ona yüz çevirenler de bir anda onu hatırlayıverdi.
Sadece seçim zamanı Bursaspor’u ağızlarından düşürmeyen şehrin siyasi isimleri Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yeşil beyazlılar üzerinden siyaset yapmaya kalkıyor.
Yapmayın bunu.
Bu neresinden baksanız eleştirilmek zorunda olan bir konu.
Şehrin geçtiğimiz dönem başındaki isimlerin Bursaspor ile yaşadığı yay gibi gergin ilişkileri ve bazı taraftarların tepki adına Başkan Bozbey’e oy verdiğini biliyoruz.
Geçtiğimiz hafta mecliste AK Parti ve MHP grubundan bazı isimlerin -mış gibi yaptığı ‘savunmalar’ da yaşananları düşününce pek de inandırıcı değil benim nezdimde.
E tabii dengeleri korumak lazım..
Gelelim CHP kanadına.
Seçim döneminden beri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir arasında pek de uyum sağlanamadığı aşikar.
Geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’nin bir kısmına benzinlik yapılmasına yönelik ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in onayıyla gündeme sonradan eklenen plan görüşülürken yine buna şahit olduk.
CHP grubu Bursaspor için aciliyeti olan bu plandan geç haberdar edildiklerini söyleyerek parti içinde bu konuyu enine boyuna tartışılması gerektiğini söylediler kısaca.
Değişikliğe AK Parti ve MHP grupları, CHP kanadındansa Başkan Bozbey, Mehmet Aydın Saldız ve Yalçın Işıkyıldız evet oyu verdi.
AK Parti ve MHP grubu da Bursaspor üzerinden CHP’ye yüklendi haliyle.
Ancak…
Bu şehir hangi partiden gelirse gelsin Bursaspor’un adının geçtiği görüşmeleri kolay kolay unutmaz.
Kimse kusura bakmasın Bursaspor bu şehrin en büyük ‘dinamiği’.
Daha önceki yazılarımda da bahsetmiştim. Bursaspor kazandığında esnafın, işçinin yüzü güler.
Bu şehrin ekonomi çarklarından biri Bursaspor’dur.
Bazen birilerinin Bursaspor’a ayrıcalık tanınıyor diyerek farklı şehirlerdeki kulüplerle ilgili imalar yaptığını görüyorum.
Unutmayın ki Bursaspor şehrin kamu yararına çalışan tek spor kulübüdür.
Bursaspor Bursa’ya aittir, başka şehirlere değil.
Dolayısıyla bu takım taraftarıyla yönetimiyle kimsenin siyasi malzeme edemeyeceği bir unsurdur.
Bursa siyasetini keskin bir çizgiyle sağ ve sol olarak ayıracak olursak geçmişte iki cenahın da söylemleri kolay kolay unutulmamışken, meclis grupları ya da parti içlerindeki hesaplaşmaların bu konu üzerinden sürdürülmesi doğru değil.
Üstelik tartışmaya müdahil olan pek çok ismin “Ben Bursasporluyum” diyerek oy istediği, üstelik bu kulübün üyesi oldukları gün kadar ortadayken…
Son cümlemdeki kadar iddialı laflar edip bu noktada kendini gösterme çabasında olanlar Bursaspor ile ilgili konuşurken şehrin tepkisini, kişisel itibarlarını ve partilerinin geleceğini iki kere düşünmeli. Bu kişiler birilerinin uyarısına gerek kalmadan bunu bilmeliler zaten.
Çünkü milyonlarca vatandaşı temsil etmek, kürsüde ve kazanılan koltuklarda bir iki süslü cümle kullanıp ‘ben oldum’ demek kadar kolay bir şey değil.
Çünkü Bursaspor bu şehir için kabul etseniz de etmeseniz de siyasetin üstündedir.