Ben zoru severim
Ne kadar düşündüysem bir insanın iyiliğini o kadar değersizleştim gözünde… Ne kadar çok sevdiysem birini o kadar nefret etti sevilmekten.
Ya ben yanlışım ya da zaman henüz daha cevap bulamadım sorduğum sorulara. İnsan anlamaz mı, insan çıkarı olmadan sevemez mi? Uzun zamandır bir erkekle bir kadın aralarında cinsellik bağı olmadan oturamaz mı aynı masa etrafında diye sorup duruyorum. Yazık ki toplum yozlaşmış, baksan yattı diyorlar kelime kelime dil döksen de anlamak istemeyene başa dönüyor cümlelerim… O zaman susmayı seçiyor yüreğim, kendiyle konuşmaktan yoruldu. Aynadaki ben misafirdir gidecek diyorsun birçok hadiseye…
Öyle hadiseler var ki sen cehenneme gitsen de gelecek seninle buna hazırlıklı ol. Yanlış algılanmasın kendime sitemlerim, kimse kimsem değil ki, tek geldim tek gideceğim. Sahi gelir misin benimle hani çok seviyorsun ya ölüp aynı mezara girmeye cesaretin var mı?
Yoktu elbette, tüm sevgiler dünyada kalır varsa gerçekte ölüler yaşayanlara hikaye gibidir. Evet halen öyle düşünüyorum. Bazen hayallere kapılıyorum, ‘onlar benim bütünüm’ diye düşünüyorum.
Öyle olmasa yaşamak yada ölmek nedir ki? İnsan için aynı şey hayalleridir insanı canlı tutan. Vaz mı geçtim iyi olmaktan, boğazımda kalan söylemediklerim mi beni korkutan?
Yok yok onları öldürdüm ben. Hayat olmazlar bir daha dilime. Bir daha çıkamazlar gün yüzüne… Utanırlar güneş değerse gözlerine, bir de kalbim var orada herkes tutuklu. Ben izin verirsem salınırlar yeryüzününe, vazgeçmedim ne kadar zorsa ben onu seçtim bilirsin zoru hep severim…