Dolar 34,7401
Euro 36,5681
Altın 2.954,56
BİST 9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 10°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
10°C
Hafif Yağmurlu
Çar 12°C
Per 14°C
Cum 16°C
Cts 17°C

Bu Araba Buradan Geçer

8 Haziran 2021 08:32
1.046
A+
A-

12 Eylül darbesinin izleri yavaş yavaş silinmeye ve ülke normal hale dönmeye başlamıştı. 12 Eylül öncesinin astığı astık, kestiği kestik trafik polislerinin yerini akademili gencecik delikanlılar almaya başlamış ve askeri yönetimin izleri kaybolmaya yüz tutmuştu. Kara gözlü çocuk da büyümüş ve kara gözlü bıçkın bir genç olmuştu. Arkadaş seçimlerinde ve tercihlerinde pek de yanılmıyor ve hep sağlam karakterli insanlardan seçiyordu arkadaşlarını.  Ama bu hep böyle olmuştu, çocukluğundan itibaren arkadaşları hep kendisinden birkaç yaş büyük olmuş ve onlarla birlikte takılarak yaşına göre daha çabuk olgunlaşmıştı. Tabii bunda ilkokula beş yaşında başlamış olması ve liseyi de akranları lise 1’deyken bitirmesi ve üniversiteye çocuk denilecek yaşta gitmesi de etken olmuştu.

Halo Kadir de bu kadim dostlarından biriydi. Özü sözü bir, mert bir Adana delikanlısı olmuştu. Neredeyse bebek denilecek yaşta Diyarbakır’dan Adana’ya gelmişler ve Adana’da kök salmışlardı. Yaşam şartları gereği okula gidememiş ve babası tarafından Adana’nın en iyi oto elektrikçisi Hasan Usta’nın yanına çırak verilmişti. Ama çok çabuk öğrenen, kıvrak zekalı bir genç adamdı. Ailecek de görüştükleri Halo Kadir, kardeşini yanına almış ve kurdukları atölye ile sadece Adana’nın değil, tüm Güney Anadolu’nun en büyük oto elektrik ustası olmuştu. En küçük kardeşini de okutmuş ve doktor yapmıştı. Çocuklarının da hepsini okutmuş, ne yazık ki genç yaşta yakalandığı amansız hastalığa yenik düşmüş ve sonsuzluğa gitmişti.

Fahrettin Kapanyiğit de Halo Kadir vasıtasıyla tanımış olduğu yine Güneydoğu kökenli ama Adanalı olmuş sağlam bir delikanlıydı. En büyük özelliği fazla saf ve fazla kilolu olmasıydı. Herkese takılması ve bu takılmalarının da sempatik bulunması ile bilinen kara gözlü delikanlı da bu konuda çok takılırdı. “Lan oğlum biraz yavaş yürü, her adım attığında yer sarsılıyor, millet deprem oluyor diye sokağa fırlıyor” diye kızdırırdı. Fahrettin kocaman göbeğini hoplata hoplata güya kovalar ve hep birlikte gülerlerdi. Fahrettin’in kiloları ile ilgili güzel de bir anısı vardı.

Fahrettin’in eşi dünya şekeri, melek kalpli Zehra da Fahrettin’le yarış halindeydi kiloları ile. 80’li yılların başları ve her otomobile emniyet kemeri takma zorunluluğu getirilmişti. Zira yerli otomobillerde emniyet kemeri yoktu. Paspasları ve sağdaki dikiz aynaları bile sonradan aksesuar olarak alınırdı. Mersin’deki yazlıklarına giderlerken Adana çıkışında Barkal durağında polisler emniyet kontrolü yapmak için durdurup neden emniyet kemeri takmadıklarını sorar ve tam ceza yazacakları sırada Fahrettin, “Memur bey, bak bizim aracımızda emniyet kemeri var, biz takamadık, buyur sen tak” deyip emniyet kemerini çekince kemer göbeğinin yarısına kadar gelir ve polis de araçtakiler de başlarlar gülmeye ve böylece ceza da yazmazlar.

Karagözlü delikanlının gözü gibi baktığı ve ‘hayatımın otomobili’ dediği 1967 model Chevrolet İmpala’ya binmişler ve şehirde gezmeye çıkmışlardı. Arabada Sağda Halo Kadir, arkada Fahrettin ve kendilerine pek de benzemeyen zengin bir ailenin çocuğu olan Sabahattin Kibar var. Öğleden sonra saat iki civarı ve Kurttepe’ye Kasım’ın yeni açtığı ocakbaşına gidip karınlarını doyurmaya karar vermişlerdi. Dört yol ağzına geldiklerinde kırmızı ışık yanmış ve beklemeye başlamışlardı. Aynı zamanda E-5 karayolu da olduğundan bir dakikadan fazla kırmızı yanıyordu. Öndeki iki arabanın ortasında biraz arkada durmuş yarım gaz yapıp arkadaşlarına muziplik yapıyordu.

Arkada oturan ve bizim kara gözlü delikanlının huyunu suyunu pek bilmeyen Sabahattin, “Ne yapıyorsun, bu araba bunların arasından geçmez ki” demek gafletinde bulundu. “Geçer Kibar Sabahattin” dedi, “geçer”. Anında iddialar tamamlandı, eğer bu araba bu iki arabanın arasından geçerse Sabahattin arabadakileri tepeden tırnağa (reklam olmasın diye isim yazmıyorum) ülkenin en büyük markasından giydirecekti. Geçemezse Karagözlü yapacaktı. Daha sarı yanıp yeşile dönmeden ışıklar tam gaz her iki aracı biçerek araçların arasından geçti ve korna sesleri arasında karşı caddeye arabayı çekip, arabadan indi ve her iki araç sahibinden özür diledi. Araçlarını istedikleri yerde eskisinden daha iyi yaptıracağını söyledi ve kartvizitini vererek onların öfkesini dindirdi ve daha sonra sözünde de durdu. Adamların araçları on numara yapıldı.

Halo Kadir de Fahrettin de katıla katıla gülüyorlardı. “Lan oğlum sen bunun ne deli olduğunu bilmiyorsun. Bak geçerim dedi geçti.” Sabahattin de sözünde durdu ve tüm arkadaşlarını tepeden tırnağa giydirdi. Ama bizim karagözlü delikanlıya on elbiseye patlamıştı bu iddia.

BU ARABA BURADAN GEÇTİ

Sevgili dostlar, yukarıda anlatılanlar tamamen gerçek olup, sadece isimler değiştirilmiştir. Bu ekipten ölenlere rahmet, kalanlara sağlık diliyorum.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
6 Şubat 2021 22:31
30 Ekim 2021 08:47
5 Ağustos 2021 10:07
18 Şubat 2021 15:40
19 Eylül 2021 09:57
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.