Bursaspor
Çocukluğumdan hiç futbol oynamadım. İlk topa vuruşum 25 yaşımda oldu. Adana’da arkadaşlar Pozantısporla maç almışlar ve Pozantı’ya gidilecek. Ancak, takımda bir oyuncu eksik ve trene binip gidecekler. Bu yüzden on birinci adamı bulmaya zaman yok. Rahmetli Mustafa Gülen gelip beni evden aldı ve beni de Pozantı’ya götürdüler. 8 numaralı formayı giydim, ayağıma uyan bir de krampon ve futbolcu edasıyla sahaya çıktım. Böylece takım on bir kişiyi tamamlamış oldu. Maçın ilk yarısında neredeyse ayağıma top değmedi, çünkü bana hiç pas vermediler. Sadece top rakipteyken önüne geçiyor ve onu engellemeye çalışıyordum. Takım kaptanı avukat Haluk, hem çok iyi top oynuyor hem de çok hırslı bir adam. Dışarıda gayet efendi, sessiz sedasız bu adam sahada adeta Toros canavarı.
İkinci yarı başladı, bizim takım hücuma kalktı ve ben de takımla beraber koşup rakip ceza sahasının içine kadar girdim ve derken top önüme geldi ve yaradana sığınıp vurdum. O da ne, top yere çarpıp yön değiştirdi ve gol oldu. Bizimkiler sevinç yumağı, rakip takım da hakeme itiraz peşinde. “Ofsayt” diye bağrışmalar ve sonunda saha içinde bir kavga ve maç orada bitti. Pozantı halkının da olumlu katkıları ile olaylar büyümeden giyindik ve trene binip döndük. Dönüş yolunda yaşadıklarım bir başka yazı konusu olup, ilk fırsatta yazacağım.
Futbolla ilgili tek ve son hatıram bu oldu. Ama futbolu iyi takip eden ve her Türk erkeği gibi biraz da bilen biri olarak bugün Bursaspor hakkında yazmak istiyorum. Bir zamanlar kongre üyesi de olduğum bu güzide kulübümüzün bugün içinde bulunduğu durum beni çok üzmektedir. 2009-2010 yılında şampiyon olup Türkiye’nin beşinci büyüğü olarak adını futbol tarihine yazdıran bu takım nasıl oldu da buralara kadar düştü? Hepimiz biliyoruz aslında. Burada isim verip kimseyi suçlamak gibi bir saçmalığa girmek istemiyorum ama bugün nerede olduğu pek bilinmeyen ve birkaç yıl sonra başlayan statların Avrupa kupalarına ev sahipliği yaparken hala bitmemiş stadyumun sorumlusu eski belediye başkanını hiç unutmamak gerektiği kanısındayım.
Bugün geçmişi yargılamak değil amacım sevgili dostlar, Bursa halkı nasılsa gerekli hesabı gün gelince soracaktır. Geleceğe yönelik endişelerimi dile getirmek ve tüm kentimizi uyarmaktır amacım. Bugün sezonun son maçları oynanacak ve takımımız orta sıralarda bir yerlerde ligi bitirecektir. Bu yıl küme düşmemek büyük bir MUCİZEDİR. Daha 8 ay önce adını dahi duymadığımız bir avuç onurlu genç ve hatta çocuk, bu takımı bugünlere taşımıştır. Duyduklarımıza göre kulübün ekonomik durumu berbat bir halde ve personel giderleri dahi ödenemez hale gelinmiş. Transfer tahtası kapalı, özetle kulüp borç batağının içinde. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen bir avuç çocuk denecek yaştaki onurlu gençler çıkıp takır takır futbol oynuyor ve koca şehrin takımını ayakta tutuyor. Hiç tanımadığım bu çocukların alınlarından öpüyor ve onları tebrik ediyorum.
Ancak, tehlike kapıda ve çanlar çalmaya başladı. Bu pırlanta çocuklara büyük kulüpler mutlaka kancayı takacak ve transfer edeceklerdir. Bu çocukların transferlerinden gelen paralarla ancak kulübün acil borçlarının bir kısmı ödenebilecek ve (inşallah yanılıyorum) transfer tahtası açılamayacak ve önümüzdeki sezon korkarım ki Eskişehir’in akıbetine uğrayacağız. Mevcut yönetim bu imkânsızlıklar içerisinde elinden geleni yapmıştır ama onların da gücü bir yerde bitecektir. İnanın gamlı Baykuş’luk yapmak istemiyorum. Ama ok kırılmadan yol göstermek gibi bir gayretkeşlik içindeyim.
Bir an önce herkes eteğindeki taşı dökmeli ve sen-ben kavgalarına son verip ellerini değil gövdelerini taşın altına koyabilecek iyi bir yönetim oluşturup bir an önce kolları sıvamalı ve şanlı Bursaspor’umuzu eski güzel günlerine döndürmelidir. Bu konuda sadece yönetim değil, tüm Bursa halkı elini cebine atmalı ve katkıda bulunmalıdır. Ama öncelikle Bursa halkını galeyana getirebilecek saygın ve iyi bir yönetim oluşmalıdır. Tarafımıza düşecek her türlü görev peşinen kabulümüzdür. Ha, şunu da söylemeden geçemeyeceğim; “Ayranı yok içmeye, tahterevalli ile gider çeşmeye” türünden aday adayları lütfen kimseyi oyalamayın.
HAYDİ TİMSAHLAR……..