Bursalı muhasebe ve mali müşavirlerden ‘baro’lara destek
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, çoklu baro sistemine tepki gösterdi.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Doğan Yılmaz imzalı yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi. ” Tüm dünya ülkeleri ile birlikte ülkemizin de COVID-19 salgınının etkisi altında olduğu, yurttaşlarımızın ve üyelerimizin virüs tehdidi altında sosyal ve ekonomik anlamda büyük zorluklarla mücadele ettiği bugünlerde, barolar başta olmak üzere akademik meslek odalarının yapısının ve seçim sistemlerinin değiştirilmesine ilişkin tartışmalar yeniden gündeme getirilmiş, bunun üzerine; Bursa Barosu, Bursa Diş Hekimleri Odası, Bursa Eczacılar Odası, Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimleri Odası, TMMOB, DİSK, KESK ve TÜMTİS konu ile ilgili geçtiğimiz hafta kamuoyuyla paylaşılmak üzere bir basın bildirisi yayınlamıştır.
Bizler de TÜRMOB çatısı altında örgütlenen ve bugün il genelinde 5 bin 92 üye sayısına sahip Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası olarak; başta barolar olmak üzere, akademik meslek odalarının yapısını bozacak, bölüp parçalayarak etkisizleştirecek değişiklik önerilerini doğru bulmuyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Akademik meslek odalarımız da Anayasamız ve kuruluş kanunlarımız uyarınca ‘kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.’
Demokratik bir süreç işletilmeden, akademik meslek odalarından ve üniversitelerden görüş ve öneri alınmadan, yine bu görüş ve önerileri sunanlardan oluşacak bir komisyonda değişiklik önerilerini tartışmaya açmadan, kapalı, gizli toplantılarla, demokratik hukuk devletinin teminatı barolar ile akademik meslek odalarımızın Anayasa ve yasalarla belirlenen kuruluş, görev ve sorumlulukları ile demokratik seçim esaslarının değiştirilmek istenmesi kabul edilemez.
Pandemi süreci öncesinde de baroların ve akademik meslek odalarının üyelerinin özlük hakları, mesleki ve ekonomik sorunlarının çözümüne ilişkin talepleri ile kamu yararını önceleyen önerileri dikkate alınmadan sadece bu kuruluşların başta seçim usulleri olmak üzere kuruluş görev ve sorumlulukları ile iç işleyişlerinin tartışmaya açılmasını üzüntü ve kaygı ile karşılıyoruz.
Geçtiğimiz yıllarda da defalarca kamuoyunun gündemine getirilen, ‘barolara ve akademik meslek odalarına üyelik zorunluluğunun kaldırılması, her ilde birden fazla baro ve akademik meslek odası kurulması ve seçim sistemlerinin değiştirilmesi’ne yönelik çalışmalarla, akademik meslek odalarının bölünerek parçalanmasının, etkisizleştirilerek işlevsiz hale getirilmesinin ve nihayetinde ‘sessiz’ kılınmasının amaçlandığı açıktır.
Varlığını kamu yararını gözetmeye adayan ve kamu hizmetini yerine getiren akademik meslek odaları, üye sayılarının en demokratik şekilde temsil edildiği seçim sistemleri ile katılımcı demokrasinin uygulayıcılarındandır. Kuruldukları günden bu yana, meslektaşlarının mesleki sosyal ve ekonomik sorunlarını, yurttaşların toplumsal ve ekonomik sorunlarından ayırmadan hukuki ve teknik bilgisini kamunun hizmetine sunan, halkın hak ve özgürlüklerini savunan bu kuruluşlar demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin de teminatıdır.
Akademik meslek odalarının ve üyelerinin bu yönde bir değişiklik talebi olmamasına rağmen küresel salgınla mücadele ettiğimiz bu sıkıntılı günlerde tamamen antidemokratik bir süreç işletilerek gündeme getirilen bu değişiklik taleplerinden bir an evvel vazgeçilmesi gerektiğini kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz.