Bursa Barosu’ndan adil yargılama çağrısı
Bursa Barosu, ölüm orucunda 5 aya yaklaşan meslektaşları için basın açıklaması yaptı.
Bursa Barosu, yaklaşık 2,5 yıldır tutuklu bulunan ve ölüm orucunda 140 günü geride bırakan Av. Ebru Timtik ve Av. Aytaç Ünsal’ın tahliye edilmesi ve ölüm orucunun sonlandırılması için çağrı yaptı.
Bursa Barosu CMK Eğitim ve Koordinasyon Merkezi Salonu’nda düzenlenen basın açıklamasına, Bursa Barosu Yönetim Kurulu üyeleri, Çağdaş Avukatlar Grubu üyeleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, Türkiye’nin, demokratik, laik hukuk devletinin temel ilkelerinin yok edilmeye çalışıldığı, savunma hakkı, yargı bağımsızlığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, yargının kurucu unsuru, yurttaşların hak arama özgürlüğünün temsilcisi olan avukatlara ve meslek örgütümüz barolara yönelik müdahale ve saldırıların hiç olmadığı kadar arttığı bir süreçten geçtiğini söyleyerek başladığı açıklamaya şöyle devam etti:
MESLEKİ FAALİYET SUÇ DEĞİLDİR!
“Bugün birçok meslektaşımız hakkında mesleki faaliyetleri nedeniyle hukuka aykırı bir şekilde soruşturmalar açılmakta, birçok meslektaşımız tutuklu yargılanmakta, meslektaşlarımızın savunma görevini ifa etmeleri kısıtlanmakta veya engellenmektedir.
Bilindiği üzere; 2,5 yıldır tutuklu bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi meslektaşlarımızdan Av. Ebru Timtik ve Av. Aytaç Ünsal bir süredir adil yargılanma ve adalet talebiyle başladıkları açlık grevi eylemlerini ölüm orucuna çevirmişlerdir.
Daha önceki basın açıklamalarımız ile kamuoyuyla paylaştığımız üzere ÇHD üyesi meslektaşlarımızın yargılandıkları dava celseleri baromuz tarafından yerinde takip edilmiş ve birçok hukuksuzluk tespit edilmiştir.
BAŞTAN SONA HUKUKSUZ SÜREÇ
Hatırlanacağı üzere; Yargılandıkları davanın ilk duruşmasında ÇHD üyesi meslektaşlarımızın tamamı hakkında mahkeme heyeti tarafından oybirliği ile tahliye kararı verilmesine rağmen, tahliyeleri saatlerce geciktirilmiş, tahliye olmalarının hemen ardından da savcılığın itirazı ile haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmış, hukuksuz bir süreç sonunda meslektaşlarımız yeniden tutuklanmıştır. Tahliye kararı veren mahkeme heyeti de dağıtılarak başka bir heyet atanmıştır.
Tüm yargılama aşamasında AİHS ‘in 6. maddesi ve Anayasa’nın 36. maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ilkesi ihlal edilmiştir. Yine ceza yargılamasının temel ilkelerine ve usul hükümlerine de tamamen aykırı bir yargılama yapılmış, tanık/gizli tanık ifadeleri ile varlığı meçhul bazı belgelere dayanılarak, delillerin gerçekliği ve yasallığı araştırılmadan 18 meslektaşımız hakkında 159 yıl hapis cezası verilmiştir. Yargılama süresince meslektaşlarımızın savunma hakları kısıtlanmış, savunmanın delil değerlendirmesi, tevsii tahkikat taleplerini ve savunmalarını sunması beklenmeden, son sözleri dahi sorulmadan, haklarında mahkumiyet hükmü tesis edilmiştir. Dava şu an Yargıtay incelemesindedir.
ÜZGÜN VE KAYGILIYIZ!
Meslektaşlarımızın seslerini kamuoyuna duyurmak ve taleplerinin karşılanması için ağır sonuçları olacak ölüm orucu yolunu tercih etmeleri karşısında üzgün ve kaygılıyız.
Meslektaşlarımızın talepleri hukuki ve yasaldır “adil yargılanma” talep etmektedirler. Esasen bugün ülkemizde tüm yurttaşlarımızın talebi de adil yargılanmadır.
Ölüm orucunda 140 günü geride bırakan ve 2,5 yıldır tutuklu bulunan meslektaşlarımızın pandemi nedeniyle de cezaevi koşullarında tutulmaları büyük bir hayati risk oluşturmaktadır. Tutuklu meslektaşlarımızın hukuki ve insani taleplerinin karşılanarak, salgın koşulları da gözetilerek bir an önce tahliye edilmelerini, AİHS ve Anayasa ile güvence altına alınmış adil yargılanma koşullarının sağlanmasını talep ediyor, meslektaşlarımızı da çok geç olmadan ölüm orucu eylemlerini sonlandırmaya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız.”