Dolar 34,5564
Euro 36,3052
Altın 2.998,23
BİST 9.390,67
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 19°C
Kar Yağışlı
Bursa
19°C
Kar Yağışlı
Cts 7°C
Paz 8°C
Pts 7°C
Sal 10°C

Bursa’da SARS virüsüne karşı nano-solüsyon

Bursa’da SARS virüsüne karşı nano-solüsyon
4 Eylül 2020 11:19 | Son Güncellenme: 4 Eylül 2020 11:20
314
A+
A-

Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde görevli Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı, nano teknoloji ile viral ve bakteryel enfeksiyonlardan korunma amacıyla nano-solüsyonlar geliştirdi. 

BUÜ Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın tarafından bakterilerde, Translasyonel Tıp, Tıbbi Genetik Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Şehime Gülsün Temel ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Agantem Genetik Araştırma Merkezi öğretim üyesi Doç. Dr. Atıl Bişkin tarafından ise Covid19 ile mücadele kapsamında yapılan in vitro çalışmalar doğrultusunda bu nano-solüsyonun SARS COV2 virüsünün replikasyonunu normal dokuya zarar vermeden durdurduğu gösterildi.

Covid19 ile yapılan mücadeleler kapsamında çalışan araştırma ekibi çalışmayı projelendirerek TÜSEB’in hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve tedavisi, destek ve izlemesinde kullanılabilecek ve hastaların mağduriyetini azaltacak her türlü tıbbi cihaz ve biyomalzemenin geliştirilmesine yönelik açtığı çağrısına başvurdu. Akademisyenler, projenin değerlendirme sürecinin devam ettiği bilgisini verdi.

SARS-COV-2 VE COVİD-19 ENFEKSİYONU HAKKINDA ÖN BİLGİ

Şiddetli akut solunum sendromu (SARS)  ile olan yakın genetik ilişki nedeniyle koronavirüs (SARS-CoV), Uluslararası Virüs Taksonomisi Komitesi tarafından SARS-CoV-2 olarak yeniden adlandırılmıştır. İlk vakanın raporunda, SARS-CoV-2’nin hayvandan insana bulaşma potansiyeline sahip olduğu ileri sürülmüştür. Koronavirüsler hayvanlar ve insanlar arasında bulaşma riski taşıyan, zoonotik patojenlerdir. Geçmişte MERS-CoV adıyla bilinen Orta Doğu Solunum Sendromu’nun develerden, SARS adıyla bilinen Şiddetli Akut Solunum Sendromu’nun ise misk kedilerinden insana geçtiği düşünülmektedir. Şubat ayında yayımlanan bir çalışmada ise pangolinin, SARS-CoV-2 için potansiyel bir ara konakçı olduğu ileri sürülmüştür. Yarasalar zoonotik virüslerin genellikle önemli doğal rezervuarlardır. Genellikle yarasa kökenli virüslerin doğrudan insanlara bulaşması zordur. İnsanlara bulaşmak ve insan hastalıklarına neden olmak için potansiyel bir ara konağa ihtiyaçları vardır.

2019-20 koronavirüs pandemisi, şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2’nin (SARS-CoV-2) neden olduğu 2019 koronavirüs hastalığı salgınıdır (COVID-19). Hastalık ilk olarak Aralık 2019’da Wuhan, Hubei, Çin’de tanımlanmıştır. Covid-19 enfeksiyonu sıklıkla kuru öksürük, ateş ve halsizlik belirtilerine yol açmaktadır.  Daha az sıklıkla ise ağrı, sızı, boğaz ağrısı, ishal, konjunktivit, baş ağrısı, tat veya koku kaybı, ciltte kızarıklık veya el veya ayak parmaklarında renk değişikliği gibi belirtilere yol açar. Ciddi belirtiler arasında nefes almada zorluk veya nefes darlığı ve göğüs ağrısı vardır.

Sars-Cov2 bulaştıktan sonra ilk hastalık belirtilerinin ortaya çıkması yaklaşık 14 gün sürmektedir. Enfeksiyon, çocuklar dahil olmak üzere çoğu insanda hafif belirtiler ile seyrederken, bazı hastalarda solunum problemleri ve zatürre ile daha ağır bir kliniğe yol açmaktadır. Yeni tip korona virüsten korunma sağlayacak aşı çalışmaları  halen devam etmektedir. Bu çalışmalardan bazıları insanlarda denenme aşamasına geçebilmiştir. Hastalığın halen etkin bir tedavisi yoktur. Ve Sars-Cov2 ile  enfekte olmuş  bazı bireylerde yeniden enfeksiyon görülebilmektedir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine göre bugüne kadar 270.133 enfekte , 244.926 iyileşen vaka ve 6374 ölüm olmuştur.

VİRÜS BULAŞI YOLLARI

Yeni tip korona virüs insandan insana temas yoluyla bulaşabilmektedir. Ana bulaşma yolu solunum damlacıkları iledir. Virüs üst solunum yolları mukozaları aracıyla doğrudan (ağız, burun gibi) konakçıya girebileceği gibi ,yine ağız, burun ya da göz konjunktivasına el teması yoluyla dolaylı olarak da girebilmekte ve enfeksiyona yol açabilmektedir.

VİRÜSTEN KORUNMA YOLLARI

Enfeksiyonun önlenmesi için hasta bireylerle yakın temastan kaçınmak; elleri sık sık sabun ve suyla yıkamak; yıkanmamış ellerle gözlere, buruna veya ağza dokunmamak; ve iyi solunum hijyeni uygulaması gerekmektedir. El ve yüzde antisepsi ve iyi bir solunum hijyeni sağlanması, virüs giriş yolu olan burun, boğaz ve göz mukozasının korunması son derece önemlidir. Bu amaçla ağız, boğaz, burun spreyleri, göz damlaları, ve yıkamanın yapılamadığı zamanlarda el/yüz antisepsi solüsyonlarının korunma amaçlı kullanımı gündemdedir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.