Bir Gün Mutlaka
Her canlıyı bilemem ama her insanın vazgeçilmez duygusudur umut. Bir gelecektir umut, bir heves, bir beklenti. Bir sevdadır buram buram hasret kokan. Bir vuslattır hararetle sarılmayı bekleyen. Doya doya öpmektir sevdiğini bir umut. Bir bekleyiştir güzel bir haberi, bir müjdeyi. Korkmamaktır, cesarettir umut. Sonsuz yaşayacak gibi yaşama dört elle sarılmaktır umut. Yarın öleceğini ve öldüğünde cennete gideceğini düşünmektir. Böylece ölüm korkusunu bile yenebilmektir umut. Özetle bazen her şey bazen bir hayal kırıklığıdır umut. En zoru kolay kılabilmektir umut.
Ömrüne üç ay biçilen hastanın önümüzdeki yaz nereye tatile gideceğinin hesaplarını yapmaktır korkusuzca. Bir gün şampiyon olacağını düşünmektir 100 metre olimpiyatlarında 50 yaşındayken bile. Tanrı’nın bahşettiği belki de en güzel ve en olumlu duygudur umut. Umut olmasa belki de yaşamını sürdüremeyebilecektir insanoğlu.
Şöyle bir düşünelim lütfen en iyi okullarda okuyup, en iyi işlerde çalışmak ve en iyi yuvayı kurabilmek herkesin yaşamında var olan duygular ve isteklerdir. Bu duyguların getirdiği isteklerin bazıları gerçekleşebilir bazıları ise gerçekleşmeyebilir. Ama insan hep yeni umutlar yaratır kendisine yeni hayallerle birlikte. Eğer bu yeni umutları yaratmaz ve yeni hayaller kurmaz ise bir süre sonra yaşadığı tekdüzelik hayattan bezdirecek ve yaşama isteği son bulacaktır. Bu da sonsuzluğun başlangıcıdır. Bilinçaltındalık bunu çok iyi analiz edip insanı yönlendirmektedir.
Bireysel umudun yanı sıra toplumsal umutlar da vardır yaşamda. Zaman içerisinde aldığı eğitimler ve yapılan öğretiler ve telkinlerle bir takım duygular toplumda yandaş bulur ve toplumsal bir umut doğar. Buna en iyi örnek Türk Dünyasında Kızıl elmaya varmak ve dünyadaki tüm Türklerin bir çatı ve bir bayrak altında birleşip Turan ülküsüne ulaşmaktır. Ki, her Türk bu Turan ülküsünden asla vazgeçmemelidir öğretilere ve inanışlara göre.
Bir başka umut da vardır Turan ülküsünden daha büyük bir ütopya olan; Dünya kardeşliği. Tüm dünya insanlarının ırk, dil, din ve renk ayırımı olmadan kardeş sayıldığı ve ürünün kardeşçe eşit olarak paylaşıldığı. Ulus devletlerinin yok olduğu tek dünya devletinin olduğu ve diğer gezegenlere karşı birlikte hareket edilmesi gerektiği bir Dünya Devleti varsayımıdır.
Her iki örneğin de yaşam bulması bugünkü koşullarda imkânsız görünmekle birlikte birçok insan ve toplumlarda bu umut hep vardır ve var olmaya devam edecektir. Hiçbir sakıncası da yoktur bu umutların yeter ki bir diğer umut sahiplerine zarar vermesin.
Her insan yaşamını kurgularken umutlarını BİR GÜN MUTLAKA diye kurar ve bu kurgu üzerine yaşam devam eder.
Dostlarımın umutlarının BİR GÜN MUTLAKA gerçekleşmesi dileğiyle.